Karasu'daki kıyı erozyonuna çözüm aranıyor
Sakarya'nın Karasu ilçesindeki sahilde 2 kilometrelik alanda görülen kıyı erozyonunun tetrapod beton blok, mahmuz (kıyıya dik ve dar inşa edilen ince yapı), duvar ve taş tahkimat gibi kıyı koruma yapılarıyla önlenebileceği belirtildi.
Kışın hava şartlarının olumsuz seyretmesi nedeniyle sert dalgalarla hızı artan Karasu'daki kıyı erozyonu, kara yoluna 15 metre kadar yaklaştı.
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Sandalcı, kıyı erozyonunun yıllardır yaşandığına, Karasu sahillerinde görülen katı madde hareketlerinin kıyı şeridinin değişmesine neden olduğuna dikkati çekti.
Rüzgarların denizlerde akıntıları oluşturan ana etken olduğunu belirten Sandalcı, rüzgarların deniz yüzeyinde yüzeysel gerilme meydana getirdiğini, dalgaların bunun etkisiyle oluştuğunu anlattı. "Karadeniz'de kıyı boyunca yıllık 40 bin ton kum taşınır"
Rüzgar dalgalarının kıyı yakınlarında deniz tabanıyla etkileşime girdiğinde bozulmalar meydana geldiğini aktaran Sandalcı, "Bu bozulmalar neticesinde kıyıya paralel ve dik akıntılar oluşur. Kıyıya paralel akıntılar da kıyı boyunca kum gibi taşınabilecek malzemeyi taşırlar. Bu gayet doğal bir olaydır ve kıyı çizgisinin değişmesi, oyulmalar ve yığılmaların esas nedeni budur." diye konuştu.
Sandalcı, bu durumun dünyadaki tüm kumsallarda yaşanabileceğine işaret ederek, "Karadeniz'de bu sıkça görülür. Karadeniz'de kıyı boyunca yıllık 40 bin ton kum, bazen doğudan batıya, bazen de batıdan doğuya doğru taşınır. Buradaki olay da bundan ibarettir, tabii bir olaydır." ifadelerini kullandı.
Karasu Limanı'nın mendireğinin yapılış şeklinin eleştirilere konu olduğunu aktaran Sandalcı, "Mendireğin yapılış şekli doğrudur. Hakim rüzgarın geldiği yöne dik açıyla yapılırlar. Mendirek, iç kısımlarında deniz dalgalanmalarını engelleyerek gemilerin rahatlıkla yük boşaltması ve indirmesi içindir ancak kıyı boyunca katı madde hareketinde de olumsuz etkileri oluyor." dedi.
'ENERJİSİ KIRILAN SU, KIYIDA OYULMAYA NEDEN OLMAZ'
Erozyonun önlenmesi, kıyıdaki oyulmaların sonlandırılması için yapılması gereken önlemlere değinen Sandalcı, öncelikle denizden 200 metrelik alanda kıyı şeridinin korunması gerektiğini vurguladı. Sahil bölgesinde yerleşime izin verilmemesi gerektiğini ifade eden Sandalcı, meydana gelen kıyı erozyonunun kıyı koruma yapılarıyla önlenebileceğini kaydetti. Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Sandalcı, şu önerilerde bulundu:
"Tripod veya tetrapod dediğimiz yapay kıyı koruma elemanları vardır. Onlar kıyıya yerleştirilmek suretiyle son derece gözenekli, boşluklu ortam oluşturulur. Dalga buraya vurduğu zaman bunun içine girer, geri çekilirken içine giren su dışarı çıkar. Bu sefer tekrar ikinci dalga geldiği zaman iki dalga birbirinin enerjisini kırar. Enerjisi kırılan su da kıyıda bir oyulmaya neden olmaz. Başka mahmuz gibi kıyıya dik yapılar yapılabilir. Kıyı duvarları da tahkimat gibidir, kıyıyı korumak için yapılabilir. Direk denizle kara arasında kesiklik oluşuyor."
Sandalcı, kuzey ve doğu yönünden esecek rüzgarlarla taşınacak kumlar sayesinde kıyıdaki boşlukların dolmasını umut ettiğini sözlerine ekledi.