Kıbrıs'ı ayıran çizgi: Yeşil Hat
İngiliz generalin 1963'te kalemle çizdiği ve Birleşmiş Milletler'in kontrolünde yer alan 180 kilometrelik “Yeşil Hat”, KKTC’nin Pile-Yiğitler Yolu Projesi'ne başlamasının ardından yeniden gündeme geldi.
Rumların Kıbrıslı Türklere karşı başlattığı saldırıların ardından 27 Aralık 1963'te Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'den oluşan 3 garantör ülkenin askerlerinin yer aldığı "Barış Koruma Kuvveti" oluşturuldu. İngiltere'nin Kıbrıs'ta bulunan güçlerinin komutanı General Peter Young, Kıbrıslı Türkler ve Rumları birbirinden ayırarak bir ateşkes hattı oluşturmak için 30 Aralık 1963'te yeşil kalemle Ada'yı ikiye bölen bir çizgi çizdi. Bu çizgi, “Yeşil Hat” olarak tarihe geçti. Yaklaşık 180 kilometre uzunluğa ve 346 kilometrekare alana sahip Yeşil Hat'ın son hali, Türkiye'nin 1974'te düzenlediği Kıbrıs Barış Harekatı'nda büyük oranda bugünkü halini aldı. Ada'yı ikiye bölen hattın kuzeyinde Türkler, güneyinde de Rumlar yaşıyor.
Ada topraklarının yaklaşık yüzde 3'ünü oluşturan bu hattın büyük bir bölümü, 1964'ten bu yana BM Barış Gücü'nün kontrolünde yer alıyor. Silahsızlandırılmış bir tampon bölge olan Yeşil Hat'ta 4 köy bulunuyor ve 10 bin kişi ikamet ediyor.
PİLE KÖYÜ
Yeşil Hat üzerinde kurulu Pile Köyü, Türkler ve Rumların ortak yaşadığı karma köy olarak biliniyor. Özel bir statüye sahip Pile Köyü, Türk ve Rum 2 muhtar tarafından eş güdüm içinde yönetiliyor ve köyün güvenliği BM tarafından sağlanıyor.
KKTC ve GKRY yasalarının birlikte geçerli olduğu Pile, Yeşil Hat üzerinde bulunan 4 köyden biri olmasına rağmen Türkler ve Rumların birlikte yaşamalarından dolayı önem taşıyor. Bu köyde yaklaşık 500 Kıbrıs Türkü ve 1200 Rum'un yaşadığı belirtiliyor.
RUMLARIN GAYESİ PİLE'NİN İŞGALİ
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rumların Pile'nin tamamen bir Rum köyü olması gayesinde olduklarını belirterek buna müsaade etmeyeceklerini söyledi. Tatar, KKTC tarafından Birleşmiş Milletler (BM) kontrolündeki Yeşil Hat üzerinde bulunan karma köy Pile'ye yönelik başlatılan yol yapımı çalışmalarında yaşanan gerginliği AA muhabirine değerlendirdi. BM'nin, Rumların tesirinde kalarak sergilediği tavrın üzücü olduğunu anlatan Tatar, şunları kaydetti:
“Rumların gayesi, Pile'nin tamamen bir Rum köyü olması. Amaç ve gayeleri bu. Pile'deki Türklere yaşamı zorlaştırarak onları Lefkoşa'ya Gazimağusa'ya göç ettirmek. Pile'deki Türklere devletin onları unuttuğu izlenimi vermek. Pile'yi Türklerden arındırmak. Baktığımızda Pile'den Rum yönetimi kontrolündeki Larnaka'ya ara bölgeden yollar geçmiş. Ara bölgede inşaat faaliyetleri yapılarak üniversite kurulmuş. Bunlar nasıl oluyor? Mutabakat sağlanmadan orada bir takım gelişmeler oluyor. O tarafa gelince bir şey yok ama bize gelince böyle bir tavır!”
Tatar, Pile'yi KKTC'nin Beyarmudu kasabasına bağlayan mevcut yoldan ulaşımın, normalde 10 dakika sürdüğünü ancak gümrük işlemleri ve yoğunluktan dolayı bu sürenin 1 saate çıktığını vurgulayarak Pile'den KKTC'ye gelmek isteyen acil hastaların dahi gümrük kapısında zaman kaybettiklerini ve bu nedenle Pile-Yiğitler Yolu Projesi'nin uygulamaya geçirildiğini kaydetti.
'BM 25 YILDIR BİZİ OYALADI'
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Pile'de yaşayan Kıbrıs Türklerinden “bizi unuttunuz” şeklinde devamlı serzeniş aldıklarını aktararak,
“Bu yolun yapımı, kendi vatandaşlarımıza hizmet götürebilmek için 25 yıl diplomatik yollardan mücadele verdik. BM 25 yıldır bizi oyaladı. 'Yok New York'a, yok İngilizlere soracağız' bahaneleri ile beklettiler. Bizleri oyalayarak işi uyutma yoluna gittiler. Bizlerin unutacağını zannettiler.” diye konuştu. BM Barış Gücü askerleri ile KKTC polisi arasında 18 Ağustos'ta yaşanan olayları hiç arzu etmediklerini fakat BM askerlerinin bölgede KKTC toprağı olan alanı Yeşil Hat'ta dahil gibi göstermeye çalıştığını anlatan Tatar, “Burada bir otorite vardır. Bu otoritenin polisi ve askeri vardır. KKTC'nin toprağını Yeşil Hat'tın içinde göstermelerine müsaade edemeyiz.” ifadelerini kullandı.