Kene ısırma vakalarında: Ne yapmalı, ne yapmamalı?
Prof. Dr. Ahmet Sebe, vatandaşların Kırım Kongo kanamalı ateşi (KKKA) hastalığına neden olan keneyi vücutlarından çıkartmak için yanlış yöntemler kullandığını söyledi. Sebe, "Kenenin üzerine Japon yapıştırıcısı döküp ciltten sökmeye çalışanlarla karşılaşıyoruz" dedi.
Tüm yurtta hava sıcaklığının artmasıyla birlikte kene ısırma vakalarında artışlar görülmeye başlandı. Gerekli müdahalenin yapılmaması halinde ölümle sonuçlanabilen KKKA hastalığına yakalanma ihtimalinin yüksek olduğunu belirten Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sebe, bu durumun küresel ısınmanın etkisiyle artık şubat ayından itibaren görüldüğüne dikkat çekti.
Prof. Dr. Sebe, özellikle hayvancılıkla uğraşan kişilerin, veterinerlerin ve doğa yürüyüşü yapanların vücutlarını sürekli kontrol etmeleri gerektiğini vurguladı.
'ÇAKMAKLA YAKIYORLAR'
Vatandaşların vücutlarına yapışan keneyi kendi imkanlarıyla çıkarmaya çalışmamaları gerektiğini belirten Prof. Dr. Sebe, bu durumun enfekte kenenin kusmuğunun cilde karışmasına neden olduğunu belirterek, "Keneyi, çakmakla, Japon yapıştırıcısıyla çıkarmaya çalışanlar var. Yapıştırıcıyı kenenin üzerine döküp ciltten sökmeye çalışıyorlar. Bu durum hem deriye zarar veriyor hem de enfeksiyona neden oluyor. Çakmakla cilt üzerindeki keneyi yakmaya çalışanlarla bile karşılaştık. Bu ve benzeri yöntemleri kesinlikle tavsiye etmiyoruz. Bilinçsiz müdahaleler sonucu enfekte kenenin kusmuğu cilde karışıyor. Zehirlenmelere ve ciddi enfeksiyonlara neden olan bu durum tedaviyi de geciktiriyor. Kenenin mutlaka hekim kontrolünde çıkarılması gerekiyor. Kene, 'Kırım Kongo' mikrobunu taşıyorsa ateş, halsizlik, kanlı idrar, vücutta morarmalar ve kanamalar meydana geliyor" ifadelerini kullandı.
'KANAYAN İKİ DİŞ İZİ' GÖRÜNÜMÜNE DİKKAT
Kene, akrep ve yılan kaynaklı zehirlenme vakalarının her birinden yılda en az 200 hastanın acil servise başvurduğunu kaydeden Sebe, bunların ölümle sonuçlanabilen durumlara yol açtığının altını çizdi.
Prof. Dr. Sebe şöyle devam etti:
"Özellikle zehirli yılan sokmalarında vücutta 'kanayan iki diş izi' görülüyor. Bu durumda kesinlikle kesme, emme gibi müdahalelerden kaçınılmalı, hasta hareketsiz bir şekilde hastaneye getirilmelidir.
Aksi takdirde saatler içerisinde semptomlar daha da ağırlaşarak şoka varan, hastanın hayatını kaybetmesine neden olacak zehirlenmelere yol açabiliyor. Akrep zehirlenmelerinden ise geçen hafta itibariyle günde 3-4 vaka gelmeye başladı. Bu hastalarda çift görme, ısırılan yerde şiddetli ağrı, uyuşma gibi belirtiler oluyor."