Kadın güzellik sırrı estetik cerrahide mi?
Son yıllarda bir estetik operasyon furyası aldı başını gidiyor. 'Güzellik' kavramının ne olduğunu, ölçülerini, rengini, 'trendini' belirleyen tüketim ekonomisi içinde bu furyanın öncüleri özellikle basın-yayın, sosyal medya gibi kurumlar oluyor.
Güzellik, kendisine baktığımızda, işittiğimizde, okuduğumuzda, dokunduğumuzda algısal bir haz duyumsatan; hoşnutluk veren özelliktir. Güzellik kavramı günümüzde edebiyat, estetik, kültür, toplumbilim, toplumsal ruhbilim disiplinleri tarafından incelenir. Türk Dil Kurumu sözlüğünde ise "Estetik bir beğeni, duygu, coşku, hoşlanma duygusu uyandıran nitelik." ve "Güzel olanın niteliği." olarak ifade ediliyor.
Kadın güzelliğinin sırrı kişisel algılar, kültürel etkenler, genetik faktörler ve bireysel tercihlere bağlı olarak değişiyor. Estetik cerrahi, kişinin görünümünü değiştirmek veya iyileştirmek amacıyla yapılan cerrahi müdahaleleri içerir. Ancak güzellik kavramı oldukça öznel ve kişisel bir değerlendirmeye dayalıdır, bu nedenle bir kişinin güzellik algısı başka bir kişinin algısından farklı olabilir.
Güzellik sadece fiziksel görünümle sınırlı değildir. Kişisel özellikler, özgüven, pozitif bir içsel durum, gülümseme gibi faktörler de bir kişinin çekiciliğini etkiler. Ayrıca, güzellik standartları kültürden kültüre değişebilir ve zaman içinde evrilir. Ancak bu tür müdahalelerin riskleri ve yan etkileri olabilir, o nedenle bu tür kararlar alınırken dikkatli bir değerlendirme ve profesyonel bir tıbbi görüş gerektirir. Bazı durumlarda da bireylerin kendilerini daha iyi hissetmelerine ve kendilerine olan güvenlerini artırmalarına (beden olumlama) yardımcı olabilir. Ancak kişisel güzellik sadece cerrahi müdahalelerden kaynaklanmaz.
ESTETİK MERKEZLERİNDE HIZLI ARTIŞ
Estetik cerrahi seçenekleri arasında, göz kapağı estetiği, burun estetiği, meme büyütme veya küçültme, liposakşın, yüz germe gibi birçok teknik bulunuyor. Bu çerçevede estetik cerrahi, ciddi bir sağlık sorunu olmayan ancak kişinin kendini daha iyi hissetmek istediği durumlarda tercih edilmelidir. Talep, estetik cerrahi yoluyla fiziksel değişiklik yönünde gittikçe artınca estetik cerrahi merkezlerinin de buna paralel olarak hızlı bir artış gösterdiğini söylemek mümkün. Bu merkezlerdeki para akışının hızlanması ve paranın yoğunlaşmasının son günlerde basın-yayın araçlarında ve sosyal medyada da yayınlanan kara para aklama merkezleri olarak kullanılma iddiaları gibi kimi spekülasyonlara neden olduğunu da gözden kaçırmamak gerekir.
14 YAŞA KADAR İNDİ
Estetik cerrahinin sunduğu hizmet başlarda, mesleği daha çok görselliğe dayanan ya da sağlık nedenlerinin gerektirdiği durumlarda verilirdi. Sadece yüz estetiği değil, bedende de yapılan uygulamalar şimdiki kadar yaygın olmasa da bilinmekteydi. Bu nedenle konuya tıbbi ve de hukuki açıdan da bakılmalı. Bazı durumlarda estetik cerrahi uygulamaları için yasal sınırlar bulunduğu gerek cerrahların gerek ailelerin dikkatinden kaçmamalı. Örneklemek gerekirse, doğrudan görüntüyü hedefleyen saf bir estetik girişiminde, örneğin burun estetiği ameliyatları gençlerde büyümenin ve gelişmenin devam ettiği dönemde, yani kızlar için 16, erkekler için 18 yaş öncesinde yapılmamalı denebilir. Ancak nefes alamama gibi ileri derecede işlevsel sorunlar yaşayan hastalar için 10-12 yaşlarında da bu cerrahi girişimler doktor izinleriyle yapılabilmekte. Ailelerden alınan izin çerçevesinde yapılan estetik cerrahi operasyonların da son zamanlarda 14 yaşa kadar indiği yaygın biçimde medyada paylaşılıyor. Bu konuda ailelerin yaklaşımı da önemli.
ALGIMIZ TALEP ARTACAK ŞEKİLDE DEĞİŞTİ
Neoliberal ekonominin tüketimi arttırma dayatması açısından bakıldığında "güzellik" tanımının talep arttıracak biçimde değiştirilmesi, estetik cerrahiye ulaşılmasının kolaylaştırılması estetik cerrahi merkezlerinin bugünkü hızlı artışını açıklıyor. Genel olarak bu hızlı artışın nedenlerini değerlendirmek için bir özet yaptığımızda şu tabloyla karşılaşırız:
Artan talep ve tüketici istekleri: Ülkemizde bireylerin dış görünüşleriyle ilgili beklentilerini karşılamak için estetik cerrahi hizmetlerine olan ilginin arttığını;
Maddi koşullar: Türkiye'de ekonomik koşulların kredi kartı, tüketici kredisi vs. ile ödeme yapmayı kolaylaştırıcı hale gelmesiyle, bireylerin ekstra harcamaları karşılayabilecek duruma erişmesi, ekonomik durumu çok iyi olmayanların dahi kullanabileceği ödeme yöntemlerinin, talebi arttırmada önemli olduğunu;
Medikal turizm: Türkiye, sağlık turizmi açısından dünya çapında başarılar kazanmıştır. Estetik cerrahi alanında da kaliteli hizmetleri uygun maliyetlerle sunması nedeniyle medikal turizm açısından tercih nedeni haline geldiğinden, yabancı hastaların artan ilgisinin sektördeki büyümeyi desteklediğini;
Reklam: Estetik cerrahi merkezlerinin hızlı büyümesinde sosyal medya ve diğer dijital platformlardaki etkili pazarlamanın potansiyel müşterilere ulaşmayı kolaylaştırdığını, estetik operasyonların önce ve sonra fotoğraflarının paylaşılmasının talebin artmasında önemli bir reklam çalışması olduğunu;
Teknolojik gelişmeler: Estetik cerrahi alanındaki teknolojik gelişmelerin, daha güvenli ve etkili prosedürlerin uygulanmasını mümkün kılarak, daha fazla kişinin estetik cerrahi müdahalelere yönelmesini sağladığını söylememiz gerekir.
DÜZENLEMELERE İHTİYAÇ VAR
Bu hızlı büyümeyle birlikte, estetik cerrahi alanındaki tıbbi, hukuki ve ekonomik düzenleme ve denetimlerin yapılması gerektiğini belirtmek durumundayız. Sağlık hizmetlerinde yeni standartların ve etik kuralların oluşturulması ve denetlenmesi, hem bu alandaki hizmet kalitesini artırır, hem tüketicilerinin güvenini sağlar.
MERDİVEN ALTINA DİKKAT
Antalya'da düzenlenen 6. Ulusal Medikal Estetik ve Kurslar Kongresi'nde estetiğin etik değerleri konuşuldu. Medikal Estetik Tıp Derneği Başkanı ve Medikal Estetik Hekimi Dr. Yasemin Savaş, merdiven altı estetik uygulamalara dikkat çekerek “Şu anda Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı olmayan, kaçak, sahte ürün, cihaz ve tıbbi malzeme, medikal estetik alanı için çok ciddi problem oluşturmakta. Bu tür müdahaleler ciddi sağlık riskleri taşıyabilir ve kalıcı hasarlar bırakabilir.” dedi.
ÖNCEDEN İZBEDEYDİ ŞİMDİ ŞAŞALI OFİSLERDE
Savaş, merdiven altının eskiden daha izbe yerler ve kuytu yerler gibi algılanırken, şu anda daha şaşalı, şık mekanlar, şık merkezler şeklinde hizmet veren yerler olduğunu şöyle vurguladı:
“Önceleri merdiven altı denilince doktor olmayan kişilerce yapılan uygulamalar anlaşılıyordu. Ama şu anda merdiven altının farklı 3 ayağından bahsedebiliriz. Birinci ayak, uygulamanın yapıldığı yer. İkinci ayak, yapan kişi. Bu kişilerin Sağlık Bakanlığınca tanımlanmış hekim olması gerekir. Üçüncü ayak, kullanılan ürün, malzeme ya da cihazın kalitesidir. Bu ürünlerin de yine Sağlık Bakanlığından onaylı, ruhsatlı ürünler olması gerekir.
'KALICI HASAR BIRAKABİLİR'
“Özellikle pandemide karşımıza çıkan kaçak ve sahte ürün konusu medikal estetik için ciddi problem oluşturmakta ve kalıcı hasarlar bırakabilmektedir. Hem sağlık profesyonellerinin hem de halkımızın bu konuda gerekli özeni ve duyarlılığı göstermesi şarttır.”
Dr. Yasemin Savaş, gerçekçi olmayan taleplerin sıkça karşılarına çıktığını, hekim ve hasta arasındaki ilişkide otoritenin hekim olduğunu söyledi. Savaş, “Hastanın dönem dönem gerçekçi olmayan talepleri olabilir ya da mantıkla uyuşmayan isteklerde bulunabilir. Bu tür durumlarda gereğinde durabilmek, dur diyebilmek, izah etmek, hastanın ruhsal ve bedensel sağlığını riske atmamak hekimin görevidir.” diye konuştu.