Kağan olması gerekirken neden Kaan
Gelişmiş bir ürün ortaya konulduğunda onun adı da kendisi kadar önemlidir. Hele bir de dünya markası haline getirme gayeniz varsa… Yabancılar için Yumuşak G harfinin söylenişinin zor olması belki de ilk nedenlerden birisi olabilir.
Clauson, kagan sözcüğünü “Türk kavminin seçilmiş bağımsız lideri” anlamında köklerinin çok eskiye dayanan bir unvan olduğunu belirtir. Kagan ve kan unvanları arasındaki ilişki konusunda çekimser davransa da esasında “büyüklük ve küçüklük” farkının olduğunu söylemiştir. (Clauson,1972: 630).
Christopher Atwood, Türk ve Moğollar arasında yaygın bir şekilde kullanılan monarşik unvan “kral, İmparator ve egemen” anlamlarında olduğunu kabul etmektedir. Kağan ve Kan sözcüğünün çeşitli şekillerde (qan, khan; qaghan, qa’an, kagan, khaan) ortaya çıktığını söylemektedir. Ayrıca han unvanını ilk kullanan bozkır halkının Siyenpilerin soyundan gelen Avarlar tarafından kullanıldığını da eklemektedir. (Atwood, 2004: 302).
Donuk, kagan sözcüğü için “Köl Tegin ve Bilge Kagan kitabelerinde Türk hükümdarı için yalnız kagan” unvanı kullanılmıştır. Ancak “Tonyukuk kitabesinde de aynı durum görülmekte ve sadece Kırgız hükümdarı için kan” unvanı geçmektedir. (Donuk, 1988: 24)
Yıldırım, “juan-juan hükümdarlarının da Kagan ünvanını taşıdığını” söylemiştir. Bu unvanın ismin sonuna eklenen bir terim olmadığını ve iktidara geldikten sonra alınan unvan olduğunu belirtmiştir. O’na göre, “Asya Hunlarında M.Ö. I. yüzyılda hu-yü (wak-wa) şeklinde kullanılan unvan miladî III. yüzyılda Kafkasya Hunlarında, Ak-Hunlarda, Tabgaçlarda ve daha sonraki hemen hemen bütün Türk devletlerinde ve topluluklarında kullanılmıştır.” (Yıldırım, 2015: 78-79).
Tarih boyunca Moğolcada hagan sözcüğü “kagan, hakan, han, büyük han, imparator, kral” anlamlarına gelir. Fakat bugünkü Moğolcada ‘kan’sözcüğü “küçük rütbeli idareciler için kullanırken, ‘hagan’ yalnızca ‘büyük han’ için kullanılır.” (Lessing, 2003: 1397).
Kan unvanına gelecek olursak; Donuk, kan sözcüğü için “bazı araştırmacılar tarafından Kore dilindeki kwan ve Çincede kuan kelimeleri ile ilişkilendirmek suretiyle yabancı kökene bağlanmak istendiğini” belirtmiş, ancak unvanın Türkçe olduğunu kuvvetli kanıtlarla öne sürmüştür. (Donuk, 1988: 27-28).
Christopher Atwood, eski Türkçede Kağan ve Kan sözcüğünün ikili kullanımına değinerek Kağan’ın unvan olduğuna dikkat çektikten sonra, Kan’ın ise daha soyut (egemen, hükümdar) anlamda kullanıldığını eklemektedir. Ancak -ğ- zayıflaması ve ikili telaffuzun birleşmesiyle 11. yüzyılda Kaşgarlı Mahmut Divan-ü Lügat-it Türk’de sadece han unvanını kaydetmiştir. (Atwood, 2004: 302)
Kaşgarlı Mahmud, Divan-ü Lügat-it Türk’de han ile hakan ünvanlarını ayırır: “Afrasyab’ın oğullarına han denir, Afrasyab’ın kendisi ise hakan’dır.” (Ercilasun, Akkoyunlu; 2015: 412). Nitekim Kök Türklere tâbi olan Kırgızların yöneticilerine “kan” denmekteydi. Tonyukuk Yazıtı’nda (T, 28) Kırgız Kaganı değil de Kırgız Kanı olarak geçmektedir. Buradan da anlaşılmaktadır ki, Kan, Kagan’a bağlı veya Kagandan bağımsız, ancak imparatorluk düzeyine yükselmemiş devlet sahibidir. Taryat yazıtında Uygur kağanının, son Türk kağanı Ozmış’tan kağan değil de “Ozmış kan” diye söz etmesi ilginçtir. (Ta. D. 9.)
MOĞOLCADA KAĞAN VE KAN SÖZCÜKLERİ
Moğolcada han sözcüğü “han, kral, bey, baş, başkan ve şef” anlamlarına gelmektedir. (Lessing, 2003: 1429)
1911 yılında kurulan Moğol devletinde yönetim sistemi merkeze doğrudan bağlı dört oymağa (ile) bölünmüştür. Bu illerin başındaki yöneticilere “han” unvanı verilmektedir.
Günümüz Moğol lehçelerinde bu yönetim birimleri Bur. хāн, ‘khān’, Dag. хāн, ‘khān’, Mngr. хāн, ‘khān’ kalm. хаан хан ‘khaan khan’ adlarıyla varlığını sürdürmektedir. (Г. Д. Санжеев, М. Н. Орловская & З. В. Шевернина: 2015 III: 18) Günümüzde Moğol lehçelerinde olduğu gibi Türk lehçelerinde de yaygın şekilde Kağan>Hakan; Kan>Han isimlendirmeleri görülmektedir.
Eker, Kaan kelimesinin ödünçleme yoluyla Moğolcadan Türkçeye geçtiğini söylemektedir. Ayrıca *aız (ağız), *baımsız, *souk, *daa (dağ), *saı (sağı), *daı, *yaı (dağı, yağı), Kağan>kaan sözcüklerinin bu gayriresmî örneklerle aynı olduğu için, Türkçe Sözlük’e alınmadığını ve KAAN biçiminin standart Türkçenin yazı dilinde yer almadığını da eklemektedir.
DÜNYA MARKASINA DOĞRU İSİM
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından başlatılan Milli Muharip Uçak Programı kapsamında, 5’inci nesil bir savaş uçağı ilk prototipinin üretimi tamamlandı. Türk Havacılık ve Uzak Sanayisi (TUSAŞ) tarafından üretilen Kaan’ın adı ile ilgili birçok tartışma ile karşılaştım. Bu konuyla ilgili fikir beyan etmek isterim. Muhtemelen bu ad seçilirken Eski Türk tarihine atıfta bulunmak istenmiştir. Fakat Kagan/Kağan kelimesi yukarıda yer aldığı gibi zaman içerisinde ses değişimlerine uğramıştır. Kağan olması gerekirken neden Kaan?
Gelişmiş bir ürün ortaya konulduğunda onun adı da kendisi kadar çok önemlidir. Hele bir de dünya markası haline getirme gayeniz varsa… Yabancılar için Yumuşak G harfinin söylenişinin zor olması belki de ilk nedenlerden birisi olabilir. Bundan dolayı Kağan değil de Kaan adı tercih edildiği düşüncesi ön plana çıkıyor.
KAYNAKLAR:
1) ATWOOD, Encyclopedia of Mongolia and Mongol Empire, 2004.
2) CLAUSON, An Etymological Dictionary of Pre-Thirtheenth-Century Turkish, Oxford At The Clarendon Press, 1972, s. 630.
3) DONUK, Prof. Dr. Abdülkadir, Eski Türk Devletlerinde İdarî-Askerî Ünvan ve Terimler, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, Pamuk Ofset, İstanbul 1988.
4) EKER, Prof. Dr. Süer, Çağdaş Türk Dili, Grafiker Yayınları, İstanbul.
5) ERCİLASUN, Prof. Dr.–AKKOYUNLU, Ziyad (çevirenler), Kaşgarlı Mahmut Dîvânu Lügati’t-Türk, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2015.
6) LESSING, Dr. Ferdinand D., Moğolca-Türkçe Sözlük, çev. Prof. Dr. Günay Karaağaç, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 2003.
7) YILDIRIM, Prof. Dr. Kürşat, Bozkırın Yitik Çocukları Juan Juanlar, Yeditepe Yayınevi, İstanbul 2015.