Kılıçdaroğlu'na göre şehitlerimizin sorumlusu PKK değil Erdoğan!
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Gara’da şehit edilen 13 vatandaşın sorumlusunun Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu’ söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Yaptığı konuşmada Kılıçdaroğlu, terör örgütü PKK’nın siyasi kolu HDP’nin skandal açıklamalarına değinmedi.
Terörle mücadele kapsamında yürütülen Pençe Kartal-2 operasyonunda hain terör örgütü PKK mensuplarınca şehit edilen tutsak vatandaşlarımızın katledilmesi üzerine Kılıçdaroğlu, Onlar Türkiye'ye gelebilirdi, getirilebilirdi. Burunları kanamadan Türkiye'ye getirilebilirdi. 13 şehidimizin sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan'dır, Kimse başka bir şey düşünmesin” açıklamasında bulundu.
Terör örgütü PKK’nın siyasi kolu HDP’nin skandal açıklamalarına değinmeyen Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 5 soru yöneltti:
1-Bölücü terör örgütünün tam 5,5 yıl elinde tuttuğu vatan evlatlarını kurtarmak için 2015 tarihinden bu yana Başbakan ya da Cumhurbaşkanı olarak ne yaptınız? Bir İsrail askeri Filistinliler tarafından alındığında dünyayı ayağa kaldırıyorlar. Herkes sahip çıkıyor. 5,5 yıl bunları unutturdun. Unutturdular. Soru önergesi vermesek, basın toplantıları yapmasak zaten kimsenin de haberi olmayacak.
2-Terör örgütünün başı Abdullah Öcalan'dan seçimlerde size yardımcı olması için mektup dilenirken, neden vatan evlatlarının serbest bırakılması için çağrı yapmasını istemediniz? İstanbul seçimleri sizin için 13 vatan evladından daha mı kıymetliydi?
3-Yıllarca 'Dostum Trump' diye böbürlenip durdunuz. Neden dostluğunuzu, vatan evlatlarını terör örgütünün elinden kurtarmak için kullanmadınız? Bölgede Amerikalılar çok güçlü. Senin de en yakın dostun Trump. Neler yaptığınızı biz de biliyoruz, Amerikalılar da biliyor. Sen bu dostluğunu vatandaşlarımızın, askerlerimizin, sivillerimizin kurtarılması için kullanmadın. Papazı veriyorsun. Trump telefon ederdi belki onlar da 13 kişiyi vereceklerdi. 13 şehidimiz olmayacaktı. Niye kullanmadın? Kim engel oldu?
4-Daha önce benzer hadiselerde sorunun çözümünde büyük katkıları olmuş İnsan Hakları Vakfı, İnsan Hakları Derneği ve Mazlum Der gibi ulusal insan hakları örgütleri ile uluslararası insan hakları örgütlerinden terör örgütünün elinde tuttuğu evlatlarımıza zarar gelmemesi ve serbest bırakılmaları için en azından çağrıda bulunmak hiç mi aklınıza gelmedi? Öyle ya daha önce gidip teslim almışlardı terör örgütünden. Hatta bir de milletvekili gitmişti. İnsanlar sağ salim Türkiye'ye getirildiler. Neden 13 kişiye sahip çıkmadınız bugüne kadar?
5-Dün Rize'de yaptığınız açıklamalarda sınır ötesi operasyonun hedeflerinden birinin de şehit olan 13 evladımızın kurtarılması olduğunu ancak başaramadığınızı söylediniz. 13 vatandaşımızın kurtarılması amacıyla başlatılan operasyondaki başarısızlığı kim üstlenecek? Bu işin sorumlusu kim? Rehine kurtarma operasyonuna gidiyorsun, bütün rehineler ölüyor. Akıl tutulması var burada."
‘PKK DİYEMEMİŞTİ’
Pençe Kartal-2 operasyonu sırasında terör örgütü tarafından şehit edilen 13 vatandaşımız için başsağlığı mesajında ise Kılıçdaroğlu; "Gara bölgesinde hain terör örgütü tarafından kaçırılan ve alçakça şehit edilen masum vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, aileleri ve yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun!" ifadelerini kullanmıştı.
CHP Genel Başkanı’nın terör örgütü PKK’nın adını anmayışı ve katliamı kınamayışı tepkilere yol açmıştı.
#Gara bölgesinde hain terör örgütü tarafından kaçırılan ve alçakça şehit edilen masum vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, aileleri ve yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun!
— Kemal Kılıçdaroğlu (@kilicdarogluk) February 14, 2021
AYM’NİN BERBEROĞLU KARARI
Anayasa Mahkemesi’nin CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında verdiği karara ilişkin konuşam Kılıçdaroğlu, “HSK'ye soruyorum, Anayasa Mahkemesinin kararı oldukça açık, bu kişi hala görevinde mi değil mi? Hala görevini sürdürüyorsa, o zaman sen kimin hakkını ve hukukunu savunuyorsun, sarayın mı, sade vatandaşın mı? Bu soruyu gittiğiniz her yerde soracaksınız. Haksızlığa uğradı mı? Uğradı. Anayasa Mahkemesi kararını verdi mi? Verdi. Kararı uygulamayan var mı? Var. Sırtını saraya dayayan sözde yargıç var mı? Var. O, bizim anladığımız anlamda bir hakim mi? Bizim anladığımız anlamda, vicdanıyla ve hukukun üstünlüğü ilkelerine göre hareket eden hakim değil. Talimatla görev yapan bir hakim. Bu ülkede talimatla görev yapan hakimler, yargının içinden elenip alınmadığı sürece bütün yargı töhmet altında kalıyor” şeklinde konuştu.