Kaos için gelen yönetemeyince gider mi? Arkadaş! Sensiz olmaz
Vatan Partisi, 45 yıldır Türkiye’nin bu karanlıktan, bu çözümsüzlükten çıkışı için elini uzatıyor. Sensiz olmaz arkadaş, diyor. Muharrem İnce’nin 45 gün dayanamadığı baskıdan daha fazlasını 45 yıldır göğüslüyor
Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’ne bir gün kaldı. Türk siyasetinin en sönük seçim süreci sona erdi. Cumhurbaşkanı adaylarının birbirine karşı nefret içeren söylemleri buna sebep oldu. Öfkenin tavra evrildiği seçimde “ya biz, ya onlar” diyen iktidar ve muhalefet için artık sonuç günü.
Bu yazı, size ne yapmanız gerektiğini söylemeyecek. Çünkü insanoğlu bir başkasının kendisine ne yapması gerektiğini söylemesinden hoşlanmıyor. O yüzden haklı olduğunuzu söyleyerek başlıyorum.
CHP TÜRKİYE DÜŞMANI UNSURLARA KUCAK AÇTI
AK Parti yönetimi, Türk bayrağından rahatsız olan, İstiklâl Marşı ile problemi olan HÜDAPAR'ı Türkiye Büyük Millet Meclisine davet ederek savruldu. Vatanseverliği ile kendini ana muhalefetten ayıran seçmenine dayattığı bölücülük ile kendi çözülmesini hızlandırdı. Cumhuriyet Devrimi’nin kazanımlarının içinin boşaltıldığı ve FETÖ'nün haksızlıklarına paydaş, PKK'nın emellerine yoldaş olunduğu zamanlar oldu. Bu paydaşlığın ve yoldaşlığın mimarlarının sadece birkaçı sessizce tasfiye edilmek istendi.
Haklısınız. CHP yönetimi, Türkiye düşmanı unsurların odağı haline gelmiş tüm oluşumlara kucak açarak Türkiye Cumhuriyeti’nin gelecek denkleminden kendini eledi. Vatanseverliği ile kendini iktidardan ayıran seçmenine dayattığı FETÖ destekli ve Atatürk karşıtı vekil adayları ile kolladığı bekâyı açık etti. Bağnaz elitlerin kişisel özgürlüklere karşı dayattığı haksızlıkların korunduğu, demokrasi karşıtı olayların desteklendiği zamanlar oldu. Bu haksızlıkları seçmeninde asla karşılığı olmayan bir makyajla örtmeye çalıştı. Şu anda demokrasinin en büyük düşmanı olan terör örgütü üyelerini cezaevinden çıkarmak istiyor.
Bu haklı korkuların öfkeye, öfkenin nefrete dönüşmesinde, iki tarafın da sadece birbirinden değil, kendisinden olandan bile korktuğu bugünkü toplumun inşasında AK Parti ve CHP yönetimlerinin payı ortak. Yıllarca nefretle seslendiler birbirlerine, seçmenlerini birbirlerine karşı nefretle doldurdular. Pazar yerinde, iş yerinde, okulda, hastanede tam 20 yıl bunu yaptılar... Bir ömür. Sonra o taze ömrü alıp hep birlikte talan ve rantlarının altında ezdiler.
VATAN PARTİSİ'NİN ETKİSİ
Yanıyoruz, ciğerlerimiz is toprak dolmuş, ne tarafa öksürsek boşaltamıyoruz. Onar onar, yüzer yüzer, biner biner ölüyoruz. Ölmediğimiz cephe yok. Ölmek istemiyoruz. Huzurla, tok ve birlikte yaşamak istiyoruz. O zaman ne yapmamız gerekiyor? Birbirimize uzanmamız gerekmiyor mu? Güvenmemiz gerekmiyor mu? Denememiz gerekmiyor mu? Bir insanlık zinciri oluşturmamız gerekmiyor mu? “Ya siz ya biz” deyip kendini kurtarmaya çalışan mı yoksa çıkışı görüp “Sensiz çıkmam buradan, arkadaş” diyen mi uzatır elini?
Vatan Partisi, böyle bir dönemde kurultayıyla cesur bir karar verdi. Toplumsal cesareti ve birbirine güveni inşa etmeye yönelik devrimci bir adım attı. Bu adımı, iktidar partisi tarafından benimsenen Vatan Partisi programı maddelerine istinaden attı. Vatan Partisi, kendi programında yer alan terörle mücadele ve komşularla barış, vatan ve milletin bölünmez bütünlüğü eksenindeki iktidar siyasetlerine destek verdi. Amerika güdümündeki PKK ve FETÖ'ye karşı yapılan operasyonlarda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden yana oldu. Komşularla normalleşme adına atılan adımları destekledi. Terörle mücadele edersek Erenler ölmez, komşularla barışırsak Suriyeli kardeşlerimizin evlerine dönmelerine yardımcı olabiliriz, bir olur beraber olursak hep birlikte düzlüğe çıkarız. Bu hak verilecek bir program. Güven, risk alarak belirsizlikle yaşamak halidir. Örgütlenirken bu sağlıklı kaygıyı yitirmemek, güvenin içerisinde barındırdığı belirsizliği ötelememek gerektiğini yaşayıp gördük. Tecrübelerimize ekledik. Ana muhalefetin programında ise, Türk milletini huzur ve refaha kavuşturacak bu biricik programların hiçbiri yok. Asıl bu programa ve çözümlere cepheden karşı güçlerin önderliğini kabul etmiş, bölgedeki tüm komşularımıza karşı düşmanlığı içselleştirmiş bir siyaset ile sandıkta birleşmek kendine yabancılaşmayı getirir. Kurulduğu yerde yıkacaklarını ilan ettikleri Cumhuriyet, Türk milletinin bağrında çıra gibi yanıyor. Vatansız bir meclis istiyorlar. Yönetmek için değil, Türk milletinin başına çorap örmek için geldiklerini tekrar tekrar ilan ediyorlar. Demirtaş ve FETÖ üyeleri salınacak, yerel yönetimlere özerklik hakkı tanınacak, Rusya'ya yaptırım uygulanacak, Şangay İşbirliği Örgütü ile kanlarının son damlasına kadar kapışacaklar, yeniden NATO, yeniden bölgesel savaşlar, yeniden sözde soykırım, yeniden Ergenekon... Bu kaos programına ant içip gelenler, yönetemeyince usul usul, "Yönetemedik biz" deyip giderler mi?
Vatan Partisi, 45 yıldır Türkiye’nin bu karanlıktan, bu çözümsüzlükten çıkışın önünde elini uzatıyor. Sensiz olmaz arkadaş, diyor. Muharrem İnce’nin 45 gün dayanamadığı baskıdan daha fazlasını 45 yıldır göğüslüyor. Bugün hala seçime gidebiliyorsak, Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir darbe başarısız olduysa, Atatürk’ün askerlerini Ergenekon’dan çıkartan Vatan Partisi’nin cesareti ve kahramanlığının payı var. Bugüne kadar varlığını Vatan’a emanet eden hiçkimsenin sırtı yere gelmedi. Hiçbir iftira, kumpas Vatan Partisi’nin o çıkışta sana elini uzatmasına engel olamadı. Çünkü sensiz olmaz, Arkadaş!
HAKİKAT İŞÇİLERİ
Çünkü aklında insan olanın kalbinde vicdan olur. Vatan Partisi'nin uzattığı el, borçlanmanın değil emeğin, hurafenin değil bilimin ve çürümüşlüğün değil çekirdek ailenin yeniden insanlık değerleri üzerinde yükseldiği Türkiye'yi kurmak için uzanan eldir. Bilimi, emeği ve aileyi temel alarak ilmek ilmek dokunmuş milletvekili aday listelerinde 203 genç, 173 işçi, 154 kadın, 51 esnaf, 20 çiftçi var. Çünkü cesur toplumu cebinde bilim, aklında can, canında canan taşıyan insanlar kurabilirler. Kendine güvenen, korkusuzluğunu yedi düvele defalarca kanıtlamış Vatan Partisi, Üreten ve Birleşen Türkiye programını en kısa sürede uygulayarak Türk milletini huzur ve refaha kavuşturacak gerçek devrimci seçenek olmaya devam edecek. Türk milletine hakikati işaret etmekten çekinmeyecek. Bu cesaret ve duygudaşlık Türk milletini kenetleyecek. Amerika karşısında korkak ve teslimiyetçi tutum alarak aynı bölücülük kapısına çıkanlar değil, hakikate işaret etme ve vatanseverlikte birleşme cesareti Türk milletini kenetleyecek. Bugün sandığın hiçbir yanında çözüm yok ama Türk milletinin Vatan'ı var ve Meclis'e Vatan, Vatan'a Meclis yakışır.