Kavala'nın tutukluluğuna devam kararı verildi: AB raportöründen küstah AİHM çıkışı
Osman Kavala'nın yargılandığı davada, 'Gezi ana davası' ile birleştirilen 'Çarşı davası'nın ayrılmasına karar verildi. Mütalaa hazırlanmak üzere dosya savcılığa gönderilmesine ve Osman Kavala'nın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Bir sonraki duruşma 21 Mart'ta yapılacak.
Beşiktaş taraftar grubu Çarşı üyeleri, Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala, firariler eski CIA danışmanı Henri Barkey ve Can Dündar'ın da aralarında bulunduğu 52 sanığın "15 Temmuz darbe girişimi" ile "Gezi Parkı olayları"na ilişkin iddialar kapsamında yargılandığı davada, Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanığın dosyasının ayrılmasına karar verildi.
KAVALA KATILMADI
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Osman Kavala katılmadı.
Aralarında Ayşe Mücella Yapıcı, Can Atalay, Çiğdem Mater ve Tayfun Kahraman'ın da bulunduğu bazı tutuksuz sanıkların da hazır olduğu duruşmayı Kavala'nın eşi Ayşe Buğra, CHP Milletvekili Mahmut Tanal, HDP milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Hüda Kaya da izledi. Bazı başkonsolosluk ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile Avrupa Birliği (AB) Parlamentosu vekili ve Türkiye raportörü Nacho Sanchez Amor duruşmada izleyici olarak yer aldı.
'İDDİANAME KES KOPYALA'
Duruşmada savunmasını yapan sanıklardan Çiğdem Mater, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlaması ve ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığını hatırlatarak, "Üstelik bir değil, ikinci kez. 2020 Şubat ayında Silivri'de yapılan yargılamalarda beraat ettim ve şimdi bir yıl geçmeden yeniden karşınızdayım. İddianame 'kes kopyala'dan ibarettir. Hakkımızda ağırlaştırılmış müebbet istenen bir davada biraz daha özen gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sinemacı olarak, film çekmek suretiyle hükümeti yıkmakla suçlanıyorum. Bu bile suçlamanın ne kadar mantıksız olduğunu gösteriyor." ifadelerini kullandı.
Çarşı grubunun üyesi sanıklar adına söz alan avukatlar, müvekkilleri hakkındaki dosyanın ana davadan ayrılmasını talep etti. Sanık Osman Kavala'nın avukatları da dosyalarda daha önce verilen birleştirme kararlarının kaldırılması ve heyetin mahkemeden çekilmesi gerektiğini belirterek, Kavala'nın tahliyesini istedi.
Esasa ilişkin görüşü sorulan duruşma savcısı, Çarşı davasının ana dava dosyasından ayrılması ve Kavala'nın tutukluluğunun devamına karar verilmesi talebinde bulundu.
TUTUKLULUĞA BİR ŞERH
Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, dosyada tutukluluk durumuyla ilgili mahkemeye yapılan son tarihli değerlendirmeden bu yana Kavala'nın hukuki durumunda değişiklik olmamasının gözetildiğini belirterek, isnat edilen suçun vasıf ve niteliği, yargılamanın geldiği aşama, dosyadaki HTS kayıtları ile baz bilgileri ve dijital materyaller üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporlar, atılı suçların yasada öngörülen cezanın üst sınırı ve adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağı gerekçeleriyle oy çokluğuyla Kavala'nın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bu karara muhalefet şerhi koyan üye hakim, Kavala'nın uygulanacak ölçülü bir veya birkaç adli kontrol tedbiriyle tahliye edilmesi gerektiğini kayda geçirdi.
Çarşı grubu üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanık yönünden dosyanın ayrılmasına karar veren mahkeme duruşmayı 21 Mart'a ertelendi.
'HUKUK HİLESİ' DEDİ
Kararın ardından Avrupa Birliği (AB) Parlamentosu vekili ve Türkiye raportörü Nacho Sanchez Amor, sosyal medya hesabından davaya ilişkin eleştirilerde bulundu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)'nin tahliye kararına uyulmasını isteyen Sanchez şu ifadeleri kullandı: “Bugün Osman Kavala davası için Çağlayan Adliyesi'ndeydim ve sayısız hukuk hilesine tanık oldum: Gezi davasının akıl dışı birleşmesinden sonra bu defa da, hakim davada dosyaları yeniden ayırmaya karar verdi. Hiçbir hile gerçeği saklamaz: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına saygı duyulmalı. Tüm desteğim Osman Kavala'ya ve diğer sanıklara, ayrıca onların arkadaşlarına ve ailelerine. Özellikle eşinin hukuksuzca hapsedilmesinden en en çok acı çeken Ayşe Buğra'ya. Osman Kavala'ya özgürlük.”