08 Eylül 2024 Pazar
İstanbul 22°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Annelerden sert yanıt: Bizi esas açılım ağlattı

Sezgin Tanrıkulu’nun ‘CHP Kürt Sorununun Çözümünde Ne Dedi?’ isimli kitabının önsözünü yazan Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, açılım sürecini TBMM’de başlatacağı mesajını verdi. Konunun hâlâ çözülmediğini öne süren Kılıçdaroğlu’na Diyarbakır Annelerinden tepki geldi.

Kılıçdaroğlu'nun "CHP Kürt Sorununun Çözümünde Ne Dedi?" kitabı tartışma yarattı: Açılım süreci TBMM'de başlatılacak mı?
Mart 2022’de Diyarbakır Annelerinin kaldığı öğretmen evinde ailelerle konuşan Kılıçdaroğlu, buluşmayı ‘ziyaret’ diyerek servis ettirmişti. Ancak Diyarbakır Anneleri, ‘HDP önündeki çadıra çağırdık, orada görüşelim dedik ama gelmedi’ demişti
A+ A-
EKREM DEMİR / DİYARBAKIR

Altılı Masa’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kılıçdaroğlu, ABD’nin kara gücü PKK’nın şehir ve ilçelerde mühimmat depolamakta kullandığı açılım sürecini bu kez de TBMM’de başlatma mesajı verdi. Demokratik haklar bakımından çözüldüğü halde “Kürt sorunu” kışkırtması yapan Kılıçdaroğlu, dün olduğu gibi, bugün de “Kürt sorununu demokratik yollardan çözmeye” kararlı olduklarını söyledi.

Kılıçdaroğlu, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun, “Bir de Benden Dinleyin. CHP Kürt Sorununun Çözümünde Ne Dedi?” kitabının önsözünü kaleme aldı. Başında Erdoğan’ın bulunduğu dönemin AK Parti Hükümeti tarafından terör örgütü PKK muhatap alınarak başlatılan “açılım süreci”nin bir başka şekli Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından tekrar gündeme getirildi.

Annelerden sert yanıt: Bizi esas açılım ağlattı - Resim : 1

BATI DAYATMALARINI HEDEF ALAMADI

Ülkenin ilerlemesi, iç barış ve huzurun sağlanması önündeki en büyük engellerden birinin “Kürt sorunu” olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, “O nedenle yıllardır bu sorunun çözümü konusunda AKP iktidarının tüm engellemelerine, manipülasyonlarına, gizli ajandalarına rağmen cesaretle, şeffaflıkla çözüm önerilerimizi ortaya koyduk.” ifadelerini kullandı.

Açılım sürecini, Batı desteği ile Türkiye’yi bölme fırsatı olarak değerlendiren PKK’ya herhangi bir suçlama yapmayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “Kürt sorununun çözümü için, ‘Bu meseleye biz başımızı koyduk. Biz bu meseleyi çözmek için kefenimizle yola çıktık. Bu yolda baldıran zehri içmek gerekiyorsa, onu da içeriz’ diyen Tayyip Erdoğan, sırf kendi koltuğunu korumak için çözüm sürecini suiistimal etti ve zehri kendisi hariç tüm topluma içirdi. AKP’nin ‘çözüm süreci’ dediği sürecin büyük bedellerini yıllarca ödedik, ödüyoruz da.”

Annelerden sert yanıt: Bizi esas açılım ağlattı - Resim : 2
Nurettin Ödümlü

'ANALARIN GÖZYAŞLARI...'

Önümüzdeki dönemde Meclis gündemini ABD’nin başını çektiği Batı dayatması “Kürt sorunu” eksenine çekeceğinin işaretlerini veren Kılıçdaroğlu, şunları yazdı: “Oysa o süreçte biz bu sorunun kapalı kapılar arkasında değil, halk iradesinin tecessüm ettiği Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, siyasi ve toplumsal mutabakatla çözülebileceğini ısrarla vurguladık. Çözüm sürecinde TBMM’ye açık ve somut öneriler sunduk ve bu önerilerimizin arkasında durduk. Dün olduğu gibi, bugün de Kürt sorununu demokratik yollardan çözmeye, terörü sonlandırmaya, anaların gözyaşlarını dindirmeye kararlıyız. Çünkü bu sorun sadece Kürt yurttaşlarımızın değil, tüm Türkiye’nin ortak sorunudur ve çözümü de ortak siyasi ve toplumsal mutabakatla olacaktır.”

'Anaların gözyaşlarını dindirme' vaadi açılım sürecinde sürekli dillendiriliyordu. Süreç, PKK'nın kentlere yerleşmesine, büyümesine neden oldu. PKK terör örgütü de siyasi ayağı BDP de pervasızlaştı. Kentlerden terör örgütüne çocuklar kaçırıldı, gençler kandırılarak dağa çıkarıldı. PKK şehir yapılanmalarını da genişletti.

Sürecin sonuçları, evlatlarını HDP önünde bekleyen Diyarbakır Annelerinin eylemiyle daha da görünür oldu. Çoğu ailenin çocuğunun açılım sürecinde kaçtığı ya da kaçırıldığı görüldü. Kılıçdaroğlu'nun 'gözyaşlarını dindirme' vaadini, evlatlarını PKK'dan kurtarmaya çalışan ailelere sorduk.

Annelerden sert yanıt: Bizi esas açılım ağlattı - Resim : 3
Necmettin Biçer

'GÖZYAŞIMIZI DİNDİRMEK İSTESEYDİ YANIMIZA GELİRDİ'

Diyarbakır Annelerinden Sariye Tokay eşi Ömer Tokay’la birlikte evlat nöbetinde… Açılım sürecinin henüz devam ettiği 2014 yılında da Diyarbakır’da evlat nöbetini başlatan ailelerden biri…

Sariye Tokay, açılım vaadine tepkili: “Benim çocuğum 8. sınıf öğrencisiydi, 2011 yılında 14 yaşındayken kaçırıldı. Kılıçdaroğlu daha çok çocuğun dağa gitmesine yol verecek. PKK’nın ortağıdır, bize PKK-HDP zulmediyor. Kürt sorunu diye bir şey yoktur. Kürt sorunu çocuklarımızdır. Dağdan mı indirecek, yapamaz, 4 yıldan beri bir kere olsun yanımıza gelmedi.

“Açılım süreci dediler o zaman çocuklarımız hep dağa götürüldü. Kılıçdaroğlu’nun amacı da budur. Çukura düşmüş olan PKK’yı kurtarmaya çalışıyor. Kürt analarının gözyaşlarını dindirmek isteseydi bir gün bizi ziyaret ederdi, yalan atıyor. Kaç kere Diyarbakır’a geldi çadıra gelmedi. Onlar başa gelirse hiçbir çocuk şehirde kalmayacak.”

'KÜRT SORUNU YOK'

Evlat nöbeti tutan Diyarbakır ailelerinden Nurettin Ödümlü, Siirt Şirvan’dan... Oğlu Yusuf 2014 yılında götürüldüğünde 16 yaşındaydı. Ödümlü şunları söyledi: “Kürt sorunu diye bir sorun yoktur. Kürtlerin arasında 13 ırk var, hepimize devlet mi kuracaklar. Ne verecekler? Bugün bana kimse sen cumhurbaşkanı olamazsın, kaymakam olamazsın, hâkim olamazsın diyemez. Yani istediğin yere gidersin. Seçildiğin zaman da okuduğun zaman da gidersin. Bu sorunu çıkaranlar dış güçlerin maşalarıdır. Amerika’da 72 tane ırk var, siyah-beyaz var, onlar anlaşıyor da biz niye anlaşamıyoruz. Dinimiz bir, Kur'anımız bir. Kürt nedir, Türk nedir, Arap nedir, Süryani nedir, hepimiz kardaşız burada. Biz bu devletin ortağıyız.

“Ben Kürt’üm, vallahi billahi tillahi ben 15 yaşından beri PKK’nın korkusuyla yaşıyorum. Benim 13 yaşındaki kız kardeşimi öldürdüler, köy minibüsünü taradılar. Bizim korkumuz sorunumuz PKK/HDP’dir, başka sorunumuz yoktur. Hem oruçluyum hem abdestliyim, Allah için konuşuyorum. Hiçbir Türk diyemez ki Kürt’e; İstanbul’da, Edirne’de yaşayamazsın.

“Kılıçdaroğlu’nun bu sözlerine bu devleti sevenler inanmaz, İslamı sevenler inanmaz, biz inanmıyoruz. Çadıra yanımıza gelmedi, biz insan değil miyiz?”

Annelerden sert yanıt: Bizi esas açılım ağlattı - Resim : 4
Sariye Tokay

'HDP'YE ÖZERKLİK SÖZÜ VERDİLER'

Kızı Gülcan için Van’dan gelerek evlat nöbetine katılan baba Necmettin Biçer de şöyle konuştu: “Kürt sorununu demokratik yollardan çözmek derken ne diyor yani? Ben bir Kürt’üm, bir sorunum yok… Ben şu anda istediğim yere gidebiliyorsam, istediğim gibi kendi dilimi konuşabiliyorsam, her özgürlüğümü kullanıyorsam bence Kürt sorunu diye bir şey kalmamıştır. CHP, HDP ile birlikte şimdi. Onlara verilen bir söz var, özerklikten falan bahsediyorlar. Ülkemizi bölmek için yaptıkları bir plandır.

'CHP ve HDP ARASINDA FARK KALMAMIŞ'

“Çocuklarımız en çok 2015 Haziran seçimlerinden önce dağa götürüldü. Açılım süreciydi. Benim kızımı da Adana’da o seçimlerde Meral Danış Beştaş gönderdi. Kürt’ün sorunu var, PKK’yla var HDP’yle var. Kürt’ün sorunu şu anda HDP ile PKK ile birlikte olan CHP ile vardır. Bugünden sonra ben çocuğumu CHP’den de isteyeceğim çünkü HDP ile bir olmuşlar. Arada bir fark kalmamış ha CHP ha HDP…

“Bu ülke hepimizin, Suriye’nin başına gelenleri gördük, onlar bize geldi, biz onlara bakıyoruz. Ama yarın bizim başımıza bir şey geldiği zaman acaba biz hangi ülkelere gideceğiz kim bize bakacak. Bunu düşünmek bile istemiyorum. Herkes aklını başına alsın. Güvenlik güçlerimiz dağda bayırda her yerde çok çetin bir mücadele veriyor. Dağa götürülenlerin sayısı düştü. Dağdakilere de seslenmek istiyorum, orayı bırakın dönün, bizi kimse ayıramaz.”

CHP HDP PKK Kemal Kılıçdaroğlu Sezgin Tanrıkulu Diyarbakır anneleri Altılı Masa