Kadınların kamucu ufku

Kadın demek, üretmek demektir. Üretim ise öncelikle kadının kendi doğasındadır. İnsanlığın yüksek geleceğine engel koymak isteyenler, önce kadının doğurgan yanını ondan koparmak için türlü teorileri ve tezleri öne sürmektedirler. Ne yazık ki bu sapkın tezler siyasetçilerin iktidar hayallerinin dayanağı olabilmektedir.

İnsan kültürünün geçmişine baktığımızda kadın üretkenliğini görüyoruz: Tarım toplumunda, bağ bahçe üretiminde kadın öncülük yapıyor. Tarih öncesinden beri kadın eliyle yapılmış üretimin gelişerek çeşitlendiğine arkeolojik bulgularda tanık oluyoruz. İnsan soyunun sürmesi için kadın çocukları bakmış, beslemiş, büyütmüştür. Kabileleri, boyları yönetmiş, siyaset üretmiştir.

Kadının toplumsal olarak değer bulduğu oranda, toplumsal yaşam her yönüyle zenginleşmiş, meslekler içinde gelişmiştir: Şifacı, doktor, mühendis, mucit, astronot, madenci, şoför, makinist, kondüktör, avukat, hâkim, savcı, öğretmen, sporcu, dansçı, siyasetçi, ressam, heykeltıraş, şair, romancı, asker, pilot, subay, komutan, işveren, girişimci, patron, memur, müdür, kaptan, futbolcu, çiftçi, sanayici olmuştur.

Cumhuriyetin yükselttiği kadının rolü, toplumsal refahın inşasında da asli önemdedir. Kadın, bugün yaşamı sürdürme sorumluluğunun kamucu bilinciyle ve itkisiyle, üretime de dört elle sarılmaktadır.

Kooperatifleşme, toplumsal örgütlülük ve ekonomik açıdan sistemli, gelişen bir üretim kaynağı olarak gittikçe öne çıkmaktadır. Kadın üreticiler, girişimciler de bu açıdan emeklerini, güçlerini birleştirerek özellikle tarımsal üretim alanında kooperatifleşmeye gitmektedirler.

Tarımsal kalkınmada dinamik bir ağırlık oluşturacak kooperatifleşme alanında kadınların bu yönelişinde, devletçe sağlanan kredilerin de olumlu etkileri olduğu görülmektedir.

Kredilerin verilmesinde istenen koşulların üretici ve girişimci kadınlarımızı daha çok teşvik edebilmesi için iyileştirilmesine ihtiyaç vardır.

Kadın girişimcilerimizin ve üreticilerimizin özendirilmesi, ülke ekonomimizin güçlendirilmesinde kooperatiflerin çok önemli rolleri olmasını sağlayacaktır.

Kamucu yatırımlara ve sanayiye dönülmesi yanında, kooperatifleşmek milletimizin bütün maddi değerlerinin geliştirilerek yaşamasına ve kültürel zenginliğinin kalıcılığına da katkıda bulunacaktır.

Kadınlar geleceğin ufuklarında kooperatifleşmenin birleştirici, güçlendirici gücünü gördüler. Kadınlar, kooperatif ufkunu yaratıcılıklarına, çalışkanlıklarına yakın gördükleri için de şimdi azimle kamucu üretim yolunda ilerliyorlar, işlerini geliştiriyorlar.