Kayseri Pınarbaşı Üretim Devrimi Kurultayı: Ucuz mazot ve ucuz gübre çağrısı
Vatan Partisi tarafından Kayseri Pınarbaşı’nda Üretim Devrimi Kurultayı düzenlendi. Kurultayda söz alan çiftçiler, ucuz mazot ve ucuz gübre çağrısı yaptı.
Her yıl 250 dekar arpa ve buğday ektiğini belirten çiftçi Ahmet Bulut, bu sene ürünlerine gübre atamadığını belirtti. Geçen yıl mazotun litresinin 7,5 lira olduğunu şimdi ise 30 liraya aldıklarını belirten Bulut, şöyle konuştu: “Yedinci ayda tarladan mahsulü çıkardığımda 500 litre mazot borcumu günün değerinde ödeyeceğim. Yüzde 400 zamlanmış, nasıl ödeyeceğim kara kara düşünüyorum. Geçen yıl 3 bin 500 lira olan DAP gübre bugün 14 bin lira olmuş. Zirai ilaç fiyatları aynı oranda yükseldi. Çiftçi mahsulünü ya elektrikle sulayacak ya da mazotlu motorla sulayacak. Elektrik fiyatı da aşırı derecede yükseldi. Çiftçi bir de tarım aletlerine yıllık bakım yaptırmak zorunda. Bütün tarım giderlerine ve hayvancılık giderlerine son bir yılda yüzde 200 ile yüzde 400 oranında zam geldi. Hayvan yemi fiyatı da afaki derecede yükseldi. Peki bizim ürettiğimiz ürünler neden bu oranda fiyatlanmadı?”
‘ÇİFTÇİYİ HOR GÖRÜRSEN GIDAYI ZOR GÖRÜRSÜN’
Ahmet Bulut çiftçinin beklentilerini de şöyle sıraladı: “Çiftçiye ucuz gübre ve ucuz mazot verilmesini, elektrikten ÖTV’nin kaldırılmasını, çiftçiye faizsiz kredi verilmesini, yem fiyatlarından alınan verginin de kaldırılmasını istiyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Köylü milletin efendisidir’ sözünü hatırlatmak istiyorum. Önerilerimiz gerçekleşirse şehirden köye göç baslar ve ülkemiz üretim çağına yeniden girer. Çiftçiyi hor görürsen gıdayı zor görürsün. Ahmet ağa çizmesiyle tarlaya inmezse şehirli şehirde yaşa’
Kurultaya katılan Pınarbaşı MHP’li eski Belediye Başkanı Mustafa Ergün de şöyle konuştu: “Zor günlerden geçiyoruz. Bakıyorum Vatan Partisi yöneticilerine benim istediklerimi söylüyor, yüreğimden gönlümden geçeni söylüyor. Sağ olsun Doğu Perinçek, mücadele veriyor. Dünya şimdi Türkiye’yi nasıl yerin dibine gömeriz çabasında. Bunu görmeyen zavallılarımıza ne diyelim şimdi? Bugün bu ülkeyi sevenlerle beraber olma zamanı.”
‘VATANDAŞ KURBANLIK ALAMIYOR’
Vatan Partisi Kayseri İl Başkanı Prof. Dr. Eyüp Selahattin Karakaş ise kurultay yaptığı konuşmada, Türkiye'nin biber, maydanoz, patlıcan, domates fiyatlarını, traktörün deposuna doldurulamayan mazotun fiyatını, toprağa atılamayan gübreyi konuştuğunu belirterek, “Üretici de zor durumda, tüketici de zor durumda” dedi.
Çiftçilerin bankalara, elektrik şirketlerine, yem, gübre, tohum aldığı tüccara borçlu olduğunu ifade eden Karakaş, “Önümüz bayram, kurbanlıkların fiyatı artmış, vatandaş alamıyor. Her sene kesilen kurban sayısı azalıyor. Karkas etin kilosu 100 lira ama markete gelince fiyat ortalama 150 lira oluyor” diye konuştu.
DESTEKLER ÜRETİME
Karakaş, 1980’de Turgut Özal’la birlikte başlayan ‘Dünya Ekonomisiyle Bütünleşme’ programının Atatürk Devrimiyle kurulan üretim ekonomisini yıkıma uğrattığını, çiftçinin de “milletin sırtında kambur” olarak ilan edildiğini ifade etti.
Türkiye’nin kamucu ve planlı ekonomiye geçmesi gerektiğini belirten Karakaş, şöyle konuştu: “Öncelikle tarıma desteğin artırılması lazım. Doğrudan destek yanlış. Üretim ve girdi bazında destek önemli. Bir yılda verilen destek 29 milyar. Oysa bunun GSMH’nın yüzde 1’i yani 130 milyar olması lazım. Doğrudan destek yanlış, ekse de ekmese de para toprak sahibine gidiyor. Ekonomi politikaları ile güvenlik politikalarının beraberce yürütülmesi lazım. Enerjiyi Rusya, Azerbaycan, Katar, İran, Libya, Cezayir’den temin ediyoruz. Batı bu ülkelere düşman. Türkiye, NATO içinde kalarak bu enerji sağladığımız ülkelerin bize karşı güvenini sarsıyor. Türkiye NATO’dan çıkmalıdır. NATO dışına çıkan Türkiye, Rusya ve İran’dan daha ucuz petrol ve doğal gaz temin edebilir.”
‘KARAMSARLIK BAŞ DÜŞMANIMIZ’
Üreticinin baş tacı olacağı bir dönemin sancılarını yaşadığımızı belirten Karakaş, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye bir karar verecek ve 'üretici baş tacı' olacak. Program belli: Tasarruf-Yatırım-İstihdam-Üretim-Adil Paylaşım. Bütün bunlar için planlı ekonomi. İstihdam yaratacak yatırım için tasarruf oranını yüzde 30'un üzerine çıkarmak lazım. Böylece tam istihdam mümkün olabilir. Bu programın eşiğine geldik. Bu programın hükümeti, Türkiye'nin önündeki hükümet olacaktır. Türkiye'nin cumhurbaşkanı, üretenlerin cumhurbaşkanı olacak. Üreticilerin Milli Hükümeti kurulacak. Karamsarlık baş düşmanımız. İyimseriz ve bu iyimserlik gerçeklere dayanıyor. Geleceğe umutla bakıyoruz, üreticimize güveniyoruz, milletimize güveniyoruz.”