İsveç’ten Ukrayna’ya ‘kural dışı’ askeri yardım
İsveç parlamentosu, hükümetin Ukrayna'ya ‘kural dışı’ askeri yardım gönderme kararını onayladı.
İsveç Başbakanı Magdalena Andersson’un, hükümetin Ukrayna’ya askeri yardım göndermeye karar verdiğini açıklamasının ardından 28 Şubat’ta toplanan İsveç parlamentosu, hükümetin kararını onayladı. Böylece İsveç’in Ukrayna’ya 1,4 milyar kron (yaklaşık 150 milyon dolar) değerinde malzeme ve nakit paradan oluşan askeri yardım göndermesi kesinleşti. Meclisteki oylamada sadece Sol Parti (V) silah gönderilmemesi için oy kullandı. Sol Parti’nin itirazının temelinde İsveç’in silah satışında uyması gereken kuralların çiğneniyor olması yatıyor. Savunma Bakanı Peter Hultqvist ile birlikte basın toplantısı yapan Başbakan Andersson da askeri yardım yapılacağını açıklarken sorunun sadece Ukrayna meselesi olmadığını, tüm Avrupa’nın güvenlik meselesi olduğunu ileri sürerek hükümetin aldığı karar için “Böyle olağanüstü durumlarda kural dışı kararlar almak gerekebilir.” demişti. Savunma Bakanı Peter Hultqvist de Ukrayna’nın bir talep listesi hazırladığını ve bu listeyi birçok ülkeye gönderdiğini belirtmişti. Söz konusu ülkelerin bir koordinasyon içerisinde bu taleplere cevap verdiğini ve İsveç’in de üzerine düşeni yapacağını sözlerine ekleyerek “Ukrayna’nın mücadelesi bizim mücadelemizdir.” demişti.
YASA HÜKMÜNDE KURALI ÇİĞNEDİLER
Magdalena Andersson’un bahsettiği “kural dışı karar almak” İsveç’te yürürlükte olan yasa hükmünde bir kuralın bir kez daha çiğnenmesinden başka bir şey değil. Kurala göre dünyanın önemli silah üreticilerinden olan İsveç “savaş ilan edilsin ya da edilmesin başka bir devletle silahlı anlaşmazlık içerisinde bulunan bir devlete, silahlı çatışmaya dönebilecek uluslararası bir anlaşmazlıkta olan bir devlete veya ülke içinde silahlı kargaşa yaratabilecek bir anlaşmazlık durumunda olan devletlere” silah satmamalı. Ama satıyor. Televizyon kanallarında bir yandan hükümetin Ukrayna’ya silah gönderme kararı açıklanıyor, diğer yandan da sıcak çatışma alanlarına silah gönderilemeyeceğine dair kural ve silah ihracatını kontrol eden Stratejik Ürünleri Teftiş Kurumu’nun (ISP) Ukrayna’ya silah gönderilmesini onaylanması gerektiği bilgisi altyazıyla paylaşılıyor.
İsveç Barış ve Hakemlik Örgütü raporlarına göre özellikle Saab Bofors Dynamics tarafından imal edilen Carl Gustaf roketatar silahı şimdiye kadar 40 civarında ülkeye satılarak birçok savaşta kullanıldı. Bu ülkeler arasında Myanmar, Kamboçya, Sri Lanka, Vietnam, Hindistan, Libya, Suriye ve Irak ve buralarda yaşanan savaşlar da var. İsveç ayrıca açık çatışma yaşanan İngiltere, ABD, Hindistan, Pakistan, Tayland, Myanmar gibi ülkelere de doğrudan silah ihracatı yapmıştı. 2015-2020 yılları arasında Suudi Arabistan’ın yönettiği koalisyon güçlerine de 5,6 milyar kron değerinde silah satan İsveç, Birleşmiş Milletlerin dünyadaki en ağır insanlık faciası olarak nitelendirdiği Yemen savaşında ülkenin tüm altyapısının yok edilmesinde rol oynamıştı.
Türkiye’ye yapılan silah ihracatı ise Türkiye’nin 2019 yılındaki Suriye’nin kuzeyine yönelik sınır ötesi harekatları bahane edilerek “derhal” kaydıyla durdurulmuştu.
YARDIMLAR HIZLANDI
Ukrayna’ya iletilmek üzere SIDA ile birlikte 600 milyon kronluk acil yardım paketi kararı aldığını belirten İsveç Uluslararası Yardım Bakanı Matilde Ernkrans da Ukrayna’nın yanında olduklarını belirtti. İsveç Kızılhaçı çatışmaların artması üzerine Ukrayna’ya 2004’ten bu yana yaptığı yardımlarını 20 milyon kron arttıracağını duyurdu. Ayrıca Polonya’ya sığınan Ukraynalı mültecilere gönderilmek üzere halktan da eşya, gıda ve para yardımı toplanıyor.
RUSYA’DA STK’LAR MI GÖREVLENDİRİLİYOR?
Öte yandan İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde İsveç televizyonunda “Ajanda” programına katılarak AB ülkelerinin yaptırımlar dışında önemli bir hedefi olduğunu açıkladı. Linde, Rusya’ya yapılan yaptırımlar nedeniyle Rusya’nın ekonomisinin şiddetle sarsılacağını, bir hedefin de Rusya’da savaşa karşı çıkacak iç muhalefet olduğunu söyledi. Ann Linde “Rusya’nın ekonomisi çok zayıflayacak bu da doğal olarak insanları etkileyecek. Dolayısıyla bu çılgınlığı durdurmak için içerden yönetime karşı bir baskı oluşmasını umut ediyoruz” dedi.
AB ülkeleri ve İsveç’te uzun zamandır Rusya’daki STK’ları “demokrasi, insan hakları, özgürlük” gibi seçilmiş konularda çalışmaları ve ortak projeler üretmeleri için maddi olarak destekliyor. STK’ların Rusya’da bu konularda bir baskı grubu olarak hareket ettiği biliniyor. Görünen o ki AB şimdiye kadar fonladığı STK’lardan “iç muhalefeti örgütlemeleri” yolunda bir görev beklentisi içerisinde.