İYİ Parti'nin İstanbul adayı Buğra Kavuncu oldu! İşte Kavuncu'nun tartışma yaratan geçmişi...
31 Mart 2024 yerel seçimlerine 'hür ve müstakil' girme kararı alan İYİ Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı belli oldu. Meral Akşener, İYİ Parti'nin İstanbul adayının Buğra Kavuncu olduğunu açıkladı.
31 Mart 2024 yerel seçimlerine sayılı günler kala İYİ Parti'nin İstanbul adayı netleşti. Yerel seçimlere "hür ve müstakil" girme kararı alan İYİ Parti'nin İstanbul adayı Buğra Kavuncu oldu. Kavuncu'nun adaylığı, İYİ Parti'nin grup toplantısında açıklandı.
İYİ Parti Teşkilat Başkanı ve İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu'nun adaylığının ilan edilmesinin ardından "Buğra Kavuncu kimdir, nerelidir, kaç yaşındadır" sorusu gündem oldu. Aydınlık okuyucularının yakından tanıdığı Buğra Kavuncu'nun tartışma yaratan geçmişini sizler için derledik.
BUĞRA KAVUNCU KİMDİR?
Tam adı Saltuk Buğra Kavuncu olan İYİ Partili Kavuncu, 1973 yılında Ankara'da doğmuştur. Buğra Kavuncu, baba tarafından aslen Adana Ceyhan‘lıdır.
Öğrenim hayatına Kanada'da Edmenton İlkokulu'nda başlayan Buğra Kavuncu, Ankara Çizmeci İlkokulu'nda devam etmiştir. Ortaokulu ise Namık Kemal Ortaokulu'nda okumuştur. Lise öğrenimini Ankara Atatürk Lisesi'nde tamamlayan Buğra Kavuncu, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümünden mezun olmuştur.
1996 yılında Selçuk Üniversitesi'nde Tarım Ekonomisi alanında asistan olarak çalışan Buğra Kavuncu, iş hayatına 1997 yılında Kazakistan'ın Almatı şehrinde Yapı Kimyasalları alanında girişimci olarak başlamıştır.
ENVER ALTAYLI'NIN YEĞENİ
Buğra Kavuncu Eski MİT mensubu ve şu anda da FETÖ’den tutuklu bulunan Enver Altaylı’nın yeğenidir. Kavuncu aynı zamanda Türk Ocakları Vakfı Başkanı Orhan Kavuncu’nun oğlu. Orhan Kavuncu da Büyük Birlik Partisi üzerinden Anavatan Partisi listesinden milletvekili olmuş, uzun yıllar BBP Genel Başkan Yardımcılığı yapmıştı.
Bir ilginç bağlantı ise Orhan Kavuncu’nun kız kardeşi Mualla Kavuncu ile ilgili. Mualla Kavuncu, şu anda FETÖ üyeliği iddiasıyla tutuklu bulunan ve uzun yıllar Zaman gazetesinde köşe yazarlığı yapan Mümtazer Türköne’nin ilk eşi.
FETÖ'CÜLERİN YER ALDIĞI DERNEĞİN KURUCUSU
Buğra Kavuncu Kazakistan’da bulunduğu yıllarda, Kazak Türk İş Adamları Derneği (KATİAD) kurucuları arasında yer aldı. Derneğin kurucuları arasında Fettah Tamince, İstanbul’da Bank Asya’daki bir toplantının ardından saldırıya uğrayan Zeki Pilge ve Hayri Ersoy gibi isimler de yer alıyor.
Anadolu Ajansı KATİAD'la ilgili haberde şunlar aktarılıyor:
"1995 yılında kurulan KATİAD'ın, çoğunluğu FETÖ'ye yakın olarak bilinen 300 civarında üyesi bulunuyor. Dernekte, son üç yılda, FETÖ bağlantılı işadamları sayısının artığına işaret ediliyor. FETÖ’nün, 'imam' ve 'ağabeyleri' aracılığıyla KATİAD üyelerinden himmet topladığına, FETÖ’ya yakın işadamlarının KATEV'e maddi destek sağladığına dikkat çekiliyor."
FETÖ KAZAKİSTAN’DA
Kazakistan, Sovyetler’in yıkılmasından sonra FETÖ’cülerin özel ilgi gösterdiği ülkeler arasında yer alıyor. 2016’da Anadolu Ajansı’nda çıkan habere göre 1993'te bu ülkede faaliyetlere başlayan FETÖ, 29 lise, bir üniversite, bir kolej, bir ilkokul ile bir ortaokulu 1997 yılında Türk Eğitim Vakfı (KATEV) şemsiyesinde topladı. KATEV bünyesindeki Süleyman Demirel Üniversitesi'nin, yine FETÖ'ye yakın işadamlarının kontrolünde olduğu belirtilen KATİAD tarafından desteklendiği vurgulanıyor. Kazakistan'da, FETÖ'ye yakın okullardan mezun olanlara, KATİAD aracılığıyla iş imkanı sağlandığı, böylece bu okullarının cazip hale getirildiği ifade ediliyor.
'DOĞU TÜRKİSTAN' AYRILIKÇILARINA DESTEK
İYİ Parti’nin “Doğu Türkistan” ayrılıkçılarına verdiği desteğin önde gelen isimleri arasında yer alan Kavuncu, 2022 yılında İstanbul'da düzenlenen “Doğu Türkistan” ayrılıkçılarının toplantısına da katılmıştı. ABD’den fonlanan ayrılıkçı kuruluşların toplantısında, Londra’da toplanan Uygur Tribunal ismiyle bilinen sözde mahkemenin ‘soykırım’ kararını destekledikleri açıklanmış, BM’ye Çin’e özel raportör atama çağrısı yapılmıştı.
NATO'NUN YATA'SI İYİ PARTİ'YE KADRO YETİŞTİRİYOR
Bir dönem Enver Altaylı ve Buğra Kavuncu ile çalışan ülkücü gençler Aydınlık’a bazı iddiaları anlatmıştı. Kavuncu'nun bazı gençleri, FETÖ’den tutuklu Altaylı’nın isteğiyle NATO kuruluşu YATA’ya yerleştirdiği, burada eğitilenleri İYİ Parti’de görevlendirdiği iddialar arasında.
Geçmişte uzun yıllar Enver Altaylı ve Buğra Kavuncu ile birlikte çalışan ülkücü bir grup Aydınlık’a “Enver Altaylı, Buğra Kavuncu ve NATO kuruluşu olan YATA ilişkilerini” anlattılar. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Enver Altaylı’yı hiç sevmediğini ve partiye sokmadığını belirten ülkücüler, Buğra Kavuncu’nun BASF CEO’su olduktan sonra seküler ülkücüleri yanına almaya özen gösterdiğini kaydederek, şu bilgileri verdi:
“Kavuncu bu konuya özel çaba gösterdi. Hatta bir ülkücünün düğününe şirketin özel uçağı ile geldi. Bunu onları kendine iyice bağlamak için yaptı. Taktiksel bir hareketti. Bu kişileri daha sonra Enver Altaylı’nın isteğiyle bir NATO oluşumu olan YATA’ya yerleştirdi. YATA’ya yerleştirilen gençlere NATO’da ‘kamu diplomasisi, sosyal medya algı yönetimi, …’ gibi konularda çok iyi eğitim verildi.”
YATA’da eğitilen isimlerin daha sonra Kavuncu üzerinden İyi Parti’ye yerleştirildiğini ifade eden ülkücü grup, şunları kaydetti: “YATA eski başkanı Bahadırhan Dinçaslan İyi Parti 2. Olağanüstü Kongresinden sonra Meral Akşener tarafından Genel İdare Kurulu üyeliğine getirildi. Ancak kontrolsüz hareket etti. İstifa etmek zorunda kaldı. Dinçaslan’dan sonra YATA Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı olan Emir Abbas Gürbüz de İyi Parti’ye katıldı. Gürbüz Kavuncu’nun İstanbul İyi Parti İl Yönetiminde yer aldı. Yedek de olsa aktif.”
MERAL AKŞENER’DEN OYLAMA YORUMU:NATO’NUN GENİŞLEMESİ ÖNEMLİ AMA DAYATMA OLMASA
AYDINLIK / ANKARA
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu. İsveç’in NATO üyeliğine “Evet” diyen CHP’yi eleştiren Akşener, “Terörle mücadele tezkeresini sakıncalı bulup ‘Hayır’ diyenler de; teröre alan açanları NATO’da müttefikimiz yapmakta en küçük sakınca görmediler…” dedi. Akşener özetle şunları kaydetti: “İsveç’in NATO’ya katılım protokolü; İYİ Partimizin ‘Hayır’ oyuna rağmen; Cumhur İttifakı ve CHP oylarıyla, maalesef kabul edildi. Ve böylece; milli güvenliğimiz için talep ettiğimiz hususlar; henüz yerine getirilmemiş; muhataplarımız tarafından, kabul edilebilir adımlar henüz atılmamış olduğu halde; ülkemizin elindeki çok önemli bir koz; adeta bir muammayla elimizden uçup gitmiş oldu…
NATO’NUN GENİŞLEMESİ ÖNEMLİ
“NATO’nun genişleme sürecini ülkemizin güvenlik mimarisi bakımından önemli bulsak da; Türkiye’nin çıkarları, onuru ve saygınlığı, bizim için her şeyden önemliydi. Ancak öyle bir oylama yaşadık ki; adeta bir turnusol kağıdı niteliğindeydi… Bir tarafta madde madde şartlar açıklayıp bol keseden atanların; içerde efelenip dışarda sus pus olanların; daha önce nicesine şahit olduğumuz tornistanlarını izledik. Diğer taraftaysa; ‘İktidar ile hizalanmayacağız.’ diyenlerin; ‘AK Parti’yle, aynı bildiriye imza atmayız.’ diyenlerin; iktidarla birlikte, aynı vahim yanlışa, şaşırtıcı bir uyum içerisinde, el kaldırışlarına şahit olduk. “Bu tavrı ortaya koyanlar; tıpkı Rahip Bronson rezaletinde ve Kaşıkçı davasında olduğu gibi; bir kıskaç siyasetini, yine milletimize dayattı. Terörle mücadele tezkeresini, sakıncalı bulup, ‘hayır’ diyenler de; teröre alan açanları, NATO’da müttefikimiz yapmakta, sakınca görmediler…”