Trabzon’da ‘milliyetçilik’ vurgusu
Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, Trabzon’da “milliyetçilik” vurgusu yaptı.
Konuşmasında terör örgütü PKK’nın uzantısı HDP ile hareket ettiğine değinmeyen Kılıçdaroğlu, “Trabzon’da güçlü bir milliyetçilik damarının da olduğunu biliyorum. Ama hiç kimse unutmasın, gerçek milliyetçi arıyorsanız o da biziz” dedi.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Trabzon’da, “Millet Buluşmaları” kapsamında düzenlenen açık hava toplantısına İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte katıldı.
Kurban bayramında emeklilerin hesabına 15 bin lira yatırma vaadinde bulunan Kılıçdaroğlu, “Beşli çeteye, uyuşturucu baronlarına para var, emekliye gelince yok. Para var, alacağım ve vereceğim. 418 milyar doları alacağım bu milletin cebine koyacağım.” diye konuştu.
‘ADAY OLMAMI ENGELLEMEK İSTEDİLER’
Kılıçdaroğlu, “Benim cumhurbaşkanı adayı olmama engel olmak istediler. Bir şeyden emin olmanızı isterim, kimseye kin tutmam, öfkeyle bakmam. Bir şeyden hakkınız alacaksanız demokrasi, hukuki, adalet içinde alacaksınız. Hiç kimse unutmasın bu ülkeye adaleti ya getireceğim, ya getireceğim.” şeklinde konuştu.
Gerçek milliyetçi” olduğu iddiasında bulunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Kendi toprağımızdan bayrağımızı indirdiler, Süleyman Şah Türbesi’ni kaçırdılar. O türbeyi alacağım, vatan toprağına tekrar götüreceğim, şanlı bayrağımız orada dalgalanacak. Bayrağını indiren adam milliyetçi olmaz. Kanımızın son damlasına kadar mücadele eder, hakkımızı alırız.”
Milliyetçiliklerini bütün dünyanın bileceğini savunan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “Milliyetçilik ekonomiyi güçlü kılmaktır, Türk lirasını eritmemektir. Milliyetçilik her alanda güçlü olmaktır. Bizim milliyetçiliğimizi Saray’dakiler değil, bütün dünya bilecek.” Ecevit üzerinden “milliyetçilik” söylemi geliştiren Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: “Rahmetli Ecevit ne diyordu? ‘Bizim milliyetçiliğimiz Akdeniz’in sularındadır, Beş Parmak Dağlarındadır’ diyordu. Yine Ecevit ‘Ne ezen, ne ezilen, hakça bir düzen’ diyordu, aynısını yapacağız.”