Jeoloji Profesörü Doğan Perinçek: Marmara’yı 4 yılda yıkımdan kurtarırız
Fay yasasının çıkması gerektiğini belirten Perinçek, “Çalışmaları merkezileştirelim. Bilim kurulu oluşturalım. Hızlı adımlarla sorunları aşarız.” dedi.
Jeoloji biliminin duayenlerinden Prof. Dr. Doğan Perinçek, önceki akşam meydana gelen Hatay depremini değerlendirdi, uyarılarda bulundu. Aydınlık’a konuşan Perinçek, Bilim Kurulu’nun derhal oluşturulması çağrısı yaptı. Perinçek, “İlk yapılaşma Adıyaman'da mı yapılacak 1 Mart'ta, dokuz gün var, o zaman yapılaşmaya girişmeden önce söz konusu alanda fayların ve zeminin durumu incelenmeli” önerisini tekrarlayan Perinçek, şöyle konuştu:
‘İNŞAAT ALANLARINI YERBİLİMCİLER BELİRLESİN’
“Jeoloji Mühendisleri Odası fay yasası önerisinde bulundu. Bunun anlamı ne? Kentleri mümkün olduğu kadar faylardan, alüvyonlardan uzaklaştıralım. Bu yasa Adana Milletvekili tarafından tekrar Meclis’e getiriliyor. O yasanın hep birlikte, bütün partiler el ele vererek hemen kabul edilmesi lazım. İnşaatlara yakında başlayacağız; başlamadan önce bu yasa Meclis’ten geçmese bile o yasanın önerisi doğrultusunda tedbirler alarak, bir an önce başlamamız lazım.
“İnşaatlar her yerde aynı anda başlamayacak. Diyelim ki ilk önce Adıyaman'da başlayacağız, dokuz gün vaktimiz var. O dokuz gün içinde o inşaatın başladığı alanın Jeoloji ve Jeofizik mühendisleri tarafından hızla taranması lazım. Hangi zemin sağlam, yeni binamızı nereye yapalım? Ona karar vereceğiz, Adıyaman'da inşaat, yerbilimcilerin önerilen yeri onaylamasından sonra başlayacak. İkinci yer neresi? Diyelim ki Kahramanmaraş. Kahramanmaraş'ta o aynı ekip o bölgeyi inceleyecek, inşaat alanlarına ilişkin seçenekleri, yer olarak ortaya koyacak. Ondan sonra Malatya'ya geçeceğiz… Bölgedeki inşaatların hepsini bir anda başlatmamız mümkün değil, başlatmak doğru da değil. Yerbilimcilere biraz zaman verilsin. Orası incelensin. Ona göre inşaatlar başlasın.”
NEDEN FAY YASASI: 100 BİNİN ÜZERİNDE BİNA FAY HATLARI ÜZERİNDE!
Prof. Dr. Doğan Perinçek, yeni yapılaşmadan önce “Fay Yasası” çıkarılmasının önemini şöyle açıkladı:
“MTA Genel Müdürlüğü tarafından 2012 yılında yayınlanan Türkiye Diri Fay Haritası baz alınarak yapılan incelemede, Aksaray, Bolu, Sakarya, Yalova, Bursa, Balıkesir, Manisa, İzmir, Avdın, Denizli, Erzurum, Kahramanmaraş, Hatay, Hakkari, Muğla, Eskişehir, Kütahya, Bingöl gibi 18 ilimizin merkez yerleşim birimleri ile 80’i aşkın ilçe merkezinin ve ilk belirlemelere göre yine içinde Kahramanmaraş- Hatay depremlerinden etkilenen 500 den fazla köyümüzün, doğrudan doğruya deprem üretme potansiyeli yüksek aktif fayların geçtiği hatlar üzerine oturduğu bilinmektedir. Günümüzde yüz binin üzerinde binanın fay hatları veya zonları üzerinde yer aldığı ve yüzbinlerce vatandaşımızın can ve mal güvenliğinin bulunmadığı yapılan araştırmalardan anlaşılmaktadır.
“Son yaşadığımız, Hayat Kahramanmaraş depremleri de göstermiştir ki, depreme kaynaklık eden Doğu Anadolu Fay Zonu ve Ölü Deniz Fay Zonu, doğrudan doğruya, Bingöl, Elâzığ, Malatya, Kahramanmaraş ve Hatay illerimizin, Palu, Sivrice, Çelikhan, Gölbaşı, Pazarcık, Türkoğlu, Nurdağ, Hassa, Kırıkhan, Defne, Altınözü gibi ilçeler ile yüzlerce köy yerleşim birimlerinin içinden geçmektedir. Fay zonları üzerindeki binaların depreme karşı koyarak ayakta kalması mümkün olmamakta, can ve mal kayıpları ortaya çıkmaktadır.
“Çok sayıda il merkezimizin ve ilçelerimizin de benzer durumda olduğu göz önüne alındığında, başta aktif fay hatları veya zonlan olmak üzere, doğa kaynaklı afetlere uğramış veya uğrayabilir alanlar üzerine herhangi bir yapı inşa edilmemesi önlenmelidir. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile afete maruz alan olarak ilan edilmiş bölgelerin 6306 Sayılı Kanun kapsamına öncelikle alınarak dönüşüme tabii tutulması gerekmektedir. Bu kapsamda acilen fay yasası hayata geçirilmelidir.”
DEPREM İLE BOŞALAN ENERJİ ÇOK BÜYÜK YENİ FAYLAR OLUŞTURUYOR
“Maviyle işaretlediğim faylar, bana göre yeni oluşan kırıklar. Siyahla işaretlediğim, eski haritalarda olan faylar. Kuzeyde Kırıkhan civarındaki fay eski bir fay. Onun güney batısında maviyle işaretlediğim, bana göre yeni gelişen bir fay. Bölge o kadar aktif ki o kadar büyük kırılmalar yaptı ki yeni faylar oluşturuyor. Özellikle Hatay'da 5.8’lik depremin olduğu yerde yeni bir fay gelişiyor. Bin yılın depremi derken yeni oluşan fayları da dikkate alarak söylüyorum. “Aynı şey Elazığ civarında da söz konusu oldu. Bu bölgede çalışırken Elazığ Fayı adı vererek bir fay haritaladık. Bu, Fırat Nehri'ne kadar geliyor. Fırat Nehri’nin yatağını kaydırıyor. Sözünü ettiğim Elazığ Fayı, Malatya'ya doğru kırılmaya devam etti ve öyle bir kırıldı ki Doğu Anadolu fayından daha çok sayıda artçı depremler üretmeye başladı.”
BİN YILIN DEPREMİ
- Bin yılın depremi diyoruz ama bunun tam olarak ne anlama geldiğini bilmiyoruz vatandaş olarak. Çok çok büyük anlamında kullanıyoruz. Siz ne anlamda kullanıyorsunuz? Türkiye başka bir yerde daha bin yıllık depremle yüz yüze gelir mi?
Neden bin yılın depremi? Çünkü etkilediği alan 640 kilometre uzunluğunda. Neden bin yılın depremi zira hiçbir zaman 3 tane 7.7, 7.6 ve bugün 6.4 büyüklükteki deprem bu bölgede pek görülmedi. 1999 depreminde Bolu-Adapazarı-İzmit-Yalova’yı yıkan ve artçıların olduğu alan 250 kilometre uzunluğunda bir alandı. Bu ise 640 kilometre uzunlukta bir alanı etkiledi.
Sanırım bunlar bin yılın depremi demek için yeterli. Buradaki 1014 yılında olan son büyük depremden bugüne 909 yıl geçmiş. Halen benim dışımda herkes asrın depremi diyor, asır 100 yıl demek. Asrın değil bin yılın depremi.
ŞİDDETİ BELİRLEYEN ZEMİN VE FAYA YAKIN OLMAK
- Depremin-kırılmanın yüzeye yakın olmasının depremin etkisini- şiddetini artırdığını biliyoruz. Büyüklükle şiddet her zaman paralel değil diyebilir miyiz?
Büyüklük ile şiddet her zaman birbiri ile uyumlu olmaz. Alüvyon zemin, bataklık alanların zemini depremin şiddetini diğer bir deyişle yıkıcı etkisini artırır.
n Olası depremlerin yaklaşık büyüklükleri tahmin edilirken fayların derinliği mi dikkate alınıyor? Şiddeti belirleyen etkenler ne?
Fayların derinliği değil uzunlukları (boyu ) dikkate alınıyor. Kıta kenarında dalma-batma alanlarında olan depremlerin (Japonya, Girit Güneyi, Endonezya güneyi) odak noktaları genellikle derindir ve bu alanlarda daha büyük depremler (9 civarında) olabilir. Türkiye için bu söz konusu değildir. Ülkemizde çok nadiren derin depremler de görülür.
Şiddeti belirleyen etkenler: alüvyon ve bataklık zemin ve faya yakın olmak.
İKİ ÜÇ AY YOĞUN ÜÇ DÖRT SENE AZAR AZAR DEVAM EDECEK
- İnsanlar bu son depremden sonra çok korktular. Bu deprem silsilesi bitmeyecek mi?
2-3 ay yoğun bir şekilde 3-4 sene azar azar devam edecek… Evet korktular ve endişelendiler. Her gün yüzlerce özelden ve facebook sayfamdan mesaj ve soru alıyorum. Yüzde 50’sine ancak cevap verebiliyorum, bazen bu bile mümkün olmuyor. Ölü Deniz fayıyla Doğu Anadolu fayı aynı anda kırıldı ve kırılmaya devam etti, devam da edecek. 6 büyüklük civarında yeni artçılar veya yeni bağımsız depremler olabilir diye söyledik. Meslektaşlarım da bunu söyledi, aman yıkık binalardan uzak durun dedik.
HATAY’DAKİ ARTÇI DEĞİL BAĞIMSIZ DEPREM
- Hatay'da meydana gelen 6.4 büyüklüğündeki deprem sizin daha önce olabileceğini belirttiğiniz artçı depremlerden biri mi?
Hayır, artçılar oluyor fakat bu deprem ayrı, bağımsız bir deprem. Bu deprem Ölü Deniz Fayı üzerinde oldu.Üç dakika sonra olan 5.8 ve Hatay’ın batısındaki diğer depremler bu depremin artçıları.Söz konusu artçıları biraz daha batıda yaşıyoruz. Dün ve evvelsi gün Hatay civarındaki depremlerin sayısı azalmıştı, bu 6.4 büyüklükteki ana deprem sonrası çok sayıda artçılar olmaya başladı.
- Beklenmedik bir deprem mi peki, şaşırtıcı mı?
Hayır meslektaşlarımın ve benim beklediğimiz bir deprem. Artçı ya da ana deprem olması önemli değil. Çok geniş bir alanda, 640 kilometre uzunluğundaki faylar boyunca çok farklı depremler yaşıyoruz.bin yılın depremi, son 100 yılın değil.
- Artçı ve ana deprem arasındaki fark ne?
Bu meslekten olmaya açıklamak çok zor. Ana depremin olduğu yer ile önceki ana depremin olduğu yerleri karşılaştırıyoruz. 7.7 sonrası 6.6 artçı bir depremdi. Ana depremler farklı faylar üzerinde oluyor. Bu bakımdan 7.6 büyüklükteki Elbistan depremini ayrı, bağımsız bir deprem olarak yorumladık. Zira 7.7 Ölü Deniz fayı üzerinde 7.6 büyüklükteki deprem ise Doğu Anadolu fayı üzerinde oldu. Dün Hatay yakınında olan 6.4 büyüklükteki deprem de Ölü Deniz fay zonunun farklı bir fayı üzerinde meydana geldi. 7.7 kuzeydeki bir fay üzerinde, 6.4 güneydeki fay üzerinde oldu. Farklı faylar fakat aynı fay zonu; Ölü Deniz fay zonu.
Vatandaş bu söylediklerimi anlayabilir. Daha detaylısını anlayamaz. Anlaması da beklenmez.
ADANA YAKINLARINDA BİR DEPREM BEKLİYORUZ
- Depremler yeni faylar oluşturuyorsa "deprem oldu, enerji boşaldı, daha uzun süre büyük deprem olmaz" söylemi de doğru değil o zaman?
Eski fay da kırılsa yeni fay da oluşsa enerji boşalır ve kırılan faylarda uzun zaman yeni deprem olmaz. Fakat bu depremlerde kırılmayan komşu faylar, bir yıl sonra bile büyük deprem yaratabilir. Osmaniye, Ceyhan, Adana yakınlarında bir deprem olmasını bekliyoruz. O alandaki faylarda tetiklenme olabilir, 6 büyüklük dolayında deprem olabilir diyoruz. Söz konusu alandaki faylar henüz büyük deprem yaratmadı. O faylar üzerinde biriken enerji var. Bugünlerde o faylarda büyük bir deprem olmazsa; bir iki yıl sonra ya da 10-15 yıl sonra buradaki faylar büyük deprem yaratabilir.
MARMARA'DA DA İKİ BÜYÜK DEPREM ART ARDA MEYDANA GELEBİLİR
- Türkiye başka bir yerde daha bin yıllık depremle yüz yüze gelir mi?
Marmara'daki büyük deprem art arda meydana gelebilir. Bunun örnekleri var. Marmara bölgesinde bu iki depreme üçüncü bir depremin eklenme olasılığı var. O deprem de Erdek, Çan, Bayramiç ilçelerinden geçen fay zonu üzerinde olabilir.
- Bölgede iki büyük fay zonunun buluşması mı bin yıllık depreme yol açan?
Evet. Ölü Deniz ve Doğu Anadolu fay zonları buluşma alanında bin yılın depremlerini yaşadık. 640 kilometre uzunluğunda bir alan etkilendi. Halbuki 1999 depreminde 250 kilometre uzunluğunda bir alan etkilenmişti.
MARMARA'DAKİ KENTLERİ DÖRT YILDA YIKIMDAN KURTARIRIZ
- Aynı fay zonlarında depremler artçı bile olsa yıkıcı oluyorsa ne yapmak lazım? Devlet ne yapmalı?
Uzun soluklu bir çaba gerekiyor. Son 20 yılı boşuna harcadık ve bu günlere geldik. Bir ay sonra olacak deprem için elimiz kolumuz bağlı fakat dört yıl sonra olacak bir deprem için zamanımız var. Şimdiden başlarsak dört yıl sonra Marmara'nın etrafımdaki kentleri yıkımdan kurtarırız.