Kağıttaki sorunu iktidar çözebilir

Yazılı basının yaşadığı ithal kağıt kaynaklı kriz, gazeteleri radikal önlemler almaya zorluyor. Gazete fiyatlarına zam yapılmasının yanında eklerin kaldırılması, sayfa sayılarının düşürülmesi planlanıyor. Ancak hiçbiri gazetelerin üzerinde ağırlaşan yükü kaldırmaya yetmiyor. Reklamda adalet ve kağıt üretimine yatırım, taleplerin başında geliyor. Aydınlık'a konuşan gazete yöneticileri yaşadıkları zorlukları ve çözüm önerilerini anlattı.

ÖZGÜREL: TASARRUFUMUZ BİR YERE KADAR

Yeni Birlik Gazetesi İmtiyaz Sahibi Avni Özgürel, kriz nedeniyle maliyetlerin altüst olduğuna dikkat çekti. Gazetelerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'la bir araya gelmesinin önemine dikkat çeken Özgürel, destek paketi çıkarılmasını istedi. Özgürel şu şekilde konuştu:

“Türkiye'de kağıt fabrikalarının olmamasının sancılarını yaşıyoruz. Bu da döviz kuruna bağlı bir tablodur. Bütün maliyetlerimiz altüst oldu. Yılbaşında yeniden bir maliyet değerlendirmesi yapacağız. Stoklar da bitiyor çünkü. Öyle zannediyorum ki hükümet tarafından ilave bir tedbir alınmadığı taktirde birçok gazete gibi bizde de sayfa sayısında kısıtlamaya gidilecek. Eklerimiz vardı onların kaldırılması söz konusu. Çalışanlara yansıyacaktır birtakım maliyet unsurları. Bizim yasal olarak bulundurmamız gereken bir kadromuz var. Bunlardan fedakarlık edemeyiz. Ama belki çalışma günleriyle alakalı şeyler yapılabilir. Sayın Cumhurbaşkanına doğrudan gazete sahipleri olarak ulaşıp resmi ilan tariflerinin yükseltilmesini mutlaka istememiz lazım.

ADALETLİ REKLAM POLİTİKASI

“İkinci olarak özellikle kamu bankaları nezdinde adaletli bir reklam politikası için kendisinin girişimde bulunmasını isteyebiliriz. Ortak bir metin hazırlayarak Sayın Cumhurbaşkanımıza bunu müşterek bir ziyaretle sunmak lazım.

“Belki Anadolu Ajansı bir dağıtım şirketi kurabilir. Cumhurbaşkanımıza yazılacak mektupta sorunlarımızın tek tek zikredilmesi icap eder. Kağıt fiyatlarından elbetteki haberdardır. Bazı hususlarda da kendisine hatırlatmalarda bulunulmak gerekir.

“Çalışanların hak kaybını önleyecek, KDV oranları, sigorta olaylarıyla ilgili bir destek paketi olmalı. Bankalardan kolaylıklar olabilir. Ama bu nihayetinde borçtur, ödenecek. Cumhurbaşkanımız bu taleplerimizi haklı bularak bu istikamette karar oluşturmalı."

SÖZCÜ: DEVLET YARDIMCI OLMALI

Sözcü Gazetesi Genel Müdürü Asım Akgül, sorunun çözümü için devlet yardımının zorunlu olduğunu vurguladı. Maliyetlerdeki artışı okura yansıtmamak için uğraştıklarını belirten Akgül şunları söyledi:

“Devletin kağıt üretimiyle ilgili bir yatırımı yok. Okura yansıtmamak için elimizden geldiğince fiyatlara yansıtmamaya çalışıyoruz. Çünkü artık halkın da alım gücü çok eridi. Bu durum otomatikman tirajlara yansıyacak. Biz de mecbur kalacağız fiyatlara zam yapmaya. Başka türlü yürüyeceğini sanmıyorum. İnsanların okuyabilmesi, aydınlanabilmesi için gazete, kitap, dergi gibi kültür yayınlarının girdi fiyatlarında devletin yardımcı olması gerekir.”

CUMHURİYET: CUMARTESİ EKİNİ KAPATTIK

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya, maliyetlerdeki yükselişin Cumhuriyet'i de olumsuz etkilediğini söyledi. Tedbir olarak sayfa sayısını düşürdüklerini, Cumartesi ekini kapattıklarını belirten Küçükkaya şöyle konuştu:

"Maliyetlerdeki inanılmaz yükseliş Cumhuriyet Gazetesi'ni de olumsuz etkiledi. Biz hazirandan bu yana sayfa sayılarımızı düşürdük. Geçen hafta cumartesi ekini kapatma kararı aldık. Oradan da bir renkli sayfa tasarrufu yapmak için. Önümüzdeki günlerde de gazete sayfa sayısında bir düşüşe gitme ihtimalimiz var. Her türlü tasarrufu yapmaya çalışıyoruz. Bunun hem gazetecilik yönünden ağır bir zorlaması var. Hem de okurumuza dolu dolu gazete vermekten alıkoyan bir krize dönüştü.

“Haziran ayından bu yana kağıtta müthiş bir kriz var. Kesinlikle gazete kağıdındaki KDV oranları düşürülmeli. BİK'in de gazetelere yaptıkları haberler nedeniyle ceza kesmek yerine bu olağanüstü krizde devreye girerek iktidara bununla ilgili çözüm önerilerini sunmalarını bekliyoruz.

“Biz bir kamu görevi yapıyoruz. En önemli malzememiz kağıt. SEKA'nın kapatılmasının ne kadar kötü bir karar olduğu da şu anda ortaya çıkıyor. BİK'in ilk maddesi eleştirel basına yönelik cezaları gündeme getireceğine kağıt krizine çözüm bulmak olmalı.”