Katar'daki Dünya Kupası'na bakış
Katar'da 21 Kasım'da başlayacak Dünya Kupası hakkında İngiltere'nin hükümete yakın medyasının tutumu hayli olumsuz
Sanki adı konmamış bir karalama kampanyası var. Geçenlerde 1300 İngiliz futbolsevere çeşitli gerekçeler ile (fanatiklik başta) Dünya Kupası'na gitme yasağı getirildi. Yasak büyük ölçüde yurt dışı maçlara giden tayfaya geldi bu yasak yani Katar'da İngiliz taraftarları ateşleyecek tayfa olmayacak. Bir başka gün bakıyorsunuz Katar havalimanı karalanmış. Havalimanı bu kadar uçağı, yolcuyu kaldırmazmış... Bir başka gün Katar'da LGBT'ye yönelik tavır eleştiriliyor diğer gün Katar'ın göçmen işgücüne karşı tutumu eleştiriliyor.
Kupada Türkiye yok. Birleşik Krallık‘tan iki takım var: İngiltere ve Galler. Ülke grupları nasıl ayarlandı bilemiyorum ama sanki ilk maçlarda fazla hır gür çıkmayacak şekilde ayarlanmış. İran'ın olduğu torbada İngiltere ve ABD yok. Suudların olduğu grupta İran ve ABD yok. Rusya zaten komple atılmış kupadan. Rusya'yı artık herhalde Sırbistan temsil edecek. Sırbistan'da elbette ABD ile farklı, İran ile aynı torbada böylece hem İran'ın, hem Sırbistan'ın aynı anda torbadan çıkma ve "heyecan yaratma" ihtimali minimumda tutulmuş. İran torbasından çıkabilirse biraz politik heyecan oluşabilir. En azından bir komşumuz kupaya katılmış.
Katar bu kupa işine çok yatırım yaptı ve Katar için bu organizasyon önemli bir prestij meselesi. Katar'da normalde şeriat hukuku var ve alkol tüketimi kamuya açık mekanlarda yasak ancak kupa sebebiyle bu alanda geniş serbestlikler getirildi. LGBT temsil eden gökkuşağı bayrakları da serbest bırakıldı. İngiliz medyasına göre Katar'da tribünlerin boş kalma riski olduğundan söz ediliyor bu durumda Türkiye'nin ve THY'nin, Dünya Kupası pazarlaması ve ulaşımı konularında dost ülke Katar'a destek olması makul bir seçenek olabilir. Katar'ın insan hakları sicilini aklama gayreti içinde değiliz ancak Doğu Akdeniz'de kuşatılan Türkiye'ye hayli modern Rafal savaş uçaklarını tahsis ederek destek veren bir ülkenin insan hakları sicili konusunda ahkam kesmek için doğru bir dönemde değiliz. O işi CHP ve 6'li masa tayfasına bırakalım.
Katar ve İngiltere'nin arası aslında son yıllarda kötü değil. Katar İngiltere'ye enerji satıyor, kazandığı parayla Londra'dan mal mülk alıyor, gelişmiş silah sistemleri satın alıyor ve İngiliz şirketlerine hisse ortaklığı olarak yatırım yapıyor. Katar eğer gayrimenkul ve menkul kıymet yatırımlarını İngiltere yerine Türkiye'ye yapmış olsaydı daha çok kazanırdı. Son dönemlerde Londra'da emlak yatırımı yapanlar zararda. Katar için makul seçenek, İngiltere varlıklarını Amerikan sermayesine satması (GBP/USD seviyesinden dolayı Amerikan fonlarının yatırım iştahı İngiltere varlıklarına artmış durumda) ve bu sermayeyi Türkiye'de yeni sanayi yatırımlarına çevirmesidir.