23 Aralık 2024 Pazartesi
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kapitalizmin neşteri 'Estetik' 1- Büyük dudaklar, küçük burunlar, iri göğüsler... İnsan bedeni milyar dolarlık pazarın kurbanı

Fiziksel güzellik takıntı haline geldi. Klinik Psikolog Prof. Dr. Ebru Şalcıoğlu, ‘takıntı’ haline Kovid-19 sonrası artan ‘zoom’ toplantılarının da etken olduğunu söyledi. Şalcıoğlu, kapitalist sistemin insan bedenini ekonomik pazar haline getirdiğine dikkat çekti. 

Kapitalizmin neşteri 'Estetik' 1- Büyük dudaklar, küçük burunlar, iri göğüsler... İnsan bedeni milyar dolarlık pazarın kurbanı

Büyük dudaklar, küçük burunlar, iri memeler… Küçük dokunuşların ötesinde “abartılı” talepler ve operasyonlar. Estetik operasyonların Kovid-19 salgınının ardından yüzde 40’ın üzerinde artış gösterdi. Estetik ameliyatlarının yaşının ise 17’ye kadar düştü. Bu duruma en büyük etken sosyal medya. Amaç “mükemmel” görünmek! Peki bu talep gerçek mi? Yazı dizimizde bu talebin psikolojik, sosyolojik, tıbbi ve hukuki boyutlarını ele aldık. 4 bölümlük yazı dizimizin ilk bölümünde söz psikologlarda...

Bugün yaklaşık 70 milyar dolarlık estetik işlem ve ameliyat pazarının 2030 yılında 145 milyar doların üstüne çıkacağı tahmin ediliyor. İnsanların beden memnuniyetsizliğini, görünüm kaygısını arttıran her tür gelişme bu pazarın büyümesine katkıda bulunuyor. İnsanın kendisiyle ilgili memnuniyetsizliği arttırmanın farklı alanlarda ürünleri pazarlamak için işe yarayan bir strateji olduğunun bilincinde olan kapitalist sistem de görsel sanatta ideal kadın ve erkek imgeleri yaratmaya devam ederek insan bedenini büyük bir ekonomik pazar haline getiriyor.
Davranış Araştırmaları ve Terapileri Merkezi kurucusu, Klinik Psikolog Prof. Dr. Ebru Şalcıoğlu sorularımızı yanıtladı.

  • Estetik operasyonlarda özellikle pandemi süreci ve sonrasında artış gözlemleniyor. Kişiler neden estetik operasyonlar yaptırma ihtiyacı hissediyor?


Memnun olduğumuz bir beden imgesine sahip olmak psikolojik olarak iyi hissetmemizde önemli bir yere sahiptir. Beden imgesi, bedenimiz ve onun görünümü ile ilgili düşünce ve duygularımızın bütünüdür. Bu imgenin içinde sahip olduğumuz gerçek bedenimiz, ideal olarak gördüğümüz beden ve başkalarına göründüğü şekliyle beden algımız yer alır. Gerçek bedenimiz ile ideal olarak gördüğümüz beden arasındaki fark açıldıkça memnuniyetsizliğimiz artar. Bu memnuniyetsizlik bazı insanlarda kaygı sorunları, depresyon, yeme bozuklukları, intihar düşünceleri, takıntılar gibi pek çok psikolojik sorunun temelinde yatabilir.Kapitalizmin neşteri 'Estetik' 1- Büyük dudaklar, küçük burunlar, iri göğüsler... İnsan bedeni milyar dolarlık pazarın kurbanı - Resim : 1

MEMNUNİYETSİZLİĞİ ARTIRACAK GELİŞMELER

Çağdaş dünyada bu memnuniyetsizliği arttıracak gelişmeler birbirini kovaladı ve insanlık tarihi boyunca zaten önemli olan fiziksel güzellik 21. yüzyılda bir takıntı haline geldi. Bu gelişmelerin başında 2000’li yıllarda hayatımıza giren sosyal medyanın olduğunu söylemek yanlış olmaz. Sosyal medya yüzünden geçmişten çok farklı olarak fotoğraf, video gibi görsellerimiz aracılığıyla dünyayla ve insanlarla etkileşime girmeye başladık. Bu görsellerde nasıl göründüğümüz hepimiz için gün geçtikçe artan bir önem kazandı. Üstelik sosyal medya platformlarını sunduğu görseli rötuşlama, filtreleme uygulamaları ile değiştirebilme, kişilerin kendilerini ideal gördükleri özellikleriyle sergileyebilmelerine yardımcı oldu. Ama gerçek beden ve yüz ile ideal olarak sergilenen beden ve yüz arasındaki fark gittikçe açıldı, memnuniyetsizlik arttı ve çoğu kişi bu memnuniyetsizliği gidermek için estetik işlemlere ve cerrahi operasyonlara baş vurmaya başladı. Kovid-19 pandemisi sırasında sosyal medya kullanımındaki artış bu tür estetik girişimlerin artmasında etkili oldu.

ZOOM ETKİSİ

Ancak en az sosyal medya kadar etkili olan bir başka gelişme pandemi sürecinde insanların evden bilgisayar karşısında video konferans uygulamaları aracılığıyla kendilerini de ekranda görerek toplantılara katılmaları oldu. İnsanların canlı bir şekilde toplantılarda kendilerini fiziksel özellikleriyle görmeleri nasıl göründüklerine yönelik hassasiyetlerini arttırdı ve ideal yüzlerinin, bedenlerinin peşinden koşmaları estetik işlemelere talebi arttırdı. Gerçek bir tanı olmasa da bu duruma ‘Zoom Dismorfisi’ adı verildi. ‘Dismorfi’ beden algısı bozukluğu anlamına gelen bir psikiyatri terimi. Bugün yaklaşık 70 milyar dolar olan estetik işlem ve ameliyat pazarının 2030 yılında 145 milyar doların üstüne çıkacağı tahmin ediliyor. İnsanların beden memnuniyetsizliğini, görünüm kaygısını arttıran her tür gelişme bu pazarın büyümesine katkıda bulunuyor.

EKONOMİK PAZAR

  • Medyanın dizi ve filmlerin bu artışlara etkisi nedir?

Görsel sanatlar her zaman bir şekilde insan bedenini konu almıştır ve betimlemiştir. Bunu ilk çağlardan itibaren resimde, heykelde görebiliriz. Sanatçılar bu eserleri üretirken bir yandan insanları nasıl gördüklerini yansıtırken bir yandan da insanlara ne oldukları ya da ne olmaları gerektiğini de yansıtıyorlardı. Çağdaş dünyada diziler ve filmler “ideal insan bedenini” yansıtan en yaygın görsel sanat olabilir. İnsanlar izledikleri dizilerde ve filmlerde karşılaştıkları karakterlerden etkilenerek onları fiziksel ve psikolojik özellikleriyle kendilerine model olarak alabiliyorlar, onlara benzemeye çalışıyorlar. Bu uğurda saç boyama gibi görece masum değişimlerden ağır rejimlerle ya da sıra dışı sporla kilo vermeye, estetik işlemlerden ameliyat masasına yatmaya varan dramatik adımlar atabiliyorlar. İnsanın kendisiyle ilgili memnuniyetsizliği arttırmanın farklı alanlarda ürünleri pazarlamak için işe yarayan bir strateji olduğunun bilincinde olan kapitalist sistem de görsel sanatta ideal kadın ve erkek imgeleri yaratmaya devam ederek insan bedenini büyük bir ekonomik pazar haline getiriyor.

BİREY ÖZELLİKLERİNE
YABANCILAŞTI

  • Özellikle genç yaştaki kişilerin dudak, göğüs dolgusu gibi işlemler yaptırdığı ve kişilerin birbirine benzerliğinin arttığını gözlemliyoruz…

İnsanlar benzer güzellik standartlarına ya da idealize edilmiş fiziksel özelliklere maruz kaldığından aynı tür estetik değişimlere başvuruyorlar ve ortaya birbirine büyük ölçüde benzeyen basmakalıp insan formları çıkıyor. Bireye has karakteristik özellikler estetik girişimlerle kaybolmaya başladı. Bireyin kendisini başkalarından ayrıştıran özelliklerine bu derece yabancılaşması, hatta düşmanlaşması uzun vadede hem bireyin psikolojik sağlığı hem de toplumsal esenlik için olumsuz sonuçları olacak bir olgu.

EBEVEYNLER RIZA
GÖSTERMEMELİ

  • Bu noktada ebeveynler neler yapabilir? Gençler için neler tavsiye edersiniz?

Bu noktada ebeveynler öncelikle 18 yaşından önce çocuklarının bu tür estetik girişimler ya da ameliyatlar geçirmesine rıza göstermemeli. Ebeveynler bunlara olması gerekenden erken bir noktada rıza verdiklerinde aslında birbiri ardına gelecek başka girişimlere kapı açmış olacaklar. Çünkü bir kere bu tür girişimleri geçiren kişiler genellikle durmayıp daha fazlasını yaptırmaya devam ediyorlar. Bununla birlikte ebeveynlerin kendi beden imgelerine yönelik tutumlarının da çocuklarına model oluşturduğunu unutmamak gerekir.

ÖRNEK OLUŞTURUR

Eğer ebeveyn kendi memnuniyetsizliğiyle estetik girişimlere tekrarlayan bir şekilde baş vuruyorsa, ne kadar çocuğuna rıza vermese de ona olumsuz bir örnek oluşturur. Bu konuda çok dengeli bir duruş sergilemeleri gerekir. Ebeveynler çocuklarının kendilerini rötuşlayarak yaptıkları paylaşımlar için de sınırlar çizmeli, buna asgari düzeyde izin vermelidir. Çünkü rötuşlama beden memnuniyetsizliğini kamçılayan bir uygulama. Son olarak ebeveynler çocuklarının sosyal medya hesaplarında onları olumsuz etkileyebilecek hesaplara yönelik gözlerini açık tutmalı ve yapıcı bir iletişim içinde çocuklarını bu hesapların olumsuz etkileri hakkında uyarmaları yardımcı olacaktır. Estetik girişim ya da ameliyat konusunda ısrarcı davranan çocukları bu konuda bilinçli bir ruh sağlığı uzmanıyla görüştürmeyi ebeveyn mutlaka düşünmelidir.

Kapitalizmin neşteri 'Estetik' 1- Büyük dudaklar, küçük burunlar, iri göğüsler... İnsan bedeni milyar dolarlık pazarın kurbanı - Resim : 2

DEVLETİN ATMASI GEREKEN ADIMLAR

  • Bu konuda devlet kurumlarının atması gereken adımlar nelerdir?

Bu kadar bireysel kullanımın devletler tarafından regüle edilmesi epey zor ama atılabilecek bazı adımlar var. Sosyal medya üzerinde yaygın reklam ve pazarlama ile güzellik standartları ve bunlara erişim araçları insanlara, özellikle de gençlere empoze edildiği için öncelikle devletlerin bu tür reklamları ve pazarlamayı denetlemesi ve sınırlamalar getirmesi yerinde bir adım olur. Bu doğrultuda sosyal medya şirketlerini platformlarında paylaşılan içerikler konusunda daha sorumluluk taşımaya zorlayacak yasaların düzenlenmesi gerekir.

REKLAM KURALLARI

Özellikle sosyal medyanın beden memnuniyetsizliği, beden kaygısı, depresyon, yeme bozuklukları gibi psikolojik sorunlar üzerinde etkisini gösteren bilimsel bulgulara dayanarak devletlerin sosyal medya şirketlerini bu sorunların gelişme riskini gözeten reklam kuralları uygulamasını sağlaması ve bunu yapmadıkları takdirde güçlü yaptırımlar uygulaması önerilebilir. Benzer şekilde insanların fiziksel özellikleri üzerinde ayrımcılığa, zorbalığa, mobbinge uğraması söz konusu olduğunda ilgili hesapların takibi ve yaptırımların uygulanması yardımcı olabilir.

FRANSA VE NORVEÇ ÖRNEĞİ

  • Yurt dışında yapılan uygulamalar var mı?

Diğer yandan Fransa’nın yaptığı gibi yüzlerini ve bedenlerini paylaştıkları görsellerde rötuşlayarak düzelten kişilerin bunu paylaşımlarında deklare etmesi, hatta Norveç’in yaptığı gibi bu rötuşlamanın yasaklanması da yardımcı olabilecek adımlar. Ancak unutmamak gerekir ki yasaklar ve cezai yaptırımlar bir dereceye kadar etkili olur. Asıl önemli olan toplumun bu konularda bilinçlenmesi için eğitim kampanyalarının düzenlenmesi ve doğru rol modellerinin yaygınlaştırılması olacaktır.

YARIN: Söz toplum bilimcilerde…

Son Dakika Haberleri