Karadeniz hamsisi 25 ülkede sofralarda
Karadeniz'in eşsiz hamsisi, yurt dışına da ihraç ediliyor. İşleme tesislerinde yüzlerce kişiye istihdam sağlanıyor. 4 ayda 25 ülkeye yapılan ihracat ülkeye 4 milyon 671 bin dolar getirdi.
Hamsi ihracatı hem ülkeye döviz girdisi hem de istihdama katkı sağlıyor. Trabzon'da hamsinin işlenip ihraç edildiği tesislerde dönemsel olarak değişmekle birlikte 2 bini aşkın kişi istihdam ediliyor.
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, 2021-2022 av sezonunun başladığı 1 Eylül'den itibaren 4 ayda Türkiye'den 25 ülkeye bin 59 ton hamsi ihraç edildiğini söyledi.
Bunun karşılığında ülkeye 4 milyon 671 bin 512 dolar girdi sağlandığını belirten Gürdoğan, önceki yılın aynı dönemine göre gelir bazında yüzde 33, miktar bazında ise yüzde 49 artış yaşandığını ifade etti.
Gürdoğan, hamsi ihracatının 205 tonluk kısmının Trabzon'da faaliyet gösteren 4 firma tarafından gerçekleştirildiğinin altını çizerek, "Trabzon'dan 5 ülkeye yapılan ihracattan 579 bin 817 dolar gelir elde edildi. Hamsi ihracatından sağlanan gelir, önceki yıla göre değer bazında yüzde 127, miktar bazında ise yüzde 82 arttı." dedi.
EN FAZLA ALMANYA'YA GİDİYOR
Trabzon'dan en fazla hamsi ihracatının 140 ton ile Almanya'ya gerçekleştirildiğini dile getiren Gürdoğan, anılan ülkeye yapılan ihracattan 433 bin 354 dolar döviz girdiği sağlandığını aktardı.
Gürdoğan, Belçika'ya yapılan ihracattan 82 bin 959 dolar gelir elde edildiğine dikkati çekerek, bu ülkeyi Hollanda, İsveç ve Azerbaycan'ın izlediğini belirtti.
İSTİHDAMI DA ARTIRIYOR
Hamsi ihracatı ile ülkeye döviz girdisinin yanı sıra bölge istihdamına da katkı sağlandığına işaret eden Gürdoğan, "Bir tesiste ortalama olarak en az mevsimsel olarak baktığımızda işçi sayısı 500'e kadar çıkabiliyor ama bunun yanında denizde avlanan, çalışan sayısını da koyduğumuz zaman binlerce kişiye hamsinin ekmek kapısı olduğunu görüyoruz." diye konuştu.
Gürdoğan, hamsinin bir kısmının ayıklanmadan, bir kısmının da temizlenip kılçığı alındıktan sonra paketlenerek ihraç edildiğini anlattı.
Hamsinin de birçok ürün gibi hazır yemek olarak tüketilmesi noktasında talep olduğunu ifade eden Gürdoğan, şu değerlendirmede bulundu: “Tüketiciler bunu aldığı zaman direkt fırında yapıyorlar, temizlemesi ile uğraşmıyorlar. Türk ihracatçısı olarak balık çeşitlerimizle dünyadaki paketleme ve hazır yemek sektöründeki değişime ayak uyduruyoruz. Bunun için de firmalarımız Ar-Ge çalışmalarına önem veriyor. Bu ihracatımızı onların istekleri doğrultusunda, hazır yemek şeklinde paketleyerek ve dondurulmuş olarak soğuk zincirle oralara yollayıp tüketime sunmak en büyük arzumuzdur."
EKSİKLERİ TAMAMLAMA ÇAĞRISI
Gürdoğan, Doğu Karadeniz'in balık ihracatında büyük bir pazar payı yakaladığını vurgulayarak, şunları kaydetti: “Bunun artırılması için daha modern tesislere, daha büyük soğuk hava depolarına ihtiyacımız var. Buna göre bir ihracat hamlesi başlatmamız lazım. Bugün itibarıyla su ürünleri ihracatımız bölgemizde toplam 104 milyon dolar seviyesinde ama biz bu rakamın 1 milyar dolar seviyesine çıkabileceğini görüyoruz. Bu da binlerce kişinin istihdamı demek.”
BEŞ YILDA BÜYÜK DEĞİŞİM
Balıkçılık sektöründe Ar-Ge çalışmalarına çok fazla ihtiyaç olduğunun altını çizen Gürdoğan, şöyle devam etti: “Doğu Karadeniz'in ihracatına baktığımız zaman, bundan fazla değil, 5 sene önceye gittiğimiz zaman 5 milyon dolar ihracat söz konusuydu. Bugün geldiğimiz noktada 100 milyon dolar ihracattan söz ediyoruz. Bugün hiçbir sektörde yüzde 500-600 rakamlarını artıran bir sektör yok. Demek ki talep var."
DOĞAYI KORUMA ÇAĞRISI
Gürdoğan, sadece avlamakla balıkçılığın olmayacağına işaret ederek, deniz canlılarını koruyarak üretimin artırılması ve bilimin gösterdiği doğrultuda yol alınması sayesinde Türk balıkçılığında Japonya ve Norveç örneğindeki gibi başarının sağlanabileceğini aktardı. Balıkçılık sektöründe kümelenme modelinin önemli olduğunu yineleyen Gürdoğan, "Özellikle Norveç'teki kümelenme modeli için biz Sürmene Çamburnu'ndaki eski tersane alanını balıkçılarımızla beraber istiyoruz. Burada üretimini hep birlikte, ihracatını da tek elden yaparak dünya piyasalarına Türk markasıyla tek elden girmeyi hedefliyoruz." diye konuştu.