Kalın bağırsak kanseri gençlerde neden arttı? Uzmanlar açıkladı
Kolorektal kanser, son yıllarda dünya çapında hızla artan bir sağlık sorunu olarak öne çıkmaktadır. Bu konuda önemli araştırmalara imza atan Kolorektal Cerrah Dr. David Liska, kanserin gençlerdeki artan görülme sıklığı hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.


Her hafta Çarşamba sabahları saat 7’de, kanser uzmanlarından oluşan ekibiyle gerçekleştirdikleri toplantılarda bu önemli konuyu gündeme getiren Dr. Liska, yaklaşık 10 yıl önce fark ettikleri bir eğilimden bahsediyor. Kolorektal kanser, genellikle 50 yaş ve üzerindeki bireylerde görülürken, son yıllarda 20'li ve 30'lu yaşlardaki kişilerde de vakaların artması dikkat çekiyor.
Erken başlangıçlı kolorektal kanserin (50 yaş altındaki bireylerde görülen kolon kanseri) hızla arttığı ve ciddi sonuçlara yol açtığına değinen Dr. Liska, bu eğilimin istatistiksel bir sapma olmadığını vurguluyor. Amerika Birleşik Devletleri ve dünya genelinde kolorektal kanser, kansere bağlı ölümlerin ikinci en önemli nedeni olarak öne çıkıyor.
ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIYOR
Kolorektal kanser, erken dönemde tespit edildiğinde cerrahi müdahale ile tedavi edilebilen bir hastalık olmasına rağmen, gençlerde genellikle ileri evrelerde teşhis ediliyor. Bunun başlıca nedeni, gençlerin semptomları çoğu zaman göz ardı etmeleri veya henüz düzenli taramalar için yaşlarının uygun olmamasıdır. Erken teşhis, tedavi başarısını artırmakta büyük rol oynar, ancak gençlerin kanser belirtilerini önemsememesi ciddi bir hayati risk taşımaktadır.
Kolorektal kanserin belirtileri arasında açıklanamayan kilo kaybı, yorgunluk, karın ağrısı ve bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler yer alır. Ayrıca, dışkıda görülen kan, özellikle parlak kırmızı ya da koyu renkli ise, ciddi bir uyarı olabilir. Dr. Liska, bu semptomların sıkça hemoroid veya irritabl bağırsak sendromu gibi daha yaygın rahatsızlıklarla karıştırıldığını vurguluyor.
YAŞAM TARZI VE ÇEVRESEL ETKİLERİN ROLÜ
Sigara, alkol, aşırı kırmızı et ve işlenmiş gıda tüketimi, hareketsiz yaşam ve obezite gibi faktörler, kolorektal kanserin ana risk unsurlarındandır. Ancak Dr. Liska, gençlerdeki vaka artışının bu tipik yaşam tarzlarına uymayan bireylerde de görüldüğünü belirtiyor. Bu durum, çevresel etkilerin karmaşıklığını ve kolorektal kanserin artışındaki farklı faktörleri gözler önüne seriyor. Ayrıca, bazı araştırmalar mikroplastiklerin kalın bağırsakta birikerek iltihaplanma ve kanser gelişimine yol açabileceğini gösteriyor. Bu bulgular, çevresel risk faktörlerinin önemine dikkat çekiyor.
GENETİK FAKTÖRLER VE AİLE ÖYKÜSÜNÜN ETKİSİ
Kolorektal kanserin bazı vakaları, genetik faktörlere bağlıdır. Lynch sendromu ve ailesel adenomatöz polipozis (FAP) gibi kalıtsal hastalıklar, erken yaşta kanser gelişimine yol açabilir. Ailede bu hastalıkların öyküsü varsa, düzenli taramalar ve genetik testler yapılması gereklidir. Aile öyküsü bulunan bireylerde, 45 yaşından önce genetik test ve kolonoskopi gibi taramalar önerilmektedir.