26 Kasım 2024 Salı
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İzmir Körfezi son 40 yılın en kötü zamanını yaşıyor

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 2019’da seçim vaatleri arasında '3 yıl sonra Körfez yüzülecek hale gelecek' demişti. Üç yıl geçti ancak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından gelen raporlar İzmirliyi hüsrana uğrattı

İzmir Körfezi son 40 yılın en kötü zamanını yaşıyor

İzmir Su ve Kanalizasyon Daire Başkanlığı (İZSU) Genel Müdürlüğü geçen Eylül ayında yazılı ve görsel basın yayın organlarına bir açıklama geçerek iç körfezin değişik noktalarından aldığı su örneklerinin laboratuvarda yapılan analiz sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı. Açıklanan tabloda körfez temiz çıktı. Ancak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı da İzmir Körfezinde bir çalışma yürüttü. Bakanlık analizlerine göre Körfez aşırı kirli... İl Sağlık Müdürlüğü de yüzme suyu kalite kontrol yönetmeliği açısından numune sonuçlarını mercek altına aldı. Laboratuvarlardan gelen sonuçlar, İZSU'nun açıkladığı sonuçları yalanladı.

RAKAMLAR ARASINDA BÜYÜK FARK VAR

İZSU’nun Balçova Özdilek açıklarında yaptığı ölçümlerde 100 mililitre deniz suyunda 10 adet olarak açıkladığı kolibasili miktarı, İl Sağlık Müdürlüğünün yaptığı analizde 1000 adet üstü olarak tespit edildi. Öte yandan Alsancak'ta belediyenin 24 olarak açıkladığı rakam Sağlık Müdürlüğünün yaptırdığı analizde diğerleri gibi 1000 üstü olarak tespit edildi. Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi açıklarından alınan su numunesinde de diğerleri gibi kolibasili adedi binin üstü olarak belirlendi. Şaşırtan ayrıntı ise şuydu:

Laboratuvar deniz suyundaki kolibasili adedini 1000'e kadar ölçebildiği için numune miktarının 1000'in ne kadar üstünde olduğu tespit edilemedi.İzmir Körfezi son 40 yılın en kötü zamanını yaşıyor - Resim : 1

‘AYNI NOKTADAN AYNI CİHAZLA ÇALIŞMA YAPILMALI’

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının ve İZSU’nun ayrı ayrı yaptığı analiz sonuçlarını Aydınlık, Denizbilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar’a sordu. Yaşar, testlerin ortak yapılması gerektiğini söyleyerek şöyle konuştu:

“Hem bakanlığın hem de belediyenin aynı noktadan su örneği alıp bunu ikiye paylaştırıp analiz yapması lazımdı. Böyle olmayınca birbirinden farklı rakamlar çıkıyor. Bakanlığın analizine baktığımızda çok anormal rakamlar çıkıyor ben bakanlığın analizinin de doğru olduğuna inanıyorum. İZSU’nun yaptığı analize bakınca da değerlerin daha düşük olduğunu görüyoruz. İşte sorun suların nereden alındığı. Çalışma öyle yapılmaz. Aynı noktada aynı cihazla örnekleme yapacaklar ve bu suyu ayıracaklar. Yaklaşık 2 ay önce Çiğli Arıtma Tesisi’nden çıkan sular için yapıldı böyle çalışma. Hem belediye hem de bakanlık yetkilileri aynı noktadan test aldılar. O zaman sonuçlar birbirine yakın çıkmıştı.”

İzmir Körfezi son 40 yılın en kötü zamanını yaşıyor - Resim : 2
“İzmir Körfezi en kötü dönemini yaşıyor. 2002 yılında arıtma tesisleri kurulmuştu ve çalışıyordu. O zaman masmavi olmuştu. Tertemizdi su. Ancak dönemin belediye başkanı ölünce yeniden eski haline döndü. 2023 yılına geldiğimiz zaman Mayıs ayında ilk kez plankton patlamaları nedeniyle balık ölümleri oldu. Son 40 yılın en kötü zamanı bu yıl oldu. Böyle devam ederse daha da kötüleşecektir.”

PLANKTON VARSA KİRLİLİK VARDIR

Yaşar, İZSU’nun kendisinin bile körfezin kirli olduğunu ifade ettiğini hatırlatarak şunları kaydetti: “Körfez kirli mi diye bir soru sorulması bile abes. Körfezde 10 cm derinliği bile göremiyorsun. Temiz bir suda en az 5-6 metreyi görmen lazım mavi olur pırıl pırıl olur. Zaten simsiyah burada yağmur sonrası körfeze gittiğimizde ölü fareler gördük. Kanalizasyonlardan direkt denize girmişler ölmüşler. Deniz kızıl bir renk almıştı. Müthiş bir plankton patlaması var. Hatta İZSU kendi sayfasında bile paylaşmıştı. 13 Kasım tarihli bir yazı, körfezde plankton patlaması vardır, dediler. Bu cümlenin Türkçesi körfez kirlidir. İZSU, körfezin kirli olduğunu kabul ediyor. Ama önüne de küresel iklim değişikliği nedeniyle diye bir cümle koymuşlar. Bu palavradır bununla hiçbir ilgisi yok. Evet, eğer deniz suyu çok aşırı olursa son 10 günde olduğu gibi plankton patlamaları gerçekleşir ama kirlilik olmadan plankton patlaması gerçekleşmez. Bir yerde plankton patlaması varsa orada kirlilik vardır.”

‘ÇÖZÜM İÇİN ÖNCE BİLİME İNANACAKLAR’

Kirliliği ve kötü kokuyu temizlemek için çözüm önerileri sunan Yaşar şunları söyledi: “Çünkü çözüm için bilime inanmaları gerekiyor. Bilime inanmayınca sözle olmuyor bu iş. Derelerin altını betonlaştırdılar mesela bu bir katliamdır. Defalarca kez uyardık. Derelerin altını betonlaştırırsanız körfezi daha berbat kokutursunuz dedik. Sonra körfez iyice kokmaya başladı. Çünkü suyla toprağın arasına beton döktüler. Normalde toprak kirin bir kısmını çeker. Ama şimdi beton varken çekemiyor. Öyle bir düzen yok. Önce bunları kırmaları lazım. İkinci olarak da arıtma tesislerinin enerjileri çok pahalı. Süspanse edilsin bunlar belediye onları süspanse etsin. Çalıştırmayanı da kapatsın. 2005 yılına kadar bu uygulanmıştı.”

YANLIŞ BEYANLARIN SONU GELMİYOR

Tunç Soyer ve ekibinin iddialarını Prof. Dr. Doğan Yaşar’a sorduk. İZSU, İzmir’in dört bir yanını ‘Koku %90 azaldı” tabelalarıyla donattı. Ancak bu beyanlara rağmen İzmirli hala kokudan rahatsız olduğunu belirtiyor. Koku sorununu değerlendiren Yaşar şöyle konuştu:

“Koku yüzde 10’a düşmüş bile olsa körfez kirlidir. Koku dediğimiz olay kirliliğin en üstüdür. Artık daha ötesi yok. Bir yer yüzde 10 bile kokuyorsa dahi çok çok kirlidir. Koku varsa kirlilikte daha üst bir nokta yoktur. Onunla övünmeye başladılar. Körfezin kokusu nerede yüzde 90 azalmış? Yağıştan önce Karşıyaka’ya Bayraklı’ya bir gitseydiler. Berbat kokuyordu oralar. Belediye artık bilimden vazgeçmiştir. Bu işi bilenlerle çalışmaları lazım.”

İzmir Körfezi son 40 yılın en kötü zamanını yaşıyor - Resim : 3

ASIL SORUN İÇ KÖRFEZDE

Soyer, ‘Cumhuriyetin 100. yılında körfezi temizledik, şimdi yüzüyoruz’ diye propagandasını yapmıştı. Yaşar, Soyer’in yüzdüğü yerin halk plajı olduğunu asıl sorunun iç körfezde olduğunu şu ifadelerle açıkladı: “Tunç Soyer’in yüzdüğü yer halk plajı! Orada her zaman yüzülür. Orta ve dış körfezde hiç sorun yaşanmadı. Asıl sorun iç körfezde. Sayın Başkan sözümüzü tuttuk dedi ama orası halk plajıydı zaten. Sayın Başkan belki bilmez ama insanlar yıllardan beri denize girer oradan. Tekrar ediyorum asıl sorun iç körfezde ve bunlar tamamen siyasi ayak oyunları.”

İzmir