05 Kasım 2024 Salı
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kabotaj Bayramı ve Mahmut Esat Bozkurt

Kapitülasyonlar ve Kabotaj hakkı Lozan Antlaşması’yla yabancıların elinden alındı. 20 Nisan 1926’da Kabotaj Yasası yürürlüğe girdi.

Kabotaj Bayramı ve Mahmut Esat Bozkurt
A+ A-
Nail Topal / Araştırmacı - Yazar

Yasaya göre, akarsularda, göllerde, bütün karasularımızda makine, yelken ve kürekle hareket eden araçları bulundurma, bunlarla mal ve yolcu taşıma hakkı, Türk yurttaşlarına verildi.

Bir devletin kendi limanları arasında yolcu ve yük taşıma hakkına kabotaj denir. Bir devletin, kendi limanları arasında deniz ticareti konusunda tanıdığı ayrıcalık olarak da tanımlanabilir. Bu ayrıcalıktan yalnızca yurttaşlarının yararlanması, ulusal ekonomiye çok önemli bir katkı sağlar. Onun için uluslar, yabancı gemilere kabotaj yasağı koymuşlardır. Osmanlı devletinin yabancı devletlere verdiği kapitülasyonlarla kabotaj hakkı, olduğu gibi, İngiliz, Fransız ve Yunanların eline geçmiştir.

Kapitülasyonlar ve Kabotaj hakkı 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşması’yla yabancıların elinden alındı. 20 Nisan 1926’da Kabotaj Yasası yürürlüğe girdi. Anılan yasaya göre, akarsularda, göllerde, Marmara Denizi ile boğazlarda, bütün karasularımızda, bunların içinde kalan körfez, koy, liman ve benzeri yerlerde, makine, yelken ve kürekle hareket eden araçları bulundurma, bunlarla mal ve yolcu taşıma hakkı, Türk yurttaşlarına verildi. Ayrıca dalgıçlık, kılavuzluk, kaptanlık, çarkçılık, tayfalık ve benzeri mesleklerin Türk yurttaşlarınca yerine getirilebileceği belirtildi. Yabancı gemilerin, yalnız Türk limanlarıyla yabancı ülkelerin limanları arasında insan ve yük taşıyabileceği kabul edildi.

'KILICI DEĞİL BENİ ASTILAR'

Burada aktardığımız genel bilgileri, dönemin Adalet Bakanı ve İzmir Milletvekili Kuşadalı Mahmut Esat Bozkurt’un kendi yaşamından aktardığı anılarla somutlaştıralım:

“İzmir limanı ile Bandırma limanı arasında Fransız, Yunan bayrağını taşıyan vapurlar işlerdi. Yolcu, eşya, her şey taşırlardı. İzmir’le İstanbul, İstanbul’la Trabzon ve Rize arasında seyahat için mutlaka Fransızların Messageries, Paquet yahut İngilizlerin Khdiv vapurlarına bilet kestirmek lazımdı.Kabotaj Bayramı ve Mahmut Esat Bozkurt - Resim: 1

“Kendi sularımızda, kendi memleketlerimiz arasında yabancı bayrağı altında seyahat! Hem de hakaretin bin birine katlanmak şartıyla… Hiç unutmam, Hukuk Fakültesi’nin dersleri başlayacaktı. İzmir’den İstanbul’a gitmek icap ediyordu. Messageries Maritines vapurlarından birine yerleştim. Kamaramız önünde geziyordum. Bir aralık vapura çıkmakta olan iki Türk subayı gözüme ilişti. Biri karacı, diğeri denizciydi. Tam içeri gireceği sırada karşısına, güverte yolcularına kahvecilik, meyhanecilik yapan edepsiz, küstah bir Rum dikildi. Zabitlerin belinden kılıçlarını aldı! İstanbul’a varınca geri verilmek üzere kahve ocağına astı. Bu olay bir hicran oldu. Kılıcı değil, beni asmışlardı. İçimi kızgın bir ok gibi yakan muamelenin sebebini sordum: ‘Vapur Fransız toprağıdır… Burada sizin zabitleriniz kılıç takamaz’ cevabını aldım. Başımdan vurulmuşa döndüm. Kamaramda ağladım. Fransız toprağı öyle mi? Bizim karasularımızda bizim limanlarımızda Fransız posta gemisi Fransa öyle mi? Romanya vapuru da Romanya… Bu sularda, bu Türk sularında, Türk zabitleri, kılıç taşıyamazmış öyle mi? Biz bu acı günleri gördük ve yaşadık. Türk gençleri görmedi ve yaşamadı. Böyle günleri görmeyecek ve yaşamayacaklardır. Fakat yıllar ve yıllarca süren bu trajedi unutulmamalıdır. Ara sıra gözyaşlarıyla anılmalıdır. Acı günleri ananlar, tatlı günleri yaşarlar.”

ACILARIN İNTİKAMI İŞTE BÖYLE ALINDI

Mahmut Esat Bozkurt, 1927 yılında Bozkurt kuru yük gemimize çarpan yukarıda adı geçen Fransız şirketine bağlı Lotüs gemisi için Lahey Adalet Divanı’na Türkiye Cumhuriyeti’nin avukatı olarak gidecektir. Burada Fransızları yenilgiye uğratacak, bir ölçüde gençliğinde çektiği acıların intikamını alacaktır.

Bugün 1 Temmuz 2021 Kabotaj Bayramı’nın 95. yıldönümünü kutluyoruz. Bu özel günde Türk denizleri, gölleri, akarsuları, körfez ve koyları yeniden Türkün oldu. Ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Türk milletinin yarınları denizlerdedir” diyordu. Bu çok özel günde, başta ulusumuzun kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Lozan kahramanı İsmet İnönü’yü, çıkardığı yasalarla hukuk sistemimizi ve bağımsızlığımızı güvenceye alan, Atatürk’ün Devrimci Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt’u, Kurtuluş Savaşı’nda şehit düşen, gazi olan kahramanlarımızı saygı, sevgi ve rahmetle anıyorum. Türk ulusu, kabotaj bayramının öneminin bilincinde olarak sonsuza kadar ulusal haklarımızı koruyacak ve her alanda bağımsızlığımıza titizlikle sahip çıkacaktır.

YARARLANILAN KAYNAKLAR

- Mahmut Esat Bozkurt, “Türk Denizleri”, Yeni Sabah, 1943, Mahmut Esat Bozkurt, Toplu Eserler, III, yayına hazırlayan Doç.Dr. Şaduman Halıcı, Kaynak Yayınları, İstanbul 2014, s.153-156.

- İnternet: turkcebilgi.com

Son Dakika Haberleri kabotaj bayramı Mahmut Esat Bozkurt