Kazakistan’da Avrasya karşıtı turuncu devrim girişimi: ‘ABD ile uzlaşarak onunla mücadele edemezsiniz’
Kazakistan’daki olayları gazetemize değerlendiren Moskova Üniversitesi’nden Dr. Mehmet Perinçek, Kazakistan’daki meseleyi anlamak için “önce Nursultan Nazarbayev’e, sonrasında ülkeyi yöneten Kasım Cömert Tokayev’e bakmak gerekir.” diye vurguladı.
“Nazarbayev, günümüzde Avrasyacılığın önemli liderlerinden ve uygulayıcılarındandı ve Kazakistan’ı da Avrasya çizgisinde yönetti.” İfadelerini kullanan Perinçek, şöyle devam etti:
“Tokayev ise iktidara geldikten sonra kısmî de olsa ABD ve Batı ile daha uzlaşmacı bir çizgi izledi. Belirli alanlarda, özellikle askerî açıdan Batı ile iş birliği politikası izledi. Avrasya politikası yerine çok yönlü bir dış politika, çeşitli güçleri birbirine karşı dengeleyen politikalar izledi. Bu da hem halk içinde yani toplumsal düzlemde hem de devlet düzleminde Kazakistan’ın zafiyete uğramasına yol açtı.”
PENTAGON VE SOROS’UN ARTAN ETKİSİ
“Ordu içerisindeki eğitim programları altında Pentagon ile yapılan iş birlikleri tarzı uygulamalar, Amerika’nın Kazakistan devleti içerisinde zafiyet oluşturmasına imkân verdi. Bununla birlikte Soros vakıfları faaliyetlerini arttı. ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAİD) ve Ulusal Demokrasi Vakfı (NED) gibi Amerikan kuruluşlarının artan çalışmaları, bunların toplum içerisinde Sivil Toplum Kuruluşları (STK) aracılığıyla çeşitli fonlar oluşturarak yaptığı faaliyetler bugünkü olayları oluşturan zemini hazırladı. Bu anlamda 2 Aralık 2019’da Aydınlık’ta çıkan “ABD, Kazakistan’da darbenin temelini hazırlıyor” başlıklı yazının da oldukça öğretici olduğunu vurgulamak lazım.
RENKLİ DEVRİM GİRİŞİMİNİN ÖNÜNÜ AÇAN SÜREÇ
“Bir taraftan Tokayev’in bu çizgisi Amerikan’ın turuncu devrim kışkırtmasının önünü açtı. Diğer taraftan da devletin bu turuncu devrim girişimine karşı gerekli tepkiyi vermesinden yoksun bıraktı. Bütün bunlara ek olarak ekonomik anlamda tüm dünyanın içinden geçtiği krizin faturasının sırf halkın üzerine yıkılması da bu olayların tetiklenmesine yol açtı. Bu anlamda hem Türkiye açısından hem gelişmekte olan ülkeleri kapsayan geniş bir coğrafyada ezilen ülkeler açısından iki ders çıkarabiliriz. Bunlardan birincisi, ABD ile uzlaşarak veya iş birliğine giderek Amerikan tehdidini göğüslemenin mümkün olmamasıdır. Bu tutum, o tehdidi tamamen artırır ve Amerikan saldırganlığını önleme kudretine sahip olması gereken devleti ve toplumsal katmanları da zaafa uğratır.”
‘KAMUCU EKONOMİ GÜVENLİĞİ DE SAĞLAR’
“O yüzden devlet ve toplum içinde Amerikancı güçler ne kadar tasfiye edilirse ülke de o kadar güvenliğe erişir. Çıkarılması gereken ikinci ders de ekonomik krizin faturasının tamamen halka yüklenmesi, bu turuncu hareketlerin kışkırtılmasına zemin oluşturmaktadır. Bu açıdan kamucu ekonomi sadece halkın refahının bir garantisi değil devletin güvenliği açısından da bir zorunluluktur.
“Kazakistan içerisinde örgütlenen bu renkli devrimin amacının Kazakistan’ı bölgesel inisiyatiften koparmak amacını taşıdığını söyleyebiliriz. Nazarbayev’in Avrasyacı çizgisini tamamen Kazakistan’dan silinmek istendiğini söyleyebiliriz. Kazakistan önemli bölgesel örgütlenmelerin bir parçasıdır. Şanghay İşbirliği Örgütü’nden (ŞİÖ) Avrasya Ekonomik Birliği’ne (AEB), Türk Devletleri Teşkilatı’ndan (TDT) Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’ne (KGAÖ) kadar çok sayıdaki bölgesel bütünleşmeyi hem ekonomik anlamda hem askeri anlamda hem toplumsal ve kültürel düzlemde sağlayan birçok teşkilatın da üyesidir ve en güçlü bileşenlerinin bir tanesidir. Amerika açısından Kazakistan’ı buradan kopartmak bölgesel inisiyatife de büyük bir zarar verecektir. Bununla birlikte de Kazakistan, bulunduğu konum itibariyle hem Rusya’ya hem Çin’e karşı bir üs olarak kullanılabilecektir. Bu renkli devrim girişimiyle Türk dünyasının birleşmesi engellenmeye çalışılmaktadır. Kazakistan, Türkiye’ye karşı da bir üs olarak hatta bir FETÖ üssü olarak bile değerlendirilmek istenmektedir. Bununla birlikte Kazakistan çok ciddi enerji kaynaklarına, yeraltı ve yer üstü zenginliklerine sahiptir. Bu anlamda da Amerika açısından büyük bir önem taşımaktadır. Bu turuncu devrim hareketi, Amerika’nın Afganistan’da uğradığı hezimetten sonra tekrardan Orta Asya bölgesinde atmak istediği bir adım, bir toparlanma hareketi olarak değerlendirilmelidir. Belarus’tan başlayarak bölgede denenmek istenen turuncu devrim hareketlerinin de bir kopyası olarak da nitelendirilebilir.”
‘AMERİKANCI BİR İKTİDAR SEÇENEĞİ YOK’
“Fakat bu hareketin bir siyasal bütünlük arz etmediği yine ortaya çıkmıştır. Bir iktidar seçeneği yaratması mümkün değildir. Tamamen çapulcu ve yıkıcı ve bir yağma hareket olarak karşımıza çıkmaktadır. Böyle bir inisiyatifin herhangi bir silahlı güç desteği almadan başarıya ulaşma şansı bulunmamaktadır. Amerika’nın özellikle son birkaç senede yaptığı atak, Kazakistan içerisindeki örgütlenme atağı hem devlet içerisindeki hem toplum içerisindeki örgütlenme atağının başarıya ulaşma şansı gözükmemektedir. Özellikle Tokayev’in karşılaştığı tehditle birlikte aslında geçmişten de ders çıkartacağını söyleyebiliriz. Dış güçlere işaret ederek bunun ilk sinyallerini de vermiştir. Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün de iş birliği içerisinde Türkiye’nin de desteği ile eş güdüm içerinde bu tehdidi bertaraf edecektir. Burada bu unsurlara karşı kararlı duruş ve bölgesel iş birliği, Amerika’nın bu planlarını bozacaktır.”
Aydınlık 3 yıl önceden uyardı.