Jandarma eliyle emekçiye gözdağı
Abalıoğlu Lezita’nın Kemalpaşa’daki fabrikasında bir ayı aşkın süredir devam eden grevde jandarmanın orantısız müdahalesiyle gözaltına alınan 18 işçi ve 2 sendikacı avukatlarıyla görüştürülmedi, saatlerce bekletildi. Sendika kaynakları bunun bilinçli olarak yapıldığını söyledi.
Melike Güler Kadan
İzmir Kemalpaşa’da kurulu tavuk üreticisi Abalıoğlu Lezita fabrikasında sendikaları Öz Gıda İş ile greve çıkan işçiler 42 günü devirdi. Ama nasıl 42 gün! Grevden önce işverenin Hindistan’dan işçi getirip çalıştırma mı dersiniz, yüksek desibelde tüm gün çalınan tekno müzikle grevdeki işçilere eziyet mi, grev çadırının önüne sürekli toprak dökmek mi ararsınız, mahkeme kararına rağmen arka kapılardan işçi kaçırma mı dersiniz hepsi var! En son vukuat da jandarmanın grevdeki işçileri ana yola sürüklemesiydi. Bazı işçiler hastanelik oldu. Önceki gün jandarmanın orantısız müdahalesinin ardından ikisi kadın 18 işçi ile iki sendikacı gözaltına alındı. Gözaltına alınan işçiler avukatlarıyla görüştürülmedi, saatlerce karakolda bekletildi. Alandaki işçiler, şimdi daha da inançlı bir şekilde mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti. Grev alanı, desteğe gelenlerle adeta düğün meydanı oldu.
Daha sonra Lezita işçileri serbest bırakıldı.
BİLİNÇLİ OLARAK UZATILDI
Aydınlık’a konuşan sendika kaynakları, yolu kapatma suçlamalarıyla gözaltına alınanların sağlık kontrolleri ve ifade süreçlerinin bilinçli olarak uzatıldığını kaydetti. Görüntüler incelendiğinde jandarmanın, işçileri fabrikanın önündeki yoldan kalkanlarla vızır vızır arabaların geçtiği anayola sürüklediği görüldü. Ardından da işçiler yol kapatma gerekçesiyle gözaltına alındı!
KİM BU ALBAY?
Öte yandan sendika kaynakları müdahaleye albay rütbesinde bir askerin gelmesini de tuhaf karşıladıklarını, bu albayın açıkça işçileri “hepinizi içeri alırım” diyerek tehdit ettiğini ileri sürdü. Sendika kaynakları, avukatların görüntüler üzerinden suç duyurusunda bulunacağını belirtti.
‘İŞVEREN KONTROLÜNDE OPERASYON’
Öz Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Halil Çukutli, gözaltıların haksız bir şekilde yapıldığını vurgulayarak “Memlekette birçok büyük sorun olan yerde böyle şeyler yaşanmazken kendini ortaya koyarak hakkını arayan insanlara orantısız bir müdahale yapıldı. Tamamen işverenin kontrolünde bir operasyon gibi geldi bize.” dedi.
BAKANLIKLARDAN RANDEVU TALEP EDİLDİ
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı nezdinde randevu taleplerini oluşturduklarını kaydeden Çukutli, “Jandarmanın grevin ilk gününden itibaren tutumları bizi orada çok rahatsız etti. Sonuçta biz jandarmanın hiçbir şekilde karşısında değiliz ama ortada olacaklar, adalet için olacaklar. İşverenin koruma ordusu gibi orada bulunmaları bizi çok rahatsız ediyor. Bunun için gerekli girişimleri de yaptık. İçişleri Bakanlığına da bunları aktarmak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
BİRBİRLERİNE KENETLENDİLER
Grevdeki Lezita işçilerinden Mehmet Emin Dikici de şunları kaydetti: “Herkes bugün birbirine daha kenetli daha kararlı. Jandarmanın müdahalesinden kaynaklanan bir eksilme ya da içimizde bir korku yok. Akşam kimse evine bile gitmek istemedi arkadaşlarımız gözaltında olduğu için. Herkes birbirine kenetlenmiş durumda, inançlı bir biçimde alanda bekliyoruz. Amaçları direnişi kırmaktı ama tam tersi bir etki yarattı.
‘KEŞKE O JOPU YEMESEYDİK’
“Daha önce sizlerin ve birkaç farklı medya kanalı sayesinde sesimizi duyurabiliyorduk. Ama bu yaşananlardan sonra daha da görünür olduk. Ama keşke biz o jopu yemeseydik, kadın arkadaşlarımız yerlerde sürüklenmeseydi. Biz alanda daha güçlüyüz artık, hiçbir sıkıntımız da yok.”
‘JANDARMA PATRONUN KOLLUK GÜCÜ MÜ?’
Vatan Partisi Merkez İşçi Sendika Bürosu Başkanı Hüseyin Karanlık da grevdeki Lezita işçilerine destek mesajı yayınladı. Karanlık, yaşananlara tepki göstererek “İzmir'de Jandarma yasa tanımaz Lezita patronunun mu kolluk gücüdür?” diye sordu. Karanlık, şu ifadeleri kullandı:
“İzmir'de Lezita işverenin yasa tanımaz uygulamaları karşısında direnen işçilere karşı Jandarma albayının komutasında ölçüsüz ve orantısız müdahalesine ilişkin haber ve görüntüleri ibretle ve üzülerek izliyoruz. İşçinin üzerine salınan jandarma gücü yasa dışı uygulamalar içindedir. Jandarma kanunsuzluğu mahkeme kararıyla da tescillenen Lezita işvereninin mi kolluk gücüdür, yoksa milletin mi yaptırım gücü olacaktır. Albay komutasındaki jandarmanın hakkını arayan işçiye karşı ölçüsüz muamelesi hiçbir şekilde kabul edilemez. İçişleri Bakanlığı olayı derhal soruşturmalı ve albay hakkında gerekli işlemleri yürütmelidir. Lezita işçisi haklıdır, direnişi yasaldır ve yasal haklarını kesinlikle kazanacaktır.”
