Kadın işçilerden üç temel talep! Kadınlardan 1 Mayıs mesajı

Dünya genelinde ve Türkiye'de emekçiler 2024’e ağır ekonomik krizle ve savaşlarla girdi. Özellikle kriz ve çatışmaların ortasında olan Türkiye’de kadın işçiler, çocuklarını sokağa bırakarak büyütmeyi reddediyor ve daha iyi çalışma koşulları talep ediyor. Yıllardır Nestle'de çalışan Hacer Eri, Hülya Efe ve Selma Erel , 1 Mayıs'ı kutlarken, yaşadıkları sorunları ve çözüm önerilerini dile getirdi.

ÖRGÜTLENMEKTEN KORKUYORLAR

Türkiye İşçi Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Nestle işyeri temsilcisi Hacer Eri, kadınların örgütlenme konusunda büyük sıkıntılar yaşadığını şöyle anlattı:
“Tekstil ve gıda iş kolunda yoğun çalışan kadınlar sendikalı olmak, örgütlenmek konusunda büyük sıkıntı yaşıyor. Örgütlenme çalışmaları yapan arkadaşlarının işten çıkarıldığını, çok uzun ve büyük mücadelelerle bile örgütlenmenin sağlanamadığını, sendika üyesi olan işçilerin kapının önüne konduğunu gören işçiler, aynı iş kolunda sendikalı olan komşuları ile yan yana gelmeye korkar oldu. En çok işçi çıkarma ve giriş çıkışlar da bu iş kollarında.”
Eri, ayrıca çalışan kadınların sosyal hayatının sınırlı olduğunun altını çizdi. Eri, “Kadın çalışanların bir başka sorunu kendini geliştirememek, fabrika ve ev işleri arasında sıkışıp kalmak, gerekli sosyal ilişkiler içine girememek, öte yandan üretilen malların tüketicisi durumuna gelmek oluyor.” dedi.

‘HAYAT PAHALILIĞINDAN DOLAYI ÇOCUKLARI KREŞE GÖTÜREMİYORUZ’

Nestle Karacabey’de çalışan Hülya Efe ise çocuk büyütürken aynı zamanda çalışmanın zorluklarını anlattı ve çözüm önerilerini sıraladı:
“Kadın işçiler, eşit işe eşit ücret taleplerini uzun zamandır bir kenara koydu. Aileyi, milleti, geleceği yaratmanın sorumluluğunu da omuzlarımızda taşıyarak işyerlerine, fabrikalara gidiyoruz. Çalışma hayatlarının en zor yanlarından biri çocuk sahibi olmak ve büyütürken karşılaşılan zorluklardır. Kapitalizm daha çok kar amacıyla, taşeron şirket işçiliği, kiralık işçilik, fason işçilik, evlere iş verme gibi birçok yeni kölelik düzeyinde çalışma koşulları icat ederken, ailelerden üç çocuk yapmaları bekleniyor. Kadın çalışanların iş yerlerinde ya da mahallelerde çocuklarını büyüteceği, çocuklarını gönül rahatlığı ile bırakabileceği kreş, gündüz bakım evi gibi aralarda emzirip iş çıkışında alıp evine gidebileceği bir düzenleme sağlanmalı. Var olan kreş ve çocuk bakım evlerinde öncelik, çalışan annelere tanınmadığı için, birçok kadın işçi çocuğunu büyütürken aile büyüklerinin yardımına mecbur kalıyor. Bir önemli zorluk da hayat pahalılığı ve artan kreş fiyatları.... Çalışan kadınlar mesleklerini, işlerini bırakarak evlere kapanıyor.”

TARIMDA KADIN İŞÇİLERİN ADI YOK

Server Yıldız da tarım işçilerinin yaşadığı sorunları anlattı. Yıldız, tarım işçilerine sigortanın dahi yapılmadığını söyleyerek şunları söyledi:
“Tarımda ekici, çapalayıcı, toplayıcı, paketleyici olarak çalışan kadınlar, taşeron şirketlerin yaptığı dayı başılık işini ilk yaşayanlardan. Tarım işçiliğinde maalesef bir araya gelerek örgütlenmek mümkün olmuyor. Öte yandan gittikçe azalan üretime rağmen, tarım sektöründe çalışanların durumu geçici mevsimlik işçi olarak devam ediyor. Oysa geçici, mevsimlik olmayan, her yıl tekrar aynı ürün hasadı için naylon çadırlarda toz toprak içinde dere kenarlarında, arazide, banyo ihtiyaçlarını güneşe koydukları bidonlarda ısınan suyla, çuvallarla çevrilen tuvaletlerle çözen bu işçilere ziraat odaları, belediyeler, ürün sahipleri yıllardır konteynerlardan oluşan bir yerleşim sunamıyor.”

‘MİLLETİN ÇIKARLARI İÇİN ÇALIŞIYORUZ’

Yıldız, vergide adaletsizliğin olduğunu maaşı az olandan daha az çok olandan daha çok vergi alınması gerektiğini vurguladı. Son olarak mücadele ve kararlılık mesajı veren Yıldız şunları kaydetti:
“Alım gücünün korunamadığı bir ücret ya da maaş arttırma sisteminde, işçiler daha düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalan kadınlar ailelerini geçindirmek, tencereyi kaynatmak, çocuklarına daha ileri bir gelecek hazırlamakta zorlanıyor. Ekonomik çarkı döndürmek, büyütmek, milletin çıkarları için de büyük özveride bulunuyoruz. Bu hay huy içinde sorunların çözümü için mücadelemiz elbette sürecek. Bütün sektörlerdeki emekçilerimizin, çalışanlarımızın, Türk Milleti’nin 1 Mayıs Emek ve Mücadele Bayramı kutlu olsun!”