26 Kasım 2024 Salı
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İşyerlerindeki salgın: Tedbirsizlik

11 Mart-10 Mayıs arasında ‘en az’ 128 işçi koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi. 204 işyerinde 13 bin 43 işçide Kovid-19 tespit edildi. Yaşamını yitiren çalışanların yaş ortalaması 50. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin raporunda bu yaşlarda kronik rahatsızlıkların yaygınlığına işaret edildi

İşyerlerindeki salgın: Tedbirsizlik
A+ A-
EMEK SERVİSİ

İşçi Sağlığı ve İş Güveliği (İSİG) Meclisi yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgının işçi sağlığı açısından etkilerine ilişkin araştırmasını açıkladı. Salgının ikinci ayında ortaya çıkan vakalar ve çalışırken Kovid-19’a yakalanarak ölen işçilerin sayısı, işyerlerinde alınan önlemlerin yetersizliğini gösterdi. Salgının ilk iki ayı olan 11 Mart-10 Mayıs tarihleri arasında ‘en az’ 128 işçi Kovid-19 sebebiyle yaşamını yitirdi.

Hayatını kaybeden emekçilerin yaş ortalaması 50 oldu, ölenlerin 9’u kadın 119’u erkek çalışanlardan oluştu. Hayatını kaybedenlerin 98’i ücretli (işçi ve memur), 30’u ise kendi nam ve hesabına çalışanken, Kovid-19 nedenli ölümlerin en fazla gerçekleştiği işkolları ticaret-büro işkolu ile sağlık işkolu oldu. Ticaret-büro işkolunda 37, sağlık işkolunda 31, belediye-genel işler işkolunda 11, turizm-konaklama işkolunda 8, tekstil işkolunda 7, taşımacılık işkolunda 5, savunma-güvenlik işkolunda 5, bankacılık işkolunda 4, metal işkolunda 4 ve diğer işkollarında 14 işçi yaşamını yitirdi.

YÜZDE 86’SI SENDİKASIZ

Salgınla birlikte işyerlerinde alınan önlemler işyerinde yetkili sendikanın olup olmamasına göre değişiklik gösterdi. Aydınlık’a konuşan sendikacılar örgütlü oldukları işyerlerinde önlem açısından çok az eksiklik yaşandığını, bu eksiklerin de zamanla giderildiğini ancak örgütlü olmadıkları işyerlerinde çalışanlardan önlem alınmadığına dair çok fazla şikayet aldıklarını belirtiyor. Bu durumun İSİG Meclisi’nin verilerine de yansıdığını söylemek mümkün. Ancak salgın öncesi ölümlü iş kazaları raporlarına baktığımızda ölen sendikalı işçi sayısının salgın sürecinde arttığını da belirtmek gerekiyor. İSİG Meclisi, Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybeden çalışanlardan 18’inin sendikalı olduğunu tespit ediyor.

ÖLÜMLERİN ÇOĞU İSTANBUL’DA

Salgının ilk iki ayında Kovid-19 sebebiyle hayatını kaybeden işçilerin 78’i (yüzde 60) İstanbul, 9’u Kocaeli, 7’si İzmir, 5’i Bursa, 3’ü Ankara, 3’ü Gaziantep ve 23’ü de diğer illerde çalışıyordu.

Raporda hayatını kaybeden emekçilerin yaş ortalamasının 50 olduğu belirtilerek, şeker, tansiyon, kalp rahatsızlıkları başta olmak üzere kronik rahatsızlıkların 40’lı yaşlarda başladığına dikkat çekildi.

Raporda ayrıca şu değerlendirmelere yer verildi: “Mart ayının sonuna doğru işyerlerinde seyrek görülen Kovid-19 tanısı pozitif olan vakalar salgının ikinci ayında yaygınlaştı. Patronların pek çoğu pozitif vakalar olmasına rağmen üretimin sürdürülmesi, üretimin aksamaması ve müşteri kaybetmemek amacıyla pozitif vakaları işçilerden ve toplumdan gizlemeyi tercih etti. Büyük işyerlerinde izne gönderilen ya da rapor alan işçiler hakkında diğer işçilere hiçbir açıklama dahi yapılmadığı gibi, hiçbir önlem alınmadan diğer işçiler çalıştırılmaya devam ettirildi. Salgının işyerlerindeki etkisi ancak işyerinde yayılmasının ardından yapılan filyasyon araştırması ve kısmen karantina uygulamaları ile ortaya çıktı. Ancak bunların da yetersiz olduğu görüldü.

1 AYDA 13 BİN 43 İŞÇİ POZİTİF ÇIKTI

“Sendikaların ve odaların rapor ve tespitleri ile basına yansıyan ve işyerlerinden ulaşan bilgilere göre, salgının ikinci ayı olan 11 Nisan-10 Mayıs tarihleri arasında en az 204 işyerinde 13 bin 43 işçide Kovid-19 hastalığı tespit edildi. Basına ya da sendikaların raporuna yansımayan, işyerlerinden bilgi alamadığımız özellikle sendikasız, güvencesiz ya da kayıt dışı çalışan işçileri göz önüne aldığımızda; işyerlerinde salgının yaygınlığının gerçek boyutları ortaya çıkacaktır.

“Mayıs ayı ile birlikte insan temasının yüksek olacağı, başta AVM’ler olmak üzere özel ve kamusal alanların açılması ve bu alanlara ilişkin karantina tedbirlerinin kaldırılması, mevsimlik tarım işçilerinin iş yoğunluğunun artması, üretime ara veren neredeyse bütün işyerlerinde üretimin tekrar başlaması salgının gerek işyerlerinde gerekse işçilerin hane, toplu taşıma, pazar, market gibi yaşam alanlarında yayılacağını ortaya koymaktadır.

İNŞAAT VE TERSANELERDE ÖNLEM YOK

İnşaat ve tersanelerde üretimin devam ettiği hatırlatılan raporda 10-15 kişinin aynı yerde kaldığı, çalışma ve yemek alanlarında yeterli önlemlerin alınmadığı, yüzlerce işçinin yan yana çalıştığı ve yemek yediği ifade edildi. Sağlık sektöründeki sorunlara da değinilen raporda şöyle denildi: “Salgında enfeksiyon riskinin en fazla olduğu ve işyükünün artış gösterdiği sağlık sektöründe nöbet ve ek ödeme ücretlerinin verilmemesi, maske, eldiven, siperlik ve hijyenik malzemelerinin yetersizliği sektörde çalışanların en önemli sorunlarıdır. Ayrıca kimi sağlık kurumlarında işten çıkarmalar nedeniyle çalışan sayısının azalması, mevcut sağlık personeli üzerindeki işyükünü ve riskleri daha da artırmaktadır.”

İşyerlerindeki salgın: Tedbirsizlik - Resim: 1

‘HAK GASPI ARTTI’

İSİG Meclisi raporunda, ‘salgının ilk ayında işten atmalar, ücretsiz izin ya da yıllık izni kullandırma dayatmaları ön plana çıkarken, bu dönemde ise ücret vermeme, fazla mesai ücreti vermeme, iş tanımı dışında iş yaptırma, angarya, aşırı çalıştırmanın en yaygın hak gaspları olduğu’ tespiti yapıldı.

Raporda, şunlar kaydedildi: “Salgının ikinci ayında ücretsiz izin uygulaması yaygınlaşmış, ‘işten atmayı yasaklayan’ ücretsiz izin uygulaması ile binlerce emekçi günlük 39 TL (aylık 1177 TL) ile açlığa mahkum edilmiştir. Ücretsiz izne çıkarma uygulaması tekstil, petro-kimya, gıda gibi işkollarında yaygınlaşan bir dayatmaya dönüşmüştür. Değişik işyerlerinde işçiler, ‘ücretsiz izin’ uygulaması adı altında, evrak üzerinde ücretsiz izinli gösterilmiş, gerçekte ise çalıştırılarak sömürülmeye devam etmiştir.

FİİLEN İŞSİZ KALANLAR

“İçişleri Bakanlığı’nın talimatı ile geçici süre faaliyetlerine ara verilen işletmelerde çalışan 2.5 milyon kayıtlı işçi risk altındadır. Bunun yanında turizm işçileri, sokak çalışanları, ev hizmetlerinde çalışan işçiler, taşımacılık işkolundaki işçiler, inşaat işçileri olmak üzere pek çok kesim fiili olarak işsiz/gelirsiz kalmıştır. Kayıtdışı çalışanlar, geçici çalışanlar, gündelik-yevmiye usulü çalışanlar ve diğer güvencesiz çalıştırma biçimleri hesaba katıldığında, milyonlarca işçinin salgın koşullarında açlığa mahkum edildiği ortaya çıkmaktadır. Bu kitlenin büyük kısmı ise kısıtlı desteklerden; işsizlik maaşından ya da ücretsiz izin ücretinden de faydalanamamaktadır. Sosyal yardıma başvuran işçi sayısındaki artış da bu durumu doğrulamaktadır.

“Öte yandan sözde ‘işten çıkarma’ yasaklanmasına karşın bazı işverenler mevzuattan istifade ederek işten çıkarmaları bir salgın kozu olarak kullanmaya devam etmiştir. İşverenler, salgın kapsamında alınması gereken işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini talep eden, çalışmama hakkını kullanan işçileri işten çıkartırken, gerekçelerini ‘ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranma’ olarak bildirmiş, işçileri tazminatsız şekilde işten çıkarmıştır.

204 İŞYERİNDE İŞTEN ÇIKARMA

“Bu süreçte, tespit edebildiğimiz 204 işyerinde virüs bulaşması, çalışma koşullarının teşhiri, sendikalaşma ve performans yetersizliği gerekçesiyle işten atmalar yaşanmıştır. İşten atma olmayan işyerlerinde ise işçileri ‘istifaya zorlama’, bunun için yıldırma tekniklerine başvurma diğer bir yaygın uygulamaya dönüşmektedir.

“Salgının ikinci ayında öne çıkan başka bir sorun ise idari/ücretli izni kullanma, uzaktan çalışma gibi uygulamalarla görece ‘güvenceli’ olan beyaz yakalı işçilere dönük hak gasplarının artmasıdır. Uzaktan çalışan beyaz yakalılarda yemek ya da yol ücretlerinin kesilmesi gibi uygulamalar yaygınlaşırken, günlük 10-12 saati bulan esnek çalışma baskısına mobbing eşlik etmektedir.

İşyerlerindeki salgın: Tedbirsizlik - Resim: 2

ARTAN ÇALIŞMA SAATLERİ

Gıda fabrikalarında, marketlerde, kargo firmalarında, fırınlarda, depolarda ve hastanelerde çalışma saatlerinin 12-14 saate ulaştığı belirtilen raporda şu bilgilere yer verildi: “Bu sektörlerde işçiler İş Yasası’na aykırı olarak uzun süre ve izinsiz çalıştırılmakta ve işçilere herhangi bir ek ödeme yapılmadığı gibi, büyük bölümü asgari ücret alan işçilerin fazla mesai ücreti, izin, mola sürelerinin uzatılması ve ikramiye talepleri de karşılanmamaktadır. İtiraz eden işçiler ikametgâhlarına uzak şubelerde çalışmaya zorlanmakta, itirazının devamı durumunda ise işten çıkarma ile tehdit edilmektedir.

‘TELAFİ ÇALIŞMA DAYATILIYOR’

“Sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde, işverenler, zorunlu olmasa bile gelemediği günler için işçileri fazla çalıştırmakta ya da ücret kesintisine gitmektedir. Salgın sürecinde karantina koşulları ve sokağa çıkma yasaklarının da etkisiyle marketlerin cirosu katlanırken, market zincirlerinde işçilerin sömürüsü de yoğunlaşmaktadır. Evlere servis, artan sevkıyatlar, işten çıkarmalar nedeniyle çalışma sürelerinin artması, vardiya sisteminde işveren keyfiyeti, alınmayan önlemler nedeniyle işçilerin hem tedirginliğini hem de yorgunluğunu artırmıştır. A-101, Migros, ŞOK, BİM gibi market zincirleri sokağa çıkma yasakları sebebiyle işçilere 14 saate varan telafi çalışması dayatmakta ve üretim tüm hızıyla sürerken, sokağa çıkma yasağı nedeniyle çalışılmayan günlerin işçilerin yıllık izinlerinden düşürme dayatılmıştır.

Son Dakika Haberleri