Kadına haberci şiddeti
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, hafta başında X hesabından, ana haber bültenlerinde şiddet içeriklerine çok fazla yer verildiğine dikkat çeken bir açıklama yaptı


RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, haber sunucularının tarafsızlıktan uzak, maksatlı yorumlar yaptığını belirtti. Habercilerin editoryal bağımsızlıklarının bulunduğunu, ancak bu bağımsızlığı kamu yararı, toplum huzuru ve toplumdaki güven ortamını zedelemeyecek şekilde kullanmaları gerektiğini vurguladı.
Açıklamanın altına cevap verenlerse Şahin’in cümlelerini basın özgürlüğüne müdahale olarak görmeye çalıştı. Bilgi ve düşüncelerin serbestçe toplanabilmesi, yorumlanıp eleştirilebilmesi ve yayımlanabilmesinin habercilikte hak olduğu savunuldu.
Tartışma bu kadarla kaldı, fazla uzamadı, ancak bize bir ışık yaktı. Uzun zamandır üzerinde çalıştığımız bir konuda, habercilerimize, daha doğrusu habercilik anlayışımıza bir çift söz söyleme fırsatını önümüze getirdi.
ANKET NE DİYOR?
Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Medyanın Sorumluluğu” projesinde 4 ay geride kaldı. Projeyle ilgili etkinlikler yurt sathına yayılı CKD şubeleri tarafından başarıyla yürütülüyor. Proje kapsamında, bağımsız bir kamuoyu araştırma şirketine yaptırılmış anket çalışması da bulunuyor.
Televizyon yayınlarında kadına yönelik şiddete ilişkin toplum algısını araştıran anketi ve sonuçlarını daha önce haberi yapıldığı için tekrarlamıyoruz. Sadece, haberlerin sunuluşuyla ilgili Ebubekir Şahin’in de dikkat çektiği detaya ilişkin toplumdaki algının ne olduğuna odaklanıyoruz.
Anketteki sorulardan birinde, televizyondaki hangi tür programlarda, kadına yönelik hangi şiddet türlerine rastlanıldığı inceleniyor. Şiddet türleri, cinsel, psikolojik, fiziksel, ekonomik, dijital olarak ayrılıyor. Cevaplar şöyle geliyor.
HABERLER EN SORUNLU
Kadına yönelik psikolojik şiddete rastlanıldığı cevabı; yüzde 65’le ve en yüksek, gündüz kuşağı kadın programlarında, yüzde 61’le haberlerde ve gene yüzde 61’le yerli dizilerde olarak veriliyor. Fiziksel şiddete rastlanıldığı cevabıysa; yüzde 62 ile en yüksek haberlerde, yüzde 59’la yerli dizilerde olarak veriliyor. Kadına yönelik ekonomik şiddete rastlanıldığı cevabı da; yüzde 55’le en yüksek haberlerde olarak veriliyor.
Seyirci, kadına yönelik şiddeti en çok haberlerde, arkasından gündüz kuşağı kadın programlarıyla yerli dizilerde izlediğini söylüyor. Bunlardan sonra da Türk filmleri, yabancı diziler ve magazin programları geliyor.
Olayların kurgulanmadan, nesnel şekilde verilmesi gerekli habercilikte şiddetin bu kadar sık ve ajite edilerek işlenmesi, kadına yönelik şiddetin sıradanlaşmasında ve normalleşmesinde en önemli etken olarak öne çıkıyor. Haberlerin magazinleştirilerek, politika malzemesi yapılarak, şiddeti adeta meşrulaştıran ve kadını ezen dilde verilmesiyse ayrı bir sorun olarak karşımıza geliyor.
ŞİDDETİN BAHANESİ ÖZGÜRLÜK
Bu cevaplar ve toplumdaki algı, kadına yönelik şiddete karşı mücadelede, haberlerin, haber dilimizin, habercilik anlayışımızın gözden geçirilmesi gereğini çok net ortaya çıkarıyor. Olayın basın özgürlüğü ile ilgili olmadığının kabul edilmesi, “basın özgürlüğü” kisvesinin kolaycılığa ve duyarsızlığa -daha ağır konuşmayalım- bahane edilmemesi, etkili çözümlerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor.
Kim olursak olalım, ne yaparsak yapalım, işimizi, gücümüzü, ekmeğimizi, özgürlüğümüzü, şiddette arama hakkımız olmamalı, hele kadına şiddette hiç!..
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.