Kadınlardan 4 mesaj
8 Mart'ı, Tandoğan Meydanı'ndaki kadınların bilinciyle karşılıyoruz bugün; Türkiye kadınlarla beraber yükselecek. Türkiye'de şiddete, sistemin tuzaklarına yer yok, ülkemizin önüne konan terör engeline de... Kadınlar, üretimde tam güç yerini alacak. Omuzlar bu yüke, bilekler mücadeleye hazır
Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü. Bugünü 6 Mart'ta Ankara Tandoğan Meydanı'nda buluşan ve kararlılığını, cesaretini haykıran kadınların bilinciyle selamlıyoruz.
Türkiye, dünya dengelerinin değiştiği, içeride de bu eksende kırılmaların ve mücadelenin büyüdüğü bir süreçte. Asya'nın yükselişi, Türkiye'nin tam bağımsızlığı geri dönülmez bir ivme kazandı. Bu sırada dört bir yanımızda ABD silahları üzerimize dönük, ekonomi kötüleşiyor. Türk milleti çözüm ve çıkışa ilerliyor.
Günümüz şartlarından baktığımızda artık kadın mücadelesinin kapsamı genişliyor. Türk kadınının kaderi Türkiye'nin kaderiyle bir. Türk kadını bir yandan sistemin yarattığı kronikleşmiş sorunlarıyla savaşırken bir yandan da bitmez enerjisiyle ülkesi için ön saflara koşuyor. Ülkemizi tarihimiz boyunca beraber savunduk ve koruduk. Bugün de kadınsız mücadele mümkün değil.
8 Mart'lar yıllar boyu iki çerçeveye sıkıştırılmaya çalışıldı. Birinde kadınlar çiçek ya da hediye verilen, alışveriş pazarını besleyen, sistem metasına dönüştürülürken, diğerinde sadece kanayan yaramız cinayetler ve şiddet odaklı olarak ele alındı. Kadın olduğu için öldürülen ya da şiddete uğrayan kadınlar için mücadele günümüz için çok kritik. Ancak sorunlar bununla sınırlı değil, dağ gibi. Çözüm, kadının erkeğin eşit temsili için düzeni kökten değiştirmek.
MEYDANDA YEPYENİ YÜZLER
Tandoğan Meydanı'nda önceki gün Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) ve Türkiye Gençlik Birliği (TGB)'nin çağrısıyla yapılan miting yeni bir sürece işaret ediyor. Daha önce 8 Mart'larda sahada görmeye alışkın olmadığımız kadınları Tandoğan'da görüyoruz. O dağ gibi sorunları yaşayan ve kendine haykıracak bir alan arayan kadınlar...
Taksim'deki yürüyüşlerde bulunmayı asla kabul etmeyecek Rukiye teyze, belinin ağrısına rağmen gece otobüs yolculuğu yapmış, Konya'dan Ankara'ya gelmişti, 10 arkadaşıyla. O kadınlar çocuklarını sistemin uyuşturucu tuzağına kaptırmış, kendi evlatlarını hatta diğer evlatları da kurtarmak için Anadolu'nun göbeğinde kollarını sıvamıştı. Uyuşturucu tuzağıyla mücadeleyi kendi sorunlarının dışında görmüyorlardı. “Neden buradasınız?” diye sorduğumuzda sayıyorlar: Çocuk yaşta evlilikler bitsin, kız çocukları okusun, uyuşturucu bataklığı kurutulsun, kadınlar çalışsın...
KADIN ÜRETİCİ
Kadının iş gücüne katılması da mitingin gündemi. Üretim kooperatifleri, pankartlarıyla boy gösteriyor. Üreten kadını temsilen Aylin Tekeli çıkıyor kürsüye. O bir çiftçi. Türkiye'nin tarımda yetersiz kaldığını görüp, elini taşın altına koyarak, girişmiş toprak işine. “Erkek işi” dememiş. Onun derdi Türkiye'nin tüm üretici güçleriyle aynı. Mazot pahalı, gübre pahalı yani maliyetler yüksek, gelir düşük. Aylin'in 'kadının çalışma hayatındaki yeri' mücadelesi, tüm çiftçilerin mücadelesiyle buluşuyor.
ENGELLERİ TEK TEK AŞTI
Milli atletimiz Derya Ateşli de Tandoğan'da zorluklardan yılmayan, tuttuğunu koparan kadınları temsil ediyor. Köyünde önüne çıkan engellerin her birini bir bir yıkmış. Mütevazı tavırlarıyla kucaklaşıyor herkesle. Soğuk havaya rağmen formasını kapatmasın diye üzerine mont giymiyor, gururla taşıyor. “Hayatım hep fedakarlık ve mücadeleyle geçti. Bunu bana annem öğretti. Ben hep annemi rol model aldım...” sözleri herkesi kalbine dokunuyor.
Doğu, Güneydoğu illerinden katılımcılar gözümüze çarpıyor. Bölgenin terörden temizlenmesi yüzleri güldürüyor. Miting, PKK'nın elinden çocuklarını kurtarmaya çalışan Diyarbakır Annelerinin de yansıması. Terör sürdükçe kadına da rahat yok. Van'dan gelen Türkan şöyle diyor: “İlk defa böyle bir eyleme katıldım. İlk defa Anıtkabir’e gittim. Atatürk’ü seviyordum daha çok sevdim. Onun sayesinde bugün daha çok şey öğrendim. İyi ki var.”
Dövizler herkesi kucaklıyor, dertlere sözcü oluyor: “6284 genişletilsin.”, “Hayatın her alanında eşitiz”, “Eşit parasız bilimsel eğitim”, “Hayat müşterektir”, “Gündüz kuşağı programları kadını uyuşturuyor”, “Kades telefonda, can güvende”, “Çalışma hayatında ayrımcılığa son”, “Ucuz, güvenli, devlet eliyle kreş hizmeti”, “Üreten kadın çağdaş Türkiye”, “Uyuşturucuya karşı anneler hareketine katıl”
Kadınların talepleri, farklılaşsa birleşse de ortaklaştıkları ana nokta Türkiye'yi ayağa kaldırmak. Kol kola girip kenetlenmiş kadınların Anıtkabir'e yürürken attığı sert adımlar titretiyor yeri. Sırtlarını Kara Fatma, Sabiha Gökçen, Görsesli Makbule, Nezahat Onbaşı, Esma Çevik, Songül Yakut, Aybüke Yalçın'a yaslamanın verdiği güvenle başlar dik, bakışlar kararlı... Arslanlı Yol mücadelenin rotasını çiziyor. Tandoğan Meydanı'ndan yükselen 'Yükselen kadın, yükselen Türkiye' sloganı geleceğin mücadelesine ışık tutuyor.
MİTİNGE KATILAN HUKUKÇU KADINLAR: TALEPLER İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ
Mitinge hukukçu kadınlar da katıldı. Avukat Merve Ayvalı, mitinge ilişkin izlenimlerini anlattı.
Ayvalı, kadın hareketinde yeni bir dönem başladığını söyledi. Mitinge Türkiye'nin dört bir yanından katılım olduğunu anlatan Ayvalı, “Hepsinin de tek bir talebi vardı üretmek ve eşit bir Türkiye'de yaşamak. Biz hukukçular da bu talepleri gerçekleştirmek için varımızla yoğumuzla mücadele ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz” diye konuştu. “Artık 8 Martlarda kadının ezilmişliğini değil, üretme gücünü, azmini kutlayacağız. Kadın cinayetlerini, kadına şiddeti değil kadının özgürce ve eşit yaşayacağı bir Türkiye'yi nasıl kuracağımızı konuşacağız” diyen Ayvalı, şunları kaydetti:
“Emperyalist güçlerden fonlanarak eş cinselliği ve cinsiyetsizliği bizlere dayatan ve kadının kurtuluşunda erkekleri dışlayan kadın derneklerinin aksine CKD; aile birliğinin önemini, kadının üretme gücünü, vatanın birliğinin kadın sorunundan bağımsız olmadığını ve kadın sorununun kadın erkek omuz omuza çözülebileceğini bizlere tekrar tekrar hatırlattığı ve kavrattığı için bu mitinge katıldık.”
CKD 'GERÇEK SORUNLAR' İÇİN ÇALIŞIYOR
Mitinge Balıkesir'den de vatandaşlar katılım gösterdi. Sabah saatlerinde otobüslerle Ankara Tandoğan'a gelen Balıkesir heyetinden 14 kişi Anıtkabir ziyaretinin ardından CKD rozetlerini taktı. CKD'ye üye olan Havva Güngör, “Atamızın huzurunda onun izinde biz kadınların gururla daima bu yolda ilerlemek ve Kara Fatma, Sabiha Gökçen, Gördesli Makbule, Nehazat Onbaşı gibi canını vatanımız uğruna feda eden şehitlerimiz gibi nesil yetiştirebileceğimizin duygusu içersindeyim” diyerek izlenimlerini anlattı.
GERÇEK SORUNLARA ÇÖZÜM İÇİN
Kadriye Karaman ise “Biz Kuvayi Milliye şehri kadınları olarak CKD'nin çalışmalarını ve çizgisini çok beğendik. Mitinge davet edildiğimiz için de onur duyduk. Ata'nın huzurunda CKD'ye üye olmak istedik. Türk kadının gerçek sorunlarına çözüm için çalışan CKD'ye üye olmaktan gururluyuz” şeklinde konuştu.İlk kez mitinge kaldığını söyleyen Sevil Kılınç ise, “Çok gururlandım genel başkanında bizlere değer verip bize rozet takması ayrı bir onur verdi” dedi. Nuran Baştürk ise, Anıtkabir'i de ziyaret ettiklerini belirterek, “Rozet onur verdi” diye konuştu. Medine Deligöz, “Anlatılamayacak kadar onurluydum, mutlu oldum. En önemlisi umut doldum. CKD'yi yeni tanıdım ancak projelerini anlatırken bile heyecanlandım. Kadının kendi kudretini ve gücünü fark etmesi pes etmemesi gerektiğini gördüm. İyi ki CKD var” dedi. Gönül Kızılışık da, “Her şey harika ve gurur vericiydi” ifadesini kullandı.
APARTMAN GÖREVLİSİ AİLE: MİTİNGDE BİZİ ANLATTILAR
Mitinge İzmir'den apartman görevlisi olarak çalışan Şakir Hanter ve evlere gündelik temizliğe giden Semra Hanter, oğulları Arda'yı da alarak geldiler. Hanter ailesi miting için “konuşmalarda bizi anlattılar” dedi. Oğulları Arda ise okula giderek, mitingi ve Anıtkabir ziyaretini anlatmak için heyecanlı olduğunu söyledi. Semra Hanter, ilkokul eşi Şakir Hanter ise lise mezunu. Ağrılı aile, İzmir Öncü Kadın Başkanı İncisel Aytar'ın oturduğu apartmanda görevli olarak çalışıyor. Aytar'ın CKD mitingini anlatmasının ardından, mitingden bir gün önce “biz de gelmek istiyoruz” diyerek kapısını çaldılar. Hanter ailesi mitige ilişkin izlenimlerini şöyle anlattı: “Önlüğü giydik. Sloganlar attık. Emekçi kadınlar burada biz de emekçiyiz. Mitingde başından sonuna kadar beni ve bizi anlattılar. Kendimizi mitingde dışarıdan izleyen ya da başkası gibi görmedik.”