Kartalkaya'da son bilirkişi raporu ortaya çıktı: 'Altın zamanda' arabalar kurtarılmaya çalışılmış
Kartalkaya'daki yangın faciasına ilişkin hazırlanan bilirkişi raporu yaşanan ihmalleri ortaya koydu. Oteldeki hatalı tadilatların yangının büyümesinde etkili olduğu gözler önüne serilirken, oteldeki görevlilerin yangını haber aldıktan arabaları kurtarmaya çalıştığı tespit edildi.

Bolu Kartalkaya'daki yangın faciasının ardından son hazırlanan ve Mart sonunda savcılığa sunulan bilirkişi raporunun ayrıntıları ortaya çıktı. Raporda ihmaller zinciri gözler önüne serilirken, yangının yayılmasında, araçları yangından kurtarmak için zorla açılan otopark kapısının büyük etkisi olduğu ifade edildi.
HATALI TADİLATLAR
Gazete Oksijen'den Esma Dolma'nın haberine göre; Raporda, geçen yıllarda binanın 11 ve 12. katlarında yapılan hatalı tadilatlar nedeniyle 10. kattan sonra merdiven boşluğu bulunmadığı için zehirli duman ve gazların tahliye olabileceği bir hava çıkışı bulunmadığı ve bütün bu zehirli gazlar ve öldürücü sıcaklık düzeyindeki havanın, kat koridorlarına büyük bir hızla dolduğu ve insanların zehirlenmesine ve ölümüne yol açtığı tespit edildi.
'ALTIN ZAMANDA' OTOMOBİLLER KURTARILMAYA ÇALIŞILMIŞ
Bununla birlikte rapordan, yangını haber almasından sonra ‘altın zaman’ olarak nitelendirilen 10 dakikanın ne kadar kötü kullandığı da anlaşıldı. Raporda, minimum standartları sağlayan (yangın uyarı sistemi, ikaz düzeneği ve yangın merdivenleri) bir otelden bile bu kadar sürede herkesin çıkmasının mümkün olduğu belirtiliyor. Ancak aradan geçen 12 dakika içinde kimse uyandırılmadan otomobiller kurtarılmaya çalışılmış.
KAPILAR AÇILDI: YANGIN BÜYÜDÜ
Otomobillerin kurtarılması için otopark kapısının açılması ile yangının büyümesi arasındaki ilişki ise raporda "personelin yardım etmek, yardımcı olmayı denemek yerine kapalı otoparktan araçlarını dışarı çıkarmak için otopark ana giriş kapısını (bölge panosundan şalterlerin kapatılmış olması kapının elektrik bağlantısını da kesmiş olduğundan) bir araya gelerek zorla açtıkları (...) Sadece kendileri çıkmak için kapıyı aralamaları bile yeterli olacakken, araçlarını çıkarabilmek için kapıyı tam açmaları sonucunda dışarıdan soğuk (0 °C ve 1.29 kg/m³ ) ve iç bölgede yanma gazlarına (700 °C ve 0.36 kg/m³ ) göre çok daha yoğun olan havanın yangın alanına taşınımına ve oksijen kaynağının sürekliliğine neden olmuştur." şeklinde anlatıldı.
PATRONLARIN ARAÇLARI
Mağdur avukatlarından Seda Yıldız’a göre ise görüntülerde arabaları otoparktan çeken personelin kendi iradesiyle bir tasarrufta bulunması mümkün değil. “Yangının hemen ertesi günü jandarma tarafından alınan ifadelerinde neredeyse tüm çalışanlar ‘Bir yangın çıktı, kendimizi kurtardık ve misafirlere yetişemedik’ diyor. Fakat aynı jandarma, oradaki misafirlerin çoğunu pas geçiyor, hiçbirinin ifadesi alınmıyor. Çalışanlar sanki özel olarak kolluğa yönlendirilmiş ve ifade verdirilmiş. Tüm bunlar o gece bir şeylerin, emir ve talimat vermeye yetkisi olan kişiler tarafından dizayn edildiğini gösteriyor. Görüntülerdeki sekiz tane erkek personel otoparktan, patronların olduğunu düşündüğümüz arabaları kurtarmaya çalışıyor.”
Bilirkişi raporunda yangından önceki diğer ihmaller ise şöyle anlatılıyor:
◾️ Sprinkler, yangın kapıları, alev kapanları, otomatik söndürme, duman ve sıcaklık algılayıcı vb. altyapı yetersiz veya hiç yoktu.
◾️ Raporda, LPG kaynaklı yangınların yüksek enerji, hızlı yayılma, toksik gaz üretimi ve patlama riski gibi özellikleriyle diğer yangın türlerine nazaran daha fazla zarara neden olduğuna, felaketin boyutunu büyüttüğüne ve can kaybını da maksimum düzeyde artırdığına vurgu yapılıyor. Av. Yıldız, “2025 senesinde beş yıldızlı bir otelin mutfağında LPG’nin kullanılması dahi bir tercih. Faillerde hiçbir sorumluluk bilinci yok” diyor.
◾️ Davlumbazda otomatik yangın söndürme sistemi yoktu.
◾️ Tavanda duman ve/veya sıcaklık sensörü yoktu.
◾️ Restoran alanında otomatik söndürme tesisatı (sprinkler) ile duman veya sıcaklık algılayıcı yoktu.
◾️ Show alanında görünür alanlarda yangın söndürme cihazı yoktu ve sadece iç tarafta sol kolon dibinde bir adet tüp mevcuttu.
◾️ İfadelere göre bazen elektrikli cihazlar açık unutuluyordu.
◾️ Personele yangın ve acil durum eğitimi verilmedi, acil durumda hatalı ve yetkin olmayan ekipler kuruldu, bu ekip arasında riskin en yüksek olduğu gece saatlerinde çalışan personele yer verilmedi, yangın anında uyarı sistemini aktifleştirme sorumluluğu bulunan personel yangın eğitimi dahi almamıştı.
NE OLMUŞTU?
21 Ocak'taki yangının üzerinden iki ayı aşkın süre geçti. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç soruşturma kapsamında halen 20 kişinin tutuklu olduğunu söyledi.
Soruşturmada ilk tutuklananlar arasında otel sahibi Halit Ergül, otelin müdürü ve bazı çalışanları, Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli ve Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal gibi isimler bulunuyor.
Yangınla ilgili ilk rapor yangından yalnızca birkaç gün sonra hazırlandı. Bilirkişi ön raporunda Bolu Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Bolu İl Özel İdaresi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Grand Kartal Otel işletmesi ve işletmede görev alan bazı yetkili ve çalışanların sorumlu olduğu değerlendirmesi yapıldı.
Hazırlanan rapor, beraberinde tartışma da getirdi. Adalet Bakanı Tunç, raporun basına yansımasının ardından 24 Ocak'ta yaptığı paylaşımda "hiçbir resmi niteliği olmayan korsan bir metin" olarak tarif ettiği raporun Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunulmadığını açıkladı.
Bakan Tunç'un "korsan rapor" olarak adlandırdığı raporun ardından İstanbul Teknik Üniversitesi'nin farklı fakülte ve enstitülerinden öğretim üyelerinden oluşan genişletilmiş bir bilirkişi heyeti rapor hazırladı. Son rapor Mart sonunda başsavcılığa sunuldu ve yeni tutuklamaları da beraberinde getirdi.
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.