Kınama verilen eski rektöre AYM’den ret

Orta Doğu Teknik Üniversitesinde (ODTÜ) 2015 yılında yaşanan bazı olaylar nedeniyle idari zafiyet nedeniyle hakkında kınama cezası verilen eski rektör Ahmet Acar, Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurmuştu. Yüksek Mahkeme, masumiyet karinesinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verdi.

Kararda, ODTÜ’de 2015 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından sabah namazı etkinliği kapsamında gönderilen servis aracına binmek isteyen öğrencilere başka bir öğrenci grubunun müdahalesi sonucu bazı olaylar yaşandı. Yine kütüphane mescidi etrafında ODTÜ Gençlik Muhalefeti Grubu ve ODTÜ Mescit Grubu arasında çıkan arbede nedeniyle benzer olaylar meydana geldi. İdare, bahse konu olaylar nedeniyle soruşturma başlatarak bazı öğrenciler hakkında disiplin cezaları verdi. Dönemin ODTÜ Rektörü Ahmet Acar'ın, söz konusu olayların önlenmesinde ve yürütülen soruşturmada gerekli özeni göstermediği gerekçesiyle hakkında şikayette bulunulması üzerine disiplin soruşturması başlatıldı.

MİRASÇILARI DEVAM ETTİRDİ

Soruşturma neticesinde Acar'ın rektör olarak anılan olaylara ilişkin disiplin soruşturmasını gereği gibi yapmadığı, olayların kampüsteki güvenlik tedbiri eksikliği, güvenliği sağlama, öğrenci darp ve saldırı olaylarını engelleme konusundaki ciddi yönetim anlayışı farklılığı ile idari zaafiyetten kaynaklandığı sonucuna ulaşıldı. Acar'ın kınama cezası ile cezalandırılmasına karar verildi. Acar, hakkında tesis edilen disiplin cezasının iptali talebiyle idare mahkemesine başvurdu. Davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın istinaf kanun yolunda kesinleşmesi sonrası Acar da AYM’ye bireysel başvuru yaptı. Diğer yandan Acar'ın 27 Aralık 2020'de vefat etmesi üzerine mirasçıları başvuruya devam etmek istedi.

BAŞVURU KABUL EDİLEMEZ BULUNDU

Başvuruyu inceleyen AYM İkinci Bölümü, masumiyet karinesinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verdi. Kararın gerekçesinde şöyle denildi:

İlk derece mahkemesi kararında, başvurucunun adli yönden suçlu olduğuna yönelik bir ithamın bulunmadığı, yalnızca somut olayın disiplin mevzuatı yönünden değerlendirildiği ve tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu yönünde hüküm kurulduğu görülmektedir. Dolayısıyla somut olayda ilk derece mahkemesinin men-i muhakeme kararından bağımsız şekilde, disiplin sürecindeki bilgi ve belgelere dayanarak bir karar verdiği kabul edilmelidir. Buna göre bireysel başvuruya konu edilen kararda masumiyet karinesinin ilkesinin ihlal edilmediği sonucuna varılmaktadır.