Kadın dayanışması ödül getirdi

Türk Oyun Yazarı İsmet Küntay adına kurulup, çalışmalarını aralıksız olarak 47 yıldır sürdüren uzun soluklu ödül kuruluşunun belirlediği “2021-2022 Tiyatro Dönemi Ödülleri” açıklandı.

Gazeteci, Yazar ve Eleştirmen Hayati Asılyazıcı’nın seçici kurul başkanlığını sürdürdüğü, “İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri Seçici Kurulu” bu yılın ödüllerini verdi. Kurul, geride bıraktığımız iki yıllık küresel salgın süresince de özveriyle sanatın, sanatsal ürünlerin topluma ulaşması için çabalayan sanatçı, kurum ve kuruluşlar da değerlendirdi. Küresel salgın yasakları ve sakıncaları nedeniyle medya ve online basın medya aracılığıyla ödüller açıklanmış ama canlı ödül teslim töreni gerçekleştirilememişti. Bu yıl Kadıköy Büyük Kulüp Derneği’nde düzenlenen törenle ödüller sahiplerine verildi.

“Begonviller Yaza Açar Mı?” oyunu, “en iyi yapıt” ödülünü aldı. Oyunun yazarı aynı zamanda tiyatro ve sinema sanatçısı Asuman Çakır’la ödülünü ve oyunu konuştuk.

• Öncellikle tebrik ederim ödül için. Hangi ödül ne için aldınız?

Teşekkür ederiz... Türk oyun yazarı İsmet Küntay adına kurulup çalışmalarını 47 yıldır sürdüren Türkiye’nin en uzun soluklu ödül kuruluşunun belirlediği 2020-2021 tiyatro döneminin “en iyi yapıt” ödülünü aldık. Salgın nedeniyle geçen yıl almamız gereken ödülü bu yıl almamız sevincimizi geciktirdi, ama anlamını kaybetmedi...

Oyunun ödül gerekçesi de bir o kadar anlamlı; kadın dayanışmasından ötürü bize verilmiş bir ödül bu... Gerçekte de bunu hak ettiğimizi düşünüyorum. Çünkü Balkonda Sanat’ta ilk oyunundan sonra (Oğuz Atay’ın “oyunlarla yaşayanlar” ilk oyunumuzdu) hep kadınlarla çalıştık.

ARTİST PAKİZE

• Bugüne sizi taşıyan, kadınlarla çalıştığınız oyunlardan da kısaca bahseder misiniz?

İlk oyunumuzdan sonra elimde daha önceden yazıp çekmecede duran bir oyunumla devam ettim. Adı; ‘Artist Pakize’... Toplamda beş kadın bir erkeğin olduğu, Türk sinemasının yetmişli yıllarda, çoğu filmde oynamış baş kadın oyuncularının yaptığı filmlerden yola çıkan eleştirel bir oyundu.

Salgın süresinde de ‘Evli Kadının Evi’ adlı üç kadın bir erkeğin olduğu başka bir oyun çıkardık. Salgından dolayı seyirciyle buluşamadı. Bu oyunda da kendini metalaştırmış ve öldürülen kadınların hikayeleri vardı. Bir başka oyunumuz da ‘Kondela’nın Sessizliği’... Bir kadının sessizlik orucuna girmesini konu alan üç kadının oynadığı bir oyun...

• Özellikle ‘kadın’ hikayeleri mi yazmaya çalışıyorsunuz?

İnsanın en iyi bildiği şey üzerinde çalışması, söz söylemesi gerekir diye düşünüyorum. Kendi coğrafyamdan ve kendi dünyamdaki hikayelerimi anlatıp, yaşatmaya çalışıyorum.

KADININ KİMLİĞİ

• ‘Begonviller Yaza Açar Mı?’ oyununu kaleme alırken çıkış noktanız neydi?

‘Begonviller Yaza Açar Mı?’ oyununun çıkış anı ilginçtir. Yaklaşık yedi yıl önce arabamla Avrupa yakasına geçerken köprüden bir buçuk saatte geçtim.  “Pes, bu kadar zamanda neler yapılmazdı ki! Bir tiyatro oyunu da bu kadar sürerdi.” deyiverdim kendi kendime... Onun üzerine düşünmeye başladım, bir oyunda araba kullanan bir kadın iyi bir fikirdi... Sonrasında kadının kimliği, yaşı, sosyo-ekonomik durumu, hayatı...

En son bilgisayarın başına geçtiğimde o kadın yaşıyordu. Çok değerli oyuncu Gülsüm Soydan’ la hareket etmeye, hatta şarkı bile söylemeye başladık. Yönetmenim Rabia Kaya da ‘Balkonda Sanat’ ailesinin oyuncu kadınlarından biriydi. Oyunu onun ellerine teslim ettik ve bugünlere geldik.

• Oyun esas olarak ne anlatıyor?

Oyun yetmiş yaşına henüz basmış Nevriye’nin ölen kocasından kalan eski arabasıyla İstanbul’un bir yakasından diğerine geçerken kendi ağzından hayatına bir bakıştır. Son zamanlarda kanser hastalığını kendi çabasıyla alt etmiştir, artık yaşamına yeni bir sayfa açmıştır. Kocasını kaybedeli beş yıl olmuş, bugüne kadar da kendi halinde yaşayan, iki çocuk annesidir. Çocuklarıyla, yalnız yaşamaktadır. Nevriye ülkemizde de çoğunlukla da karşılaştığımız birçok kadın gibi hep başkaları için yaşamıştır. Önce kocası Kâmil beyin istekleri sonra da çok sevdiği evlatlarının istekleri hep öncelikli olmuştur.

ALİ İSMAİL KORKMAZ

Hatta tanıdığı tanımadığı insanların gönlünü yapmak da Nevriye’nin görevleri arasındadır. Ama artık kendi için yapmak istediği şeyler vardır. Üniversiteye gitmek, ülkesini gezmek, saçını maviye boyamak gibi... Liste uzundur, ama en başında da aykırı bir zamanda tanık olduğu olayın mahkemesine gidi, tanık olduğu olayı (sürpriz olduğu için yazmıyorum, ama aslında karakterin gittiği mahkeme Ali İsmail Korkmaz’ın polisler tarafından dövülerek öldürüşüne tanıklık da eder) anlatmaktır. Nevriye kendi küçük hayatının devrim sürecini başlatmıştır. Belli ki hayat Nevriye’ye için başka türlü akacaktır.

• ‘Balkonda Sanat’ nasıl kuruldu?

‘Balkonda Sanat’ı tam Gezi Park’ı dönemi Derya Arıkan ile kurduk. Öyle ki, açılışını dahi gaz kokuları içinde yaptık. ‘Balkonda Sanat’ın oyunlarını genel olarak kadın gözünden hayatın tıkanıklıklarına, nefessiz kalan bölgelerine bakmak diye ifade edebilirim.

• Biz sizi daha çok oyuncu olarak biliyoruz. Birçok tiyatro ve dizide rol aldınız. Yazma serüveniniz nasıl başladı?

Evet, oyunculuktan geliyorum. En azından eğitimim o yönde... Yazmak, bir dili kullanma becerisiyle ilgili bir şey sonuçta. Dili kendinizi ifade etmek için kullanırsınız. Sanıyorum tiyatronun dilini kendimi ifade edebilmemin bir yolu olarak gördüm ve öylece kendiliğinden yazmaya başladım. Bir tiyatro kurup sonra da oyunlarımı oynayayım diye bir düşüncem hiç olmadı, ama yine de yazıyordum. Öyle olmasına rağmen ne mutlu ki başka tiyatrolarda da oyunlarım oynadı.

• Bundan sonra hangi çalışmalarda göreceğiz sizi?

Şu anda Acıbadem Üniversitesi’nden iletişim becerileri ve sunum tekniği dersleri veriyorum. Bir reklam filmi çektik. 2023 yılı içinde dizi film yapmak istiyorum. Hem daha çok insana ulaşmak hem de yeni oyunlarımız için finans desteği için...

• Yazarlık devam edecek mi?

Yazmaya elbette devam edeceğim. Yeni oyunumuz; ‘Haberin Var Mı Anne’ 2023’te oynayacak.