23 Aralık 2024 Pazartesi
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kadının sözü belirleyicidir

Kadının sözü belirleyicidir
A+ A-

Kadınlar, genellikle ev içi bütün işlerden, çocukların bakımından sorumlu olandır. O, alışverişin inceliklerini, ucuzu, dayanıklıyı, kullanışlıyı araştırır. Pişirir, kotarır, düzene koyar. Kadınlarımız günümüzde geçinebilmenin büyük uğraşı içine düştüler. Eskiden “Akmasa da damlar” kabilinden küçük birikimleri başarırlardı. Ama şimdilerde bırakın biriktirmeyi, günü kurtarmaları bile çileye dönüşmüş bulunuyor.

Kadınların geçimle ilgili sözü, kuşkusuz belirleyicidir. Filenin dolmaması, tencerenin kaynamaması, kendisinin ve aile bireylerinin hoşnutsuzluğu, her geçen gün tepetaklak giden alım gücü karşısında, bir an önce ekonomik olarak köklü çözümlerin başlatılması sinyallerini sözleriyle çarşıda, pazarda dillendiren kadının sesine kulak vermemiz gerekiyor.

Ekonomimizin düze çıkarılmasının yolu, tutarlı bir tasarruf ve üretimden geçiyor. Başta küçük-orta ölçekli esnafın, sanayicinin, çiftçinin olmak üzere tamamen yerli üretime hız vermek, geliştirmek ve büyütmek zorundayız. Kadının çalışma hayatından çıkarılmasını getiren söylemlerin düzenlemelerin aksine, güçlü kadın potansiyelinin üretimde yer almasının toplumu çok daha ileriye götüreceğinin anlaşılması, bu anlayışın yaygınlaştırılması şarttır.

Zorluklara karşı dayanıklılığı her gün yaşamın içinde sınanmakta olan kadın, evin ocağının tütmesinde ne denli zorlanırsa, o oranda vicdanıyla ve aklıyla yaptığı muhasebesini büyütür. Affetmez. Günü gelir hesabını sorar, noktayı koyar.

Yanlış ekonomik politikalar, kadınların günlük hayatına şiddet, boşanma, işsizlik, kaygı, bunalım, yoksullukla baş etme sorunlarını dayatır. Kadının dayanağı, güvencesi her zaman devlet olmalıdır. Üç tarafı deniz olan cennet vatanın taşı toprağı, kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla milleti varsıl kılmaya yeter. Yeter ki azmedilsin. Türk Milleti’yle her zor başarılır.

Kadının yüzü gülerse, toplumun geleceği aydınlanır. Geleceği ilmek ilmek dokur, oya gibi işler. Sevinci, huzuru, neşeyi, bilimi, hüneri gövertir.

Viktor Hugo’nun “Siz yardım edilmiş yoksullar istiyorsunuz, biz ise ortadan kaldırılmış yoksulluk.” özlü sözü, kadınların varlığına çok yakın geldiğinden, bugünkü siyasetçilerimizin başlıca ilkesi olmalıdır.

Kadın Zerrin Öztürk