Sadece anneyle olmaz
Türkiye’de doğum oranlarının azalmasına karşı tedbirler devreye girdi. Kadınlara yönelik kapsamlı bir destek paketi çalışması başladı. Öne çıkan konuların başında, ücretli doğum izni süresinin dört aydan bir yıla çıkarılması geliyor. Paketin, kadın istihdamına etkisini uzmanlarla konuştuk
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Azalan doğum oranlarına tedbir alacağız” açıklamasının ardından kritik konu MKYK toplantısında da gündeme geldi. Mehmet Şimşek’in de “Sıcak bakıyoruz” dediği konu hakkında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş çalışmalara başladı. Destek paketinin en önemli konusu ücretli doğum izni süresinin dört aydan bir yıla çıkarılması. Bunun yanında başka konular da gündemde: İkinci ve üçüncü çocuğa devlet desteğinin yanı sıra annenin kademeli olarak izin süresinin arttırılması, kreş, kira desteği ya da kadının özlük hakları ile beraber maaşında yapılabilecek bazı düzenlemeler de ele alındı.
Doğum yapan kadınlar için yapılan yeni destek paketinin, kadın istihdamına etkisi tartışılıyor. Kadın haklarının halihazırda kullanımında yaşanan zorluklar düşünüldüğünde kadınları nasıl etkileyeceğini Bilgi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Başlevent ve Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Genel Başkanı Prof. Tülin Oygür’e sorduk.
‘ÖZEL SEKTÖR, DEVLET KATKISIYLA YÜKÜ TAŞIYABİLİR’
Prof. Dr. Cem Başlevent, bu gibi doğum programların hayata geçirilmesinin önemli olduğunu belirterek, kadın istihdamında ise çözümün devlet katkısıyla özel sektördeki yükün azaltılmasıyla mümkün olacağını vurguladı.
Başlevent, “İstihdamın teşviki bakımından olumlu bir girişim ama etkili olması için bireylerin kararlarını değiştirecek kadar cazip bir programın hayata geçmesi gerekir. Örneğin 1 yıl doğum izni fark yaratabilir. Ama bu durumda da işverenlerin doğum yapma potansiyeli olan genç kadınları tercih etmemesi söz konusu olacaktır. Özel sektör bu yükü ancak devlet katkısı da olursa taşıyabilir. Ben de çok kişi gibi ülke ekonomisinde makro istikrarın sağlanmasının ve geleceğe dönük bazı endişelerin giderilmesinin bu tür programlardan daha etkili olacağını düşünüyorum. Düşük maliyetli ve kaliteli çocuk bakım hizmetlerinin sunulmasına öncelik verilmeli.” dedi.
‘KADIN VE ERKEK ÜZERİNDEN DÜZENLENMELİ’
Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür, destek paketinin sadece kadınlar üzerinden düzenlenmemesi gerektiğini söyledi.
Oygür şöyle konuştu: “Doğum sonrası döneme babayı dahil etmedikçe, çalışan anneye verilen haklar, kadının çalışma hayatı yönünden olumsuz unsurlar haline gelebilir. Bu denklem; ‘anne+baba=doğum sonrası’ şeklinde ele alınmalıdır. Aile kurumunun güçlenmesini istiyoruz; kadınlar çalışmak da istiyor. O zaman, çalışanlar için çocuk sahibi olmanın gerektirdiği yeni hakları salt kadın üzerinden değil, kadın ve erkek (anne ve baba) üzerinden düzenlemek şarttır.”
DOĞUMUN İSTİHDAMA ETKİSİ
Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre 2021 yılında 15 ve daha yukarı yaşta istihdam edilenlerin oranı yüzde 45,2. Bu oran kadınlarda yüzde 28, erkeklerde ise yüzde 62,8.
Diğer bir araştırma sonucuna göre ise hanesinde 3 yaşın altında çocuğu olan 25-49 yaş grubundaki bireylerin istihdam oranı, 2014 yılında yüzde 59,8 iken 2021 yılında yüzde 58,9 oldu. Bu oran cinsiyete göre incelendiğinde, 2021 yılında hanesinde 3 yaşın altında çocuğu olan 25-49 yaş grubundaki kadınların istihdam oranının yüzde 26,1, erkeklerin istihdam oranının ise yüzde 89,1 olduğu
görüldü.