Kapalı oturum konuşmasını paylaştı
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, İsrail konusunun da ele alınacağı TBMM oturumunun gizli yapılmasını eleştirdi. Dervişoğlu, Parti Grubu adına kapalı oturumda seslenecek olan Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez’in konuşma metnini paylaştı
İYİ Parti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İsrail’in hedefi Türkiye” çıkışının muhalefeti susturmak amaçlı olduğunu iddia etti. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Parti Grubu adına kapalı oturumda seslenecek olan Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez’in konuşma metnini paylaştı.
Dervişoğlu, kapalı oturum konuşmasını, “İktidarın, İsrail konusunun da ele alınacağı TBMM oturumunun gizli yapılmasıyla güttüğü ana hedef, muhalefetin eleştirilerini sansürlemektir. İşin üzücü ve düşündürücü yanı Kapalı Oturum teklifinin ana muhalefet partisi CHP’den gelmesidir.” notuyla yayınladı.
‘NATO’DAN ÇIKTIK HABERİMİZ Mİ YOK’
Dervişoğlu’nun sosyal medya hesabından yaptığı paylaşıma göre Çömez’in konuşmasında şunlar öne çıktı:
“Sayın Cumhurbaşkanı’nın ele almadığı ya da göz ardı ettiği bir başka konuda şu: Türkiye, NATO üyesi bir ülke. Ve NATO üyesi bir ülkeye yapılacak bir saldırıyla ilgili NATO’nun alması gereken tavır da belli. 5. madde son derece açık. Biz NATO’dan çıktık da haberimiz mi yok? NATO’nun kuralları değişti de bilgimiz mi yok? Yoksa iktidarın dış politikada yaptığı zikzaklardan, U dönüşlerinden başı döndü de nerede olduğunun farkında mı değil?..”
‘TEHDİDİ HUKUK DEVLETİ ÇÖZER’
“İsrail Türkiye’yi işgal edebilir mi? Hayır edemez. Peki İsrail’in bölgedeki saldırgan tutumu, bölgeyi kaosa sürükleyen soykırımcı yaklaşımı, Türkiye için bir risk oluşturur mu? Evet, oluşturur. Ancak bu riski arttıran temel faktör, Ak Parti iktidarının 22 yıldır uyguladığı yanlış politikalardır. Ve bugün, bu yanlış politikalara, söylemlere, bir yenisi daha eklenmiş; İsrail’in Türkiye’yi işgal edeceğine dair bir endişe ortaya konmuş ve buradan ne yazık ki tedbir veya çözüm değil, bir iç politik fayda umulmuştur...
“Bu riskleri bertaraf etmek, avantajları güçlendirmek bizim yani Türkiye’nin elindedir. Onun için güçlü bir ekonomiye, kurum ve kurallarıyla işleyen bir demokrasiye ve köklü bir hukuk devletine ihtiyacımız vardır.”