Kıbrıs Türk Kadınının öncülüğü
ZERRİN ÖZTÜRK
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’ni kurmak için büyük bedeller ödeyen bilinçli, kahraman Kıbrıslı Türk kadınları, net siyasi tutumları ve tam bağımsızlıkta kararlı ve atak duruşlarıyla öne çıkıyorlar.
Değerli öğretim üyesi Doç. Dr. Emete Gözügüzelli, onlardan biri. Uzun yıllardır, KKTC’nin bölgedeki stratejik konumu, önemi ve dünyada tanınması konusunda çalışmaları ve yazdıklarıyla bir aydın olmanın sorumluluğunu hakkıyla yerine getiriyor.
KKTC’nin uluslararası alanda tanınması elbette, en baştaki millî davamızdır. Kardeşlik ve barış denilerek ne büyük acılar çekildiğini, ağır bedeller ödediklerini, daha önemlisi adada tam bağımsız olmadıkça aynı tehlikelerin onları beklediğini her fırsatta dile getiriyorlar.
Mücahide olup, eline silah alan ve varlığını korumaya çalışan vatansever Kıbrıs Türkü Kadınlarımız, KKTC’nin kurulmasından bu yana, devletlerinin tanınması ile ilgili olarak da üstlerine düşeni yapıyorlar.
Bugün Türkiye, Suriye, Irak, Rusya gibi, Asya ülkelerinin emperyalist devletlere karşı öncephesi KKTC’dir. Bölgemizin güvenliğinde ileriye dönük birlikte ve güçlü olmak zorundalar.
KKTC, Akdeniz’de batmayan uçak gemisi niteliğindeki adada kurulu iki yasal devletten biridir. Güney Kıbrıs Rum Devleti’ni bütün Batı tanıyor, üstelik AB üyesi yapılıyor. Ancak, Kıbrıs Türkünün kendi bağımsız devletine sahip olması uluslararası düzlemde kabul görmüyor. Bu çifte standardı, kayırmacılığı, emperyalist emellerden vazgeçilmesi adına mahkûm ediyoruz. Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, “Bizi Rum’a yamamaya çalışıyorlar.” diyordu.
Bölgemizde çıkar birliği içinde olması gereken komşularımızın en başta KKTC’yi tanıması, saldırgan batıya karşı cepheyi büyütmek açısından tarihi bir adımdır. Biz Anadolu’da kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti Devletinin başı dik, fedakâr, güçlü, onurlu vatansever kadınları, Kıbrıs Türk Kadınımızın haklı mücadelesinde yanında, her zaman olduğu gibi bundan sonra da olacağız.
Atatürk, Antalya bölgesinde yapılan bir askeri tatbikatta subaylara “Türkiye’nin yeniden işgal edildiğini ve Türk kuvvetlerinin sadece bu bölgede mukavemet ettiğini farz edelim. İkmal yollarımız ve imkânlarımız nelerdir?” sorusunu yöneltir. Subayların görüş ve düşüncelerini dinleyen Atatürk, haritada Kıbrıs adasını işaret ederek, “Efendiler, Kıbrıs düşman elinde bulunduğu sürece ikmal yollarımız tıkanır. Kıbrıs'a dikkat ediniz. Bu ada bizim için çok önemlidir.” demiştir.
İşte Atamızın bu tarihi uyarısından hareketle, kardeş Kıbrıs Türk Halkının haklı davasında birlikte olmaya, güç ve destek vermeye devam ettiğimiz gibi, tanınması gerçekleşinceye kadar çalışmalar ve çabalar yürütmemiz, vatanımızın ve bölge ülkelerinin güvenliğinin ön şartı durumundadır.
Ne mutlu ki, uluslararası hukuk uzmanı, bilimci Sayın Emete Gözügüzelli gibi nice öncümüz, Türk Kadın Aydınlığı mücadelesinin en güzel örneklerini vermektedir.