İzmir’den Çin’e Ana Tanrıçanın başarısı
İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak akademisyenliğini sürdüren Dr. Ceren Cengiz 'Gaia' adını verdiği porselen çalışması ile Uluslararası Blanc de Chine Seramik Çin Yarışması’nda finale kalarak Türkiye’yi başarıyla temsil etti.
2017 yılından beri gerçekleştirilen Uluslararası Blanc de Chine Seramik yarışması seramik sanatının tarihini korumak, çağdaş seramik sanatının uluslararası değişimini teşvik etmek, çağdaş sanatın bütünleştirici ve iyileştirici gelişimine ivme kazandırmasını sağlamak için düzenleniyor. Blanc de Chine Seramik Sergisi 29 Şubat 2024 tarihine kadar devam edecek.
‘GAİA’ İLE İZMİR’DEN ÇİN’E
14 Ekim 2023 tarihinde Çin Hangzhou'daki Winland Center'de kısa listeye seçilen ve ödül alan işler için açılış töreni gerçekleştirildi. İzmir’de yaşayan ve İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak akademisyenliğini sürdüren Ceren Cengiz de "Gaia" adını verdiği eseriyle, yarışmada kısa listeye seçildi. Porselenden hazırlanan ‘Gaia’ kadının güçlü ve kırılgan yönlerine dikkat çeken bir çalışma oldu. Birden fazla etaptan oluşan yarışmanın ilk ve ikinci aşamasını geçmeye hak kazanarak finale kalan Ceren Cengiz ülkemizi başarıyla temsil etmiş oldu.
EN BÜYÜK HAYALLERİMDEN
Yarışma ile ilgili olarak bir açıklamada bulunan Ceren Cengiz duygularını şu cümlelerle ifade etti. "Toprağın, en eski zamanlardan beri "Ana Tanrıça" olarak adlandırıldığını biliyoruz. Canlandırıcı, iyileştirici, güzelleştirici ve büyütücü gücüyle kadınla ilişkili olan toprak, durmaksızın yenilenen ve bitmeyen enerjisiyle bir tanrıçanın ölümsüzlüğünü simgelemektedir. Gaia isimli eserim doğadan ilham almakta, doğayla etkileşime girmektedir. Bolluğu ve ölümsüzlüğü sembolize etmektedir. Karmaşık, şiirsel, enerjik, kırılgan ama aynı zamanda güçlüdür. Beyazdır. Hassas, narin, olsa bile tutkulu ve ölümsüzdür." Biz kadınlar, bereketliyiz, güçlüyüz, belki karmaşığız, kırılganız , şiirseliz ama bir o kadar da dayanıklıyız. Seçildiğimi öğrendiğim anda çok mutlu oldum. En büyük hayallerimden biriydi Çin'de düzenlenen jürili bir sergide yer alabilmek. Bu bana Çin'de ikinci kez nasip oluyor. Enerjiye inandığım, sevdiğim işi yaptığım ve pes etmeden çalıştığım için bunu başardığımı biliyorum. Yeni hayallerimden biri büyük ödülü kazanmak ve o atmosferi, o ülkede birebir yaşamak. O havayı koklamak, o ülkenin kültürüne dair bilgi edinmek, eminim ki yaratımıma da katkı sağlayacaktır. Dilerim bu hayalimi de gerçekleştirebilirim. Yaptığım işlerin bir hikayesi var ve bunu izleyici ile, özellikle de hiç tanımadığım, başka bir dile mensup insanlarla paylaşma şansımın olması beni inanılmaz mutlu ediyor. Belki de sanatın iyileştirici gücü ve güçlü noktası, evrenselliği burada." dedi.