İki seçenek: Yağma sofrası - Zorlukları paylaşmak

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek dün katıldığı Beyaz TV yayınında açıklamalarda bulundu. Akılda Kalsın programının konuğu olan Perinçek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun “sofra” ifadesini, Tevfik Fikret'in Han-ı Yağma şiirine benzetti.

MENFAAT BLOKU

Daha önce Meral Akşener'in Altılı Masa'yı dağıtacağını söylediği hatırlatılan Perinçek “Rekabet var, çelişme var. Bir çöplükte iki horoz olmuyor biliyorsunuz.” dedi ve ekledi:

“İYİ Parti'nin Kemal Kılıçdaroğlu'nun, adaylığını kabul etmesi küçülmeyi kabul etmek, intihar gibi bir şey. Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığını kabul etmesi, onun yanında ikinci bir role düşmesi, bütün iddiaları ortadan kaldırıyor. İhaleler var, rantlar var, milletvekilliği sandalyeleri var, başka şeyler var, bakanlıklar falan filan... Onun için İYİ Parti gibi bir menfaat blokunu kenara iten bir çözüm yürümezdi. Yani orada artık Amerika'nın kontrolü falan filan işe yaramıyor.”

'ÇATIŞMA PAYLAŞIMDAN ÇIKTI'

Kılıçdaroğlu'nun “sofra büyüyecek” sözleri için Perinçek şu ifadeleri kullandı: “Sofrayı büyütmemiz lazım derken Türkiye'de kim kaldı? Başka kimse yok (HDP). Bu sofra lafı da çok ilginç. Beraber bir şey yiyeceğiz diyor. Türkiye'yi yiyecekler yani. Bu Han-ı Yağma. Teşvik Fikret'in çok güzel o şiiri vardır. Yani bu yağma sofrası. İktidar sahiplerini bir sofrada yiyicilikle anlatır. O çok müthiş bir şiirdir. Şimdi o sofra sözü, Tevfik Fikret'i hatırlatıyor. Yani beraber Türkiye'nin kaynaklarını oturacağız, paylaşacağız. İşte sana şu kadar, bana bu kadar...

Zaten çatışmalar da buradan çıktı dikkat ederseniz. Sofra büyüyecek. Sofradaki kavga da büyüyecek. Çünkü yeni ortaklar getirdiğiniz zaman onun da önüne bir but koymanız lazım. Bir kanat koymanız, bir şey koymanız lazım. Bu iktidar projesinin bir kaos projesi olduğunu görüyoruz ama sonuç itibariyle hükmetmek, Türkiye'nin kaynaklarını paylaşmak anlamına geliyor. Orada bir kavga olduğu da çok açık. Akşener'in veyahut da İYİ Parti'nin terk etmesi de sofrayla bağlantılı. Yani sofrada kendinin önüne konulan payı beğenmediler.

'ZORLUKLARI BERABER GÖĞÜSLEYELİM'

“Bir sofra plancıları var. Yani gelin Türkiye'nin kaynaklarını bölüşelim, paylaşalım, Türkiye'nin tepesine oturalım diyenler... Vatan Partisi de diyor ki omuz vereceğimiz, göğüsleyeceğimiz ciddi tehditlerle karşı karşıyayız. Ege'nin karşısına bakın. Suriye'nin kuzeyine bakın. Stadyumlardan yükselen seslere bakın. Diğer planlara bakın. Amerika'ya bakın. Yukarıdaki Ukrayna Savaşı. Burada da ne var? Zorluk var. Yük var. Olağanüstü durumlar var. Gelin bu olağanüstü duruma Türkiye olarak olağanüstü çözümü üretelim. Bu da Vatan Partisi.”

RAND CORPORATION RAPORU’NDAKİ PLAN

“Altılı Masa, Amerika Birleşik Devletleri'nin planı mıydı?” sorusunu yanıtlayan Perinçek şöyle konuştu: “Evet. O kadar açık ki bu. Dedikodu değil. 2020'de Rand Corporation'ın hazırladığı 'Türkiye'nin Milliyetçi Rotası” raporu var. Diyor ki Türkiye'de CHP, İYİ Parti, HDP'nin eksen oluşturduğu bir koalisyonu iktidara getireceğiz. Meral Akşener'e çok övgüler var. Ekrem İmamoğlu öne çıkarılıyor. ABD Yol Ayrımında kitabımda rapor özetleniyor. Zaten Biden da hatırlayacaksınız hem başkanlık seçimi sürecinde hem de başkan olduktan sonra buna benzer ifadeleri açıkça söylüyor.

'BİR MERKEZDEN DÜĞMEYE BASILDI!'

“Darbe seçeneğini denemişlerdi. Başarısız oldu. Kaldı seçim seçeneği. Şimdi Amerika'nın seçim planında da bir çıkmaz gözüküyor. Acaba bundan sonraki seçenekleri ne? Soru bu bence. Yani bu soruyu kamuoyunun ve Türkiye Devleti'nin gündemine alması gerekiyor. Stadyumlardan falan sesler yükseltilmeye başladı. Bu sporseverin sesi değil. Onu çok iyi bir şekilde bilelim. Yani bir merkezden düğmeye basıldığı gözüküyor.

“İkincisi Ege'den karşı sahillere bir bakalım. Ne görüyoruz? Orada Dedeağaç, Kavala, Selanik, Larissa, Stefanovic, Girit'in kuzeyi, Kıbrıs'ın güneyi... Amerikan üsleri görüyoruz. Ve oraya yığılan uçaklar, tanklar görüyoruz. E niye bunlar yığıldı oraya? Namlular Türkiye'ye çevrildi? Yine Doğu Akdeniz'de Nemesis, Noble Dina tatbikatları... Hedefin Türkiye olduğu açıkça belirtiliyor. Önümüze şu sorular geliyor. Amerika niçin bu kadar yığınak yaptı buralara? Bir seçeneği seçimdi. Orada şimdi bir çıkmaza girdi. Amerika'nın başka bir seçim seçeneği üreterek çıkacağına dair çok kuvvetli emareler gözükmüyor.

ABD'NİN YENİ HAMLESİ

“Yani Yunanistan'dan bir savaş hamlesi mi bekliyorsunuz?” sorusu üzerine Perinçek şöyle sürdürdü:

“Savaş hamlesine lüzum yok. Amerika Yunanistan'a 'Ege'de kara sularını 12 mile çıkart ben arkandayım diyebilir. Yani savaş hamlesi değil bu. Dikkat ederseniz savaşı çıkartmayı Türkiye'nin ayağına atıyor. 'Ben 12 mile çıkarttım, sen ne yapacaksın' diyor. Şimdi mesela hükümetin bunu konuşması lazım. Ve Türkiye'nin bunları değerlendirmesi lazım. Tamam Altılı Masa dağıldı, fevkalade. Ama Amerika'nın başka uygulamaları da var. Yani sevinç çığlıklarıyla geçiştireceğimiz bir durum yok. Sandığa gömülü bir kafayla önümüzdeki süreci anlayamayız.

'SORUNLAR VE TEHDİTLER SIRALANMIŞ BEKLİYOR'

“Bir de çok önemlisi Türkiye çok büyük zorluklarla karşı karşıya. Ekonomide zorluklar var. Dış borcumuz, dış ödemeler, açığı dış ticaret açığı tarihin rekor düzeyine gelmiş. Ondan sonra enflasyon, hayat pahalılığı artıyor. Deprem bunun üzerine gelmiş. Yani hem güvenlikte hem ekonomide çok önemli tehditler, sorunlarla karşı karşıya Türkiye. Yoksa seçimi kazandık. Bitti. Öyle bir şey yok. Yani üç ay sonra, dört ay sonra, altı ay sonra, sekiz ay sonra Türkiye'nin önünde çeşitli sorunlar ve tehditler böyle sıralanmış bekliyor. Bundan korkmuyoruz ama buna hazır olmamız lazım.”