15 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İzmir Barosu suçluyu buldu: Aile korumasına son!

İzmir Barosu'nun, Seferihisar’da boşanmak istediği erkek tarafından adliyede öldürülen N.K. için Seferihisar Adliyesi önünde yaptığı açıklamada, cinayetten devlet sorumlu tutuldu, İstanbul Sözleşmesi olsaydı cinayetin işlenmeyeceğini ileri sürüldü.

İzmir Barosu suçluyu buldu: Aile korumasına son!
A+ A-
AYDINLIK / İZMİR

İzmir'in Seferihisar ilçesinde iki çocuk annesi Neşe Keçkin (23) boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından bıçaklanarak hayatını kaybetti. Adliye binası önünde işlenen cinayeti protesto eden İzmir Barosu, Seferihisar Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Burada konuşan İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi üyesi Av. Büşra Ergüven, cinayetten devleti sorumlu tuttu, İstanbul Sözleşmesi olsaydı cinayetin işlenmeyeceğini ileri sürdü ve konuşmasını “Aileyi değil bireyi koru” diye bitirdi. Ergüven, “Devlet, tıpkı dışarıda olduğu gibi adaleti dağıttığı yerde de kadını koruyamamıştır” ifadesini kullandı ve “İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmanın sonucunu yaşıyoruz” dedi.  

AİLE ARABULUCULUĞU DA SUÇLU

İzmir Barosu sözcüsü, suçlamalarına ve çözüm önerilerine şöyle devam etti: 

“Şiddete uğrayan kadınları koruyamayan siyasi iktidar, kadına yönelik şiddeti önlemek, buna ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmek yerine yargılama faaliyetlerini taşere etmenin, Aile Hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda zorunlu arabuluculuk kurumunu devreye sokmaya derdinde. Maalesef dün yaşadığımız bu kayıp dahi “Aile Arabuluculuğu”nun güçlünün (!) karşısında güçsüzü nasıl zorda bırakacağının; kadının yaşamdan nasıl koparılacağının örneği. Kadınların haklarını kendi siyasi gelecekleri için ‘marjinal’ siyasi partilerle pazarlık konusu yapan, seçim malzemesi olarak kullanan siyasi iktidarın pazarlıklarının sonucunu hep beraber üzülerek görmekteyiz.”

AK Parti iktidarının 6284 sayılı kanunu tartışmalara açmasını eleştiren avukat, “Aile Hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda arabuluculuğun zorunlu hale getirilmesi, kadınları daha fazla şiddetle baş başa bırakmak anlamına gelecektir. Boşanmanın önlenmesinin üzerine düştüğü kadar kadınların can güvenliğini önemsemeyen bu zihniyet tarihin tozlu sayfalarına karışana kadar mücadele etmeye ve bu davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz. Boşanmayı değil, şiddeti önle!, Aileyi değil önce bireyi koru!” diyerek sözlerini noktaladı

Son Dakika Haberleri izmir barosu Kadın cinayeti İstanbul Sözleşmesi