KAF KAF Bir Baba Hindi Mustafa’ya ağlıyor
İzmir’in köklü kulüplerinden Karşıyaka’nın simge taraftarı Mustafa Baykara, nam-ı diğer Baba Hindi Mustafa, geçen Pazar günü hayatını kaybetti. 70 yaşında bizlere veda eden ‘Bir Baba Hindi’ Mustafa ardında Karşıyaka’ya adanmış bir mazi bıraktı
Rabianur Ağar
Onu dostlarından dinlemek üzere müdavimi olduğu kıraathaneye gittik. Her gün oturduğu masa yine ona rezerve. Masada Karşıyaka flaması,bir fotoğrafı ve çayı hazır. Biz de masayı onun en sevdiği renkler olan yeşil kırmızı çiçeklerle donattık.
Yıllar boyunca yeşil-kırmızılı kulübü her daldaki her maçında tribünlerde yalnız bırakmayan Baba Hindi Mustafa Karşıyakalıların gönlünde taht kurmuştu. Dillere destan Karşıyaka sevdasıyla hatırlanan Bir Baba Hindi Mustafa’nın heykeli, o daha yaşarken Karşıyaka Çarşı girişine dikilmişti. Bir Baba Hindi’nin vefat haberi sadece Karşıyaka’yı değil tüm İzmir’i yasa boğdu. Aydınlık, Mustafa Baykara’nın Karşıyaka’ya adanmış hayatını dostlarından dinledi. Dostları onunla anılarını, hayat hikayesini anlatırlarken kâh gülümsedi kâh ağladı.
‘DEĞMESİN YAĞLI BOYA’
Abidin Tekin, Bir Baba Hindi Mustafa’yı çocukluğundan tanıyor. Neredeyse her maça onunla gitmiş ve çocukluğunun en renkli anıları onunla olmuş. Tekin, Baba Hindi Mustafa’nın gençliğini şöyle anlattı: “Onu tanıdığımda daha 10 yaşındaydım. O da 20 yaşlarındaydı. Hamallık yapardı. Koca koca şeker çuvallarını şimdiki İZBAN istasyonunun oradan alır Karşıyaka çarşı esnafına dağıtırdı. Kaplan gibiydi. 50 kiloluk çuvalları bütün çarşı boyunca taşırdı. Bir de taşırken ‘Değmesin yağlı boya!’ diye bağırırdı. Tam bir Karşıyaka sevdalısıydı. Yasaklamalar dışında gitmediği deplasman kalmamıştı. Mesela farklı bir şehirde deplasman varsa ve o şehrin valisi ‘gelmeyin güvenliğinizi sağlayamayız’ diye bildiri gönderdiyse çok üzülürdü. Her zamanki yerinde oturur ‘Sanki stadınızı yiyeceğiz.’ derdi. Bütün Karşıyaka onu çok severdi. Şu kıraathanede beraber oturduğumuzda önümüzden 10 kişi geçiyorsa 8’i ona selam verirdi. Ondan sonra bana dönerdi derdi ki ‘herkes de sana selam veriyor ya’ aklınca benim kıskandırırdı.”
KARŞIYAKA’NIN YENMESİ LAZIM
Tekin, Bir Baba Hindi Mustafa ile gittiği bir maçta yaşananları dile getirdi: “Onunla maçlara gitmeyi çok severdim. Her maçta gider onun yanında otururdum… Hatta şöyle bir anımız da var: Gençlik yıllarımızda Karşıyaka Stadı’ndaydık. Bir maça gitmiştik. Ben daha çocuktum hatta. Stadın soyunma odalarına giriş çıkışı tribünlerin hemen yanındaydı. Yani kolunu uzatsan futbolcuya değersin öyle diyebilirim. Çok tansiyonlu bir maçtı. Karşıyaka’nın yenmesi lazım mutlaka ama maç hala 0-0’dı. İlk yarı bitmişti. Fakat rakip futbolcular soyunma odalarına girememişti sahanın bir kenarına oturmuşlardı. İnsanlar da ne olduğunu merak etti. Bir baktık ki Mustafa almış eline sopayı bunları soyunma odasına sokmuyor.”
İZMİR’İN EVLADIYDI
I Bir Baba Hindi Mustafa’nın Karşıyaka’ya bağlılığını şöyle anlattı Tekin: “Maçlarda onun taraftara söylettiği ‘Bir baba hindi’ meşhur olmuştu. Tribünler inlerdi. Tabi hastalandıkça daha sakin bir şekilde maç seyretmeye başladı. Eğer kazandıysak ya da öndeysek tribünleri coştururdu. Ancak gol yediysek sus pus yanımda oturur yanağından bir damla yaş süzülüverirdi. Sevgiyle bağlıydı Karşıyaka’ya. Ayrıca çok ahlaklı bir taraftardı. Asla taşkınlık yaptığını görmedik. Sadece Karşıyaka’nın değil İzmir’in evladıydı o. Göztepe ile Altay ile yaptığımız maçlarda taraftarın aralarından geçse hepsine selam verirdi. Her insana karşı efendi ve saygılıydı. “Gece geç saatlerde onun yoldan geçtiği anı hepimiz anlardık. Kendi kendine sessiz bir şekilde ‘Kaf kaf kaf sin sin sin’ diye fısıldardı. Herkes ‘aaa Mustafa geçiyor’ derdi. Bir de kimseyi rahatsız etmemek için sessizce fısıldayarak geçiyordu.”
‘BİR POŞETİN İÇİNDE PEYNİR, EKMEK, DOMATES’
Bir Baba Hindi Mustafa’yı neredeyse her gün gören kişi, sürekli gittiği kıraathanenin sahibi Ayhan Elbaş’tı. Onlar sadece kıraathanede görüşmüyor deplasman maçlarına da beraber gidiyordu. Baba Hindi Mustafa’nın bir Van deplasmanı anısını Elbaş’tan dinledik: “Bir gün Van’a deplasmana gidiyorduk. Otobüsteki herkes gençti. Molalarda yemek yemek için inerdik o asla inmezdi. Bir poşetin içine peynir, ekmek, domates koymuştu. Onlarla idare ediyordu. Bir yerde durduk hadi çorba içelim dedim kabul etmedi. Bir daha mola verdiğimizde bu sefer zorla indirmiştim. Mercimek çorbası aldım ve ona zorla yedirmiştim. Çok alçak gönüllüydü. Kıraathaneye evi çok yakın… Yolun başından gelirken bağırmaya başlardı ‘Yeşiiill’ diye hemen cevap verirdim ‘Kırmızııı’ diye. Kıraathaneye gelir çay içerdi. Ben fark etmeyeyim diye de parasını gizlice bardağın altına koyardı. Baba istemiyorum dediğimde de ‘vallahi oturmam bir daha’ diyordu. Kimseye minnet etmezdi.”
KARŞIYAKA FORMASI GİYEN ÇOCUKLAR BİR BAŞKA
Baba Hindi Mustafa’nın çocuklara olan sevgisinin bambaşka olduğunu söyleyen Elbaş şunları kaydetti: “Özellikle küçük çocukları çok severdi. Maç olduğu zaman Alsancak stadının orda duvarda oturur. Rakip taraftarlar dahi herkese selam verir. Maça gelen küçük çocukların ‘ay canım benim’ diyerek başını okşardı. Hele bir de o küçük çocuklar arasında Karşıyaka forması giymiş birini gördü mü dünyalar onun olurdu.”
‘TEK AŞKI KARŞIYAKA’YDI’
Baba Hindi Mustafa hiç evlenmemiş. Sebebini Elbaş’a sorduğumuzda bize ‘Bandırma’ anısını anlattı: “Geçmişte şöyle bir anısı olmuş. Karşı komşumuz emekli Albay, Baba’yı her gördüğünde ‘Bandırma Bandırma’ diye bağırırdı. Merak ettim nedenini sordum. Baba gençken ona kız istemeye gideceklermiş. Herkes hazırlanmış. Baba da siz gidin ben arkadan geliyorum demiş, ama o akşam hiç gelmemiş. Kız tarafına da ayıp olmuş ailesi dönmüş gitmiş. Nereye gitti diye araştırırlarken Baba’nın Bandırma’da deplasmana gittiğini öğrenmişler. İşte böyle bir adamdı, tek aşkı Karşıyaka’ydı.”
İlk durağımız Baba Hindi Mustafa’nın sürekli gittiği kıraathane oldu. Kıraathane sahibi Ayhan Elbaşı, Baykara’nın her gün oturduğu masayı ona rezerve etmişti. Masada Karşıyaka Spor Kulübü flaması, Baykara’nın tribünden bir fotoğrafı ve çayı hazır duruyordu. Aydınlık olarak bizler de masayı onun en sevdiği renklerle donattık. Yeşil-kırmızı çiçekler dizdiğimiz masada Baykara’nın yakın dostlarıyla konuştuk.
STADI GÖREMEDEN DÜNYADAN GÖÇÜP GİTTİ
Yakın dostu Abidin Tekin, Baba Hindi Mustafa’nın dünyadan mutlu ayrıldığını söylerken Karşıyaka Stadı’na dair bir not düştü. Her Karşıyakalının en büyük hayali Baba Hindi Mustafa’nın da hayaliymiş. Baba Hindi Mustafa Karşıyaka Stadı’nın yeniden yapılmasını yıllarca beklemiş.
‘HEPSİ MUSTAFA’YI KANDIRDI’
Baba Hindi Mustafa’nın Karşıyaka Stadı’nın geçmişte olduğu boş araziyi sürekli seyrettiğini söyleyen Tekin şunları söyledi: “Onu birkaç kere yıkılan Karşıyaka Stadının önünde gördüm. Yok mu yıkılan stat, işte orada durup öylece boş araziye bakıyordu. Doğduğundan beri o statta maçlara gitti. Tüm anıları aklından gelip geçerdi. En büyük isteği stadın yapılmasıydı. Onu göremeden gitti. Yazık ettik, bir stadın yerine bir stad koyamadık. Buraya Ak Parti’den isimler geldi stad için söz verdi, sözünü tutmadı. CHP’den isimler geldi stad için söz verdi, sözünü tutmadı. Mustafa hepsine inanmıştı. Onlar sözler verdiğinde heyecanlanmıştı. Ama hepsi Mustafa’yı kandırdı. Sadece Mustafa’yı değil hepimizi kandırdılar.” Stat konunu deşiyoruz. Nedir stat tutkusu? Sorun tarihe dayanıyor…
“Söz konusu Karşıyaka taraftarı olunca zaten hepimiz birer Mustafa’yız. 1936 yılında Mustafa Kemal Atatürk Karşıyaka’ya geliyor. Karşıyaka Spor Kulübü’nün stadı olmadığını görünce ‘derhal bir stada başlansın’ diyor. Atatürk’ün ömrü yetmiyor ama stadın inşası 1939’da bitiyor. 1940 yılında da stadı Karşıyaka’ya teslim ediyorlar. Ama biz mirasımıza sahip çıkamadık. Stadımız yıkıldı ve yenisi yapılmadı. Stat meselesinde siyasilerin çekişmesi arasına sıkıştık kaldık.”
YEŞİİİLL! KIRMIZIII!
Aydınlık’ın Karşıyaka’da bir diğer durağı, Pınar Karşıyaka Basketbol Kulübü’nün önceki dönem yöneticilerinden Doğan Kesimler oldu. Bir Baba Hindi Mustafa’nın özellikle son günlerinde yanında olan Kesimler, anılarını şöyle anlattı:
“Mustafa Karşıyaka sevdalısıydı. Hiçbir maçı kaçırmazdı. Yani her deplasmana giderdi. Karşıyaka’da herkes onu çok severdi. Çocukları çok severdi. Yedi Dünya'yla barışıktı. Hiç kimseyi kırmazdı. Çok naifti. çok kibardı. Herkes de onu çok seviyordu. Önceki dönem Belediye Başkanımız Hüseyin Mutlu Akpınar'ın zamanında yaşarken onun heykeli yapıldı. Orada çocukları çok severdi, otururdu. Çocuklar gelir onunla beraber fotoğraf çekilirlerdi. Bir gün balkonda oturuyorum ben. O da salına salına torbasıyla geliyor. Saklanarak ‘yeşil’ diye bağırdım. O da ‘kırmızı’ dedi. Ertesi gün yine aynı durum oldu. Ses tonumu tanıdı artık. ‘Yeşil’ dedim. ‘Hadi lan oradan’ dedi.”
KAF KAF NİDALARIYLA UĞURLANDI
“Onu kaybettiğimizde tüm Karşıyaka yasa boğuldu. 27 Ağustos Pazar günü cenazesini Beşikçioğlu Camii’den kaldırdık. Yığınla insan vardı. Herkes çok ağladı onu uğurlarken de tüm Karşıyaka ‘Kaf Kaf’ sloganlarıyla ona yakışır bir şekilde onu uğurladı.”
‘SEVGİYİ TEMSİL EDİYORDU’
Eski Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı Ali Erten de Bir Baba Hindi Mustafa için şunları söyledi: “Mustafa, Karşıyaka Spor Kulübü camiasında, saf ve temiz sevgiyi temsil eden en önemli simgelerden biriydi. İsmi, Karşıyaka ile özdeşti. Renklerinin ve semtinin aşığı idi. Emsalsiz ve karşılıksız bir sevgiydi onunki. Gidişi ile tribünlerde ve kalbimizde bir parçamız eksildi. Herkese nasip olmayacak kadar çok sevildi. Onu özleyeceğiz. Mekanı cennet olsun. Yeşil-kırmızıları içinde uyusun.” Eski 1912 Derneği Başkanı Cem Karagözlü, Baba Hindi Mustafa’nın çocuklara olan sevgisini anlattı:
“Karşıyaka’nın sembol isimlerindendi. Temizlik ve saflık timsaliydi. Bunu tüm hayatına yansıtarak yaşadı. Oldukça çalışkan biriydi. Çocukları çok severdi. Hemen hemen hepimizin çocuklarını tanırdı. Onlar yanımızda yoksa bile çocuklarımıza selam gönderirdi. Bugün sadece Karşıyaka için değil bütün Türkiye için örnek olacak, tertemiz, içinde kötülük olmayan ender insanlardandı. Onun Karşıyaka taraftarlığı bambaşkaydı. Hiçbir çıkar gözetmeden tamamen sevgi üstüne kurulmuş bir taraftarlık söz konusuydu. Bir beklentisi yoktu. Elbette Karşıyaka’nın başarılı olmasını isterdi ama o önemli değildi. Yeşil kırmızıya olan sevdası bambaşkaydı.”
TARAFTARDAN AYDINLIK’A HEDİYE KİTAP
Mustafa Baykara’nın Karşıyaka sevdasını öğrenmek amacıyla gittiğimiz Karşıyaka’da taraftarlar Aydınlık’a büyük bir kucak açtılar. Ziyaretimizde bizlere teşekkür etmek amacıyla Karşıyaka Spor Kulübü Tarih Kurulu Başkanı Ahmet Diker’in kaleme aldığı ‘Atatürk Karşıyaka’da’ kitabı gazetemize hediye edildi. Kitap, geçmişten günümüze kadar köklü tarihe sahip olan Karşıyaka Spor Kulübü’nü ve İzmir’in güzide ilçesi Karşıyaka’yı anlatıyor. Yazar Ahmet Diker’den de şöyle bir not ulaştı elimize: “Tarihte bir çok kimsenin bilmediği bir şey Mustafa Kemal ile Kurucu Başkanımız Zühtü Bey ile Nablus Meydan Savaşında aynı cephede savaştı.”
‘KSK’YI KARŞILIKSIZ SEVDİ’
Aydınlık spor yazarı Cem Zeren de Baba Hindi Mustafa’yı yakından tanıyanlardandı. Zeren, 42 yıl önce tanıştığı Baba Hindi Mustafa’yı şöyle anlattı:
“Karşıyaka Spor Kulübü (KSK) 'nün sonsuza dek var olması için yeni bir gerekçesi oldu. Hayatını Karşıyaka Spor Kulübü ile yaşayanları sonsuza götürecek kavram yine KSK’dir. KSK yaşadığı sürece Mustafa Baykara yaşayacaktır. Mustafa Baykara ile 42 yıl önce tanıştım, futbol takımının adında sponsorun isminin de bulunması tartışılıyordu. ‘Karşıyaka’nın adının yanına yazılacak büyüklükte hangi şirket olabilir?’ diyordu. İzmir’de sadece azınlıkların spor yapmasına tepki olarak kurulan ve kurulduktan sonra şehrin Rum, Ermeni, İtalyan, Fransız, İngiliz takımlarını defalarca yenen KSK’nin kurucuların tamamı 1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’na katılmıştı. 40 yıl önce Mustafa’nın duruşu, endüstrileşen futbol dünyasında kapitalizmin sevdalarımızı markalaştırmasına karşı bir duruştu. KSK’yi karşılıksız sevdi.”
‘NE KARŞIYAKA’DA NE BAŞKA YERDE BÖYLE BİRLEŞTİRİCİ SES YOK’
Baba Hindi Mustafa’nın tribünlerdeki birleştiriciliğini anlatan Zeren şu ifadeleri kullandı:
“Belediye Başkanlığı ve Milletvekilliği adaylıklarımdan dolayı bana ‘Başkanım’ derdi. Halbuki bir Başkanda bulunması gereken tüm özellikleri Mustafa taşıyordu; idealistti, naifti, Karşıyaka’ya karşılıksız bağlıydı, tertemiz bir geçmişi vardı. Ve en önemlisi, birleştiriciydi. Bir ‘Bir Baba Hindi’ demesiyle, tribündeki herkes ona eşlik ederdi. Bugün ne Karşıyaka’da ne de başka bir tribünde; böylesine birleştirici bir ses duyamazsınız. Onun temiz ve karşılıksız sevdası herkeste karşılık buluyordu. Sağlık sorunlarında her zaman Mustafa Baykara’nın yanında olan Karşıyakalılar; kulüplere ve taraftarına ders verdiler. Sorumlulukları hatırlattılar. Mustafalar zor günlerinde asla yalnız kalmamalı. Bir avuç Karşıyakalıyız. Karşıyaka’yı konuşacağımız dostlar tek tek azalıyor, hem de sonsuza kadar veda ederek. Mustafa’nın vedası hayatımız boyunca aynı acıyı ve sevinci paylaşabildiğimiz dostlarımıza sahip çıkmamız gerektiğini de öğretti.”
‘HESAPSIZ, KİTAPSIZ, TERTEMİZ…’
Karşıyaka Spor Kulübü’nün önceki dönem yöneticilerinden Ali Okan Ertürk de Baba Hindi Mustafa’yı şöyle anlattı:
Mustafa Baykara ... Nam-ı diğer "Bir Baba Hindi Mustafa" ile tanışmam benim Karşıyakalı olmam kadar eskidir, 40 yıl öncesine dayanır. Mustafa Baykara'yı en iyi tanımlayan sözler; hesapsız, kitapsız, gerçek, tertemiz bir Karşıyaka sevdalısı, taraftarı olduğudur. Karşıyaka'daki herkesin de ortak düşüncesi budur. Türkiye'de örneği çok ender olarak, yaşarken heykeli dikilen bu müstesna insanı kaybetmek, gerçek bir sembolünü kaybeden Karşıyaka Spor Kulübü camiası için son derece üzüntü vericidir.”
