Kiraz’da çözüm Vatan Partisi’nde! Yaptıklarının hepsi taş parke yatırımları
‘2000-2010 yıllarında Köy Hizmetlerinde çalıştım, Bütün Şehir yasasıyla üretime büyük katkısı olan bu güzide teşkilat kapatıldı. Bir gecede 16 ildeki araç gereç, personel ve idareyi kağıt üstünde belediyelere devrettiler!’ Ne kanalizasyon ne su kanalı yapılıyor! Yıkıma karşı çözümü öneriyoruz’
Füsun İkikardeş
Dr. Mehmet Akif Cerit İzmirli. 60 yıllık ömrünün yarısında siyasetle içiçe. Hep halkçı, bağımsızlıkçı, başı dik Türkiye için kavgayı kendine düstur edinmiş bir hekim. Altı ay önce emekli olmuş, son 10 yıldır görev yaptığı köyde yaşıyor. 2000’lere girerken DSP’de siyaset yapmış, sonra Vatan Partisi’yle (o dönemki adı İşçi Partisi) tanışmış. O gün bugündür memuriyeti elverdiğince parti saflarında. Bir dönem istifa edip milletvekili adayı bile olmuş. Genç yaşlarından beri vatan ve millet için çalışmasının nedeni, memleketin sorunlarını birebir görmesi, içinde olması. Vicdan sahibi ve kişisel çıkar peşinde koşmayan her vatandaş gibi halkın derdi onun derdi olmuş. Çözüm için canla başla çalışıyor. Bugün de Vatan Partisi’nin İzmir Kiraz ilçesi belediye başkan adayı. Neredeyse on yıldır Kiraz’ın İğdeli köyünde yaşıyor. Plan ve projelerini halka anlatıyor, destek istiyor. Bakın kırsaldaki insanın derdi ne, Dr. Akif ne derman öneriyor?
EN BÜYÜK SORUN
-
Sizi tanıyalım…
İzmir 1963 doğumluyum. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunuyum. Pratisyen hekim olarak çalıştım. Mecburi hizmet için Tokat’a gittim, DSP Tokat İl Başkanı oldum. 2001’de Vatan Partisi’yle tanıştım. bugüne kadar memur sıfatıyla ne kadar siyasete girilebilirse girdim. Mecburi hizmet sonrası İzmir’e döndüm, 2010’da Aile Hekimliğine geçip hekimlik yaptım. On yıldır köyde yaşıyorum. Son 6 aydır da emekliyim. Burada hayvancılık faaliyetlerinde bulundum. 2000-2010 Köy Hizmetlerinde çalışmam nedeniyle teşkilatın kapatılması sonrası köylerdeki vahim durumlar nedeniyle yeniden aktif siyasete girdim
-
Neydi bu kurumun işlevi? Ne gibi kayıplara yol açtı?
Bütünşehir Yasasıyla Köy Hizmetleri teşkilatı kapatıldı. Üretime çok katkısı vardı, ama hiçbr müsaitlik fiizibilitesi yapılmadan kağıt üzerinde AKP ve CHP’li belediyelere devroldu. İş makineleri belediyelere, personelin büyük bölümü de kamu kurumlarına dağıtıldı. Benim kadrom Büyükşehir’de kaldı, ama Eşref Paşa Hastanesine atandım. Kurumun tüm finansmanı ve yatırımları durdu.
-
Örnek?
Kanalizasyon hizmeti! Bir santim yatırım yapılmadı. Kurum, kalkınma planları dahilinde bütçeden aldığı payla köylerde kanalizasyon çalışmasına başlamıştı. Kırsaldaki çiftçinin sağlıklı bireyler olarak yaşaması, ürün ve hayvanların parazitlerden kurtulması için başlatılmıştı, oysa 2013’ten beri bir metre adım atılmadı. Ayrıca köylüerin imeceyle kazdığı su kanalları tamamen durdu. Köy hizmetlerinin yaptığı üretim yolu hizmeti hiç yapılmadı. Belediye bütçesi içinden hizmete devam edilecek dendi, İller Bankası’ndan büyükşehirlere paralar aktarıldı.
TAŞ PARKE YATIRIMLARI
-
Büyükşehir dışındakiler ne oldu?
Özel idareler eliyle yürütüyor. Bugün kırsalda ve bölgemizde gördüğünüz aksaklıklara karşı Türkiye’nin büyük kazanımlarıydı, hizmetler sıfırlandı. Göstermelik çalışmalar yapılıyor. Hepsi taş parke yatırımları!
DSİ, görev tanımını yapamıyor. İzmir’in İZSU gibi sondaj makineleri, tamir bakım vs kırsalda görev tanımı sorunu yaşanıyor. Tarımsal sanayileşme açısından bir sorun var. Belediye rüsumu istiyorlar üreticiden, karşılığında hiçbir hizmetleri yok! Ya da 1 metre kanalizasyonumuz yok, bizden sıvı atık parası alıyorlar. Her evde içme suyu diye çamur akıyor.
Kiraz, her gün 800 ton süt gönderen bir ilçe! Bozdağ’a 6 kilometre, aşağısı Küçük Menderes! Ve buradan su çıkmıyor. Fabrikalar su yok diye gidiyor. Mandıralar kapatmak zorunda kalıyor. OSB’ye devlet su veremiyor. İzBB burada üç asfalt bir iki taş hizmeti dışında hiçbir iş yapmıyor. Toplu taşımacılık deseniz hiç yok! Belediye, bölgedeki en büyük STK’nın başıdır. Halk oyuyla seçiliyor, ama muhtarlıkların eli kolu bağlandı! Ben başkan seçildiğimde, ilk iş köylere köy derneklere kuracağım. Öncelik maddem bu. Kiraz’ın 48 köyü var ve nüfusun yüzde 85-90’ı kırsalda yaşıyor, ama köy tüzel kişiliklerine ait mera, yaylaklara el kondu. Vahşi bir şekilde ihaleyle satılıyor. Bütün şehir yasasının amaçlarından biri de ne yazık ki köy mallarının arazi rantı yaratmasıydı…
GEÇEN YIL RAMAZAN OLMADI MI?
“Halk sindirilmiş. İki parti arasında siyasi rüşvetler veriyorlar. Memur tayinleri ya da iş sözü veriliyor. Tepkisel davranış biçimine giremiyorlar. Her eve bir ramazan kolisi dağıtılıyor. 5-10 bin paket var! Geçen yıl ramazan olmadı mı? Bu yıl seçime denk geliyor diye dağıtılıyor.
ÇÖZÜMLERİMİZİ KİRAZ’IN DAĞ VE OVALARINDAN ALDIK
“2014 yılında yürürlüğe giren 6360 sayılı bütün şehir yasası sonucu şehir rantı ve emparyalizm, köylerimizi ve kırlarımızı talan edip halkımızı sömürmekte; aynı zamanda ülke üretimini düşürmektedir. Hareketimiz köylerimiz istek, öneri ve destekleriyle Vatan Partisi öncülüğünde başlamıştır. Hayırlı olsun. Gazamız mübarek olsun. Liderimiz Doğu Perinçek'tir. Büyükşehir belediye başkan adayımız Serhan Bolluk ve ben Kiraz Belediye Başkan adayı Dr. Mehmet Akif Cerit; hareketimizin başındayız. Bütün söylem, öneri ve çözümlerimiz Kiraz'ın dağlarından ve ovalarından, köylerinden ve meralarından alınmıştır.”
İZSU SOYGUNUNA ARTIK SON
“Kiraz kırsalı gibi tüm İzmir kırsalında, kanalizasyon olmadığı halde sıvı atık parası alınmaktadır. Köylerde büyükşehir belediyesi, bir metre artezyen kazmadan bir metre kanalizasyon döşemeden su parası içinde çeşitli paralar almaktadır. 2014 yılından bugüne kadar 10 yıldır soyulmaktayız. Biz belediyeyi kazandığımızda, inek damlarından ve süt üretim işletmelerinden su parası almayacağız. Yasal zorunluluksa sembolik ücret alıp, yasayla mücadale edeceğiz. Sağlık ocaklarından, okullardan ve ibadethanelerden su parası almayacağız. Su yatırım, bakım ve onarım giderleri zamana yayılıp öyle alınacaktır. 1 Olmayan kanalizasyona, bağlanma ve ruhsatlandırma ücreti almayacağız. Köy orta malları, mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri köylüye geri verilecektir. Bunlar köylünündür. Köylünün kalacaktır.
