Kılıçdaroğlu’na verilen KHK görevi!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Samsun’da bir vatandaşın KHK hakkındaki sorusu üzerine, “İçeride de söyledim, KHK mağdurlarının tamamını görevlerine iade edeceğiz.” sözleri bir anda gündem oldu. “Gaf, dil sürçmesi olabilir mi?” yorumları da yapıldı. Bu açıklama kamuoyunda büyük tepkilere yol açtı. Öyle gözüküyor ki bu konu seçimlere kadar tartışılacak.

Kılıçdaroğlu ve CHP yöneticileri daha önce aynı açıklamayı Barış Akademisyenleri için de yapmıştı.

Şimdi bunlara bir yenisi daha eklendi. CHP eski milletvekili ve genel sekreterlik görevini yürütmüş Gürsel Tekin, bir televizyon programında, bu planın parçası olarak “Geri vitesim yok, HDP ye bakanlık verilebilir.” açıklaması yaptı. İçine girdiğimiz seçim sürecinde, HDP hakkında kapatma davası sürerken bu çıkış HDP’yi kurtarma ve yeniden Meclise sokma girişimidir.

GAF MI GÖREV Mİ

Peki, bu açıklamalar ve gayretler gerçekten basit bir gaf veya dil sürçmesi mi ya da planlı olarak işletilen bir “görev” mi?

Kılıçdaroğlu’nun KHK açıklaması yeni değil; daha önce de benzer açıklamayı yapmıştı. Hatta Meclis grup toplantısında bile konuştu. Yetmedi, CHP’nin genel başkan yardımcıları ve birçok milletvekili bu açıklamayı yaptı. Yani bu yeni başlayan bir süreç değil. Bu konu CHP örgütlerinde öyle işlenmiş ki, neredeyse örgütlerin tamamına yakını buna alıştırılmış ve bunu savunma noktasına getirilmiş. Bu hazin bir durumdur. Peki hangi propaganda ile yapılıyor? Alışık olduğumuz “mağdur” edebiyatıyla. “İnsan hakları, düşünce özgürlüğü, suçsuz günahsız insanlar, mağdur oldular, işinden gücünden oldular” vb. Bu propaganda biçimine yabancı değiliz. Irak, Suriye, Afganistan gibi ülkelere işgal zeminini Amerikan emperyalizmi bu propagandayla üretmedi mi? Bu propaganda FETÖ ve HDP/PKK tarafından aktif biçimde kullanılmıyor mu?

MESELENİN ESASI

Kılıçdaroğlu’nun KHK meselesi esas olarak Ankara-İstanbul yürüyüşüyle başlamıştır. Kılıçdaroğlu o yürüyüşte FETÖ ve HDP/PKK ile birlikte kol kola, omuz omuza yürümüştür. Daha sonraki mitinglerdeki konuşmaları da bu eksenli olmuştur. Adana mitinginde, Maltepe mitinginde ve başka miting meydanlarında FETÖ ve HDP/PKK mensuplarının isimlerini sayarak “burada” diye kitleyi bağırttırmadı mı?

Kılıçdaroğlu ve CHP yönetiminin yanlışı bundan ibaret değildir. Aşağıdaki açıklamalar defalarca yapılmıştır:

ABD stratejik ortağımızdır, Batılı dostlarımızdan demokrasi mücadelesine yardım talebi, Türkiye’nin yeri NATO’dur açıklaması, S-400 açıklaması, YPG’nin terörist olmadığı, Libya tezkeresine hayır, Türk askeri Suriye bataklığına gidiyor, Suriyeli sığınmacılar ile ilgili tavrı, Selahattin Demirtaş’a madalya takacağım, Dersimli Kemal'im vb.

KHK meselesini bunun toplamı içinde ele alırsak anlayabiliriz. Toplam olarak baktığımızda bu plan emperyalist bir plandır. Ancak emperyalizm tarafından işbirlikçilerine verilen bir görevdir. Başka türlü izah etmek mümkün değildir. Zaten ya böyle konuşur ve programınızı uygulamaya kalkarsınız, ya da tersi olan ABD- FETÖ- HDP/ PKK ile mücadele ederek, Türkiye’nin bağımsızlığını, birliğini, üreten ve birleşen Türkiye’yi savunursunuz. Aslında sadece CHP değil, millet ittifakını oluşturan 6+1 masa demek daha doğru olur.

Zaten Kılıçdaroğlu’nun KHK açıklamasını 6+1 masanın bütün bileşenleri savunmaktadır. O bakımdan bu açıklama aynı zamanda 2023 seçimlerine yönelik bir program ve strateji ilanıdır. Bugünden hem tabanı alıştırmaya çalışıyor hem de masa bileşenlerini alıştırmaya çalışıyor. Bu açıdan bakıldığında HDP’lileşen bir CHP görünüyor. Bu programın sahibi HDP/PKK ve FETÖ’dür. İki de bir tehdit ediyorlar. Özellikle HDP/PKK seçimlerle ilgili sopa gösteriyor. Görünen o ki Kılıçdaroğlu, HDP/PKK ve FETÖ’ye mecbur bırakılmış.

SONUÇLARI NASIL OLACAK?

Kılıçdaroğlu, KHK açıklamasıyla ateşle oynamaktadır. Bir anlamda tuzağa düşmüştür de diyebiliriz. ABD ve Biden tuzağına! O ateşten 15 Temmuz’da FETÖ de kurtulamadı ABD de. Şimdi Kılıçdaroğlu ve 6+1 masa üzerinden ikinci ateşe sürükleniyorlar.

Hiç düşünmediniz mi? Bu ülkenin güçlü devleti, milleti ve tarihi var. Siz KHK ile atılan bütün FETÖ ve HDP/PKK “militanlarını, yöneticilerini” Türk devletine ve milletine kastetmiş kişileri bir anda o devlet kurumlarına geri alacaksınız. Onları Türk Silahlı Kuvvetlerine, emniyete, yargıya ve diğer kurumlara yerleştireceksiniz. Bu da yetmedi, bölücülüğü savunan “Barış akademisyenlerini” de geri görevlerine iade edeceksiniz; herkes seyirci kalacak öyle mi?

Yani orduya iade edeceğiniz FETÖ mensuplarına askerimiz sesini çıkarmayacak. Emniyete alacaklarınıza polisimiz ses çıkarmayacak, yargıya alacaklarınıza hakimlerimiz, savcılarımız, hukukçularımız karşı koymayacak, üniversitelere alacaklarınıza öğretim görevlilerimiz ve üniversite gençliğimiz karşı koymayacak ve bunun ötesinde bütün Türk milleti sessiz kalacak öyle mi?  15 Temmuz yenilgisini ne çabuk unuttunuz.

HEZİMETE UĞRAYACAKSINIZ

Hangi güç ve kuvvet bunu hayata geçirebilir? Türk ordusunu, polisini, yargısını, kurumlarını, gençliğini çiğnemeden bu ABD ve Biden planını hayata geçirme şansınız sıfırdır. Sizin tabanınız da size isyan edecektir. 2023 seçimlerinde de hezimete uğrayacaksınız. O sözde KHK mağduru özde bölücü ve gericileri devlete iade edebilecek hiçbir kuvvet yoktur. Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti devleti tektir, asla bölünmeyecektir. Bunu hayata geçirmeniz için ancak yeni bir ordu, emniyet teşkilatı, yargı ve yeni devlet kurumları oluşturmanız gerekir. O da olmayacağına göre gerisini düşünmek ve yanlıştan dönmek size düşer.

Biraz ağır oluyor farkındayız, ama gerçekleri söylemek ve halkımızı doğru bilgilendirme sorumluluğumuz var. Açık söylüyoruz:

Bu plan Türkiye’yi bölme planıdır. Batı emperyalizminden koparak Asya’ya yerleşen Türkiye’yi yeniden Batı’ya bağımlı hale getirme planıdır. Ancak dünyanın, bölgemizin ve Türkiye’nin gerçekleri böyle değildir ve buna da izin vermez. Siz Batı’dan “demokrasi” dilenirken, gerçek demokrasi ve özgürlük yine emperyalizme karşı mücadelelerle inşa ediliyor. Dünyayı da bu gidişatından döndürecek bir güç yok, Türkiye’de de FETÖ ve HDP/PKK’nın iktidar dönemleri hayal bile edilemez.

AÇIKLANAN YIKICILIK PLANIDIR

İkincisi: Bu plan kaos ve yıkıcılık planıdır. Dediğimiz gibi bu planın başarı şansı sıfırdır, ama uygulanırsa Türkiye iç savaşa sürüklenir. O bakımdan Kılıçdaroğlu diğer adıyla bir kaos planı açıklamıştır.

Bu açıklama çok yönlüdür. Türkiye’nin bölge ülkeleri ve komşularıyla da arasını açacaktır. Rusya, Çin, İran, Suriye, Irak gibi ülkelerle yeniden sorunlu duruma geliriz. Çünkü Türkiye, ABD- FETÖ- HDP/PKK ile mücadeleyle özgürleşti, zincirlerini kırdı, komşu ve Asya ülkeleriyle ilişkileri düzeltti.

Gerçi zaman, zaman bu ilişkilerin bozulmasına hükümet içindeki bazı olumsuz kişiler tarafından da hamleler yapılıyor… Bu konuda başta Sayın Cumhurbaşkanını, hükümet yetkililerini ve Ak Parti yetkililerini de uyarıyoruz. Kendi içinizde Biden ve 6+1 masanın planlarına bilerek ya da bilmeyerek sorumsuz davrananları uyarınız. Çünkü bu mücadele hafife alınacak bir mücadele değildir.

Şimdi Kemal Kılıçdaroğlu’na buradan çağrı yapıyoruz:

KHK açıklamalarınız ile ilgili Türk milletinden özür dileyiniz.

FETÖ ve HDP/PKK ile hareket etmeyiniz, onları “mağdur” yerine koyup meşrulaştırmayınız.

Biden’dan “demokrasi” dilenmekten vazgeçiniz.