İYİ Partili Yavuz Ağıralioğlu'ndan Enes Kara açıklaması:Kinini boca etmek isteyen bir heves var

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu katıldığı tartışma programında Enes Kara’nın intiharının ardından başlayan tartışmaya katıldı.

Tarikat ve cemaat yurtları kapatılsın talebini kamplaşma olarak değerlendiren Ağıralioğlu "Bir vefatın üzerinden konuşma zorluğu çekiyoruz.Evinde hüzün olan bir aile var. Enes’in vefatı üzerinden değil de buna sebep olan toplumsal hissiyatın değerlendirilmesi üzerinde konuşabilmeye çalışıyoruz. 15 Temmuz’a bizi getiren süreci işin içine katarak, dindarlığın kendi içinde öğrenme, kimlik inşa etme ve bunlar için kullanmış olduğu metodoloji zamanında doğru muhasebe edilseydi problem diye yaşadığımız pek çok şeyi yaşamayacaktık. Bu meseleyi konuşmaya başladığınız andan itibaren, kamplaşan, hesaplaşmak isteyen, kinini, garezini kötü bir örnek üzerinden, karşı taraf diye gördüğü kimse o tarafın üzerine boca etmeye çalışan bir heves var. Bu heves meseleleri doğru konuşabilmemiz imkanını da elimizden alıyor." ifadelerini kullandı.

"SADECE CEMAAT VE TARİKATLAR DEĞİL"

Konuşmasının devamında konunun sadece cemaatler, dini vakıflar, tarikatlar olmadığını belirten Ağıralioğlu, "Bu toplumsal sorumluluğumuzun merkezine neyi aldığımızla konuşmak zorunda olduğumuz bir iş" dedi.

Ağıralioğlu, "Devletin eğitim alanında bir rolü var. Devletin eğitimde bir rolü var, inanç rolünde üstlenmek zorunda olduğu bir rolü var, denetlemede rolü var. Devletin bu denetim mekanizmaları içerisinde her bir örneği ayrı ayrı değerlendirecek hassasiyeti yönetebilmek ve bu yönetimi Enes’in hissiyatıyla buluşturabilmek gibi bir sorumluluğu var. Yurtlar var, dershaneler var, üniversiteler var, bunların arkasında vakıflar var, yayınlar var, farkındalık oluşturacak bütün mekanizmaların merkezinde dini hassasiyetleri olan ve bu hassasiyetleriyle aklınıza gelen bütün toplumsal verim şubelerinin referanslarıyla takdim edilen bir organizasyon bize bu 15 Temmuz travmayı yaşattı. Buradan eğitim adına denetleme adına bundan ders çıkarmalıydık. Bu sadece cemaatlerin, dini vakıfların, tarikatların değil, bu toplumsal sorumluluğumuzun merkezine neyi aldığımızla konuşmak zorunda olduğumuz bir iş." ifadelerini kullandı.