Kira davalarında fahiş talepler dikkat çekiyor
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, kira fiyatlarındaki yükselişin enflasyona olan etkisinin bir yıl içinde normalleşeceğini belirtmişti. Kira anlaşmazlıklarını değerlendiren Avukat Seda Yılmaz, fahiş kira taleplerinin fiyat istikrarına zarar verebileceğini belirtti
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 15 Ekim günü katıldığı televizyon programında yüzde 25 sınırının kalkmasının ardından kira artışlarının yüzde 120’ye yaklaştığını söylemişti. Şimşek, kira fiyatlarındaki yükselişin enflasyona olan etkisinin bir yıl içinde normalleşeceğini belirtmişti.
Kira yenileme dönemlerindeki anlaşmazlıklar sebebiyle açılan davalarda da fahiş bedellerin öne çıktığını dile getiren Avukat Seda Yılmaz, fahiş kira taleplerinin fiyat istikrarına zarar verebileceğini belirtti. Yılmaz, bu durumun gayrimenkul kiralarında yeni bir enflasyonist dalgaya yol açabileceği uyarısını yaptı.
ENFLASYONLA MÜCADELEYE ZARAR
Avukat Seda Yılmaz, kiraya veren ve kiracı arasındaki kira bedeli anlaşmazlığının, arabuluculuk aşamasında çözülememesi halinde sorunun mahkemeye taşındığını hatırlattı.
Açılan davalardaki fahiş kira taleplerinin, fiyat istikrarı politikasına zarar verecek noktaya ulaştığını bildiren Yılmaz, “Bu durum gayrimenkul kiralarında yeni bir enflasyonist dalgaya yol açabilir. Kira tespit davalarında rayiç belirlendikten sonraki hakkaniyet indirimi, sürece göre değerlendirilip kiracının zararına olmayacak şekilde yorumlanmalıdır. Hakkaniyete uygun olmayan artışlar, enflasyonla mücadeledeki kazanımlara zarar verebilir.” dedi.
İlgili kira yılı tamamlanmadan kira bedelinde ilave bir artış yapılmasının mümkün olmayacağı uyarısını da yapan Yılmaz, “Yeni kira yılı 1 Temmuz 2024 tarihinde veya bu tarihten önce başlamış olan konut kira sözleşmelerinde, bu noktaya özellikle dikkat edilmeli. Zaten yüzde 25’lik üst sınıra uyularak bir artış yapılmışsa ilave bir artırım yapılamaz. Bu durumda kiraya verenlerin artış için bir sonraki kira döneminin başlangıcını beklemeleri gerekir.” diye konuştu.
‘EV SAHİPLERİ DE MAĞDUR’
Yılmaz, ödenen kira bedelinin düşük kaldığını düşünen kiraya verenlerin, mevzuatın aradığı şartlara uygun şekilde mahkemeye başvurabileceklerini belirterek, “Kira tespit veya kira uyarlama davalarının arttığını gözlüyoruz. Ancak uyarlama davasında, olağanüstü ve öngörülemeyen durumların, sözleşmenin dengesini önemli ölçüde bozmuş olması gerekmektedir.” bilgilerini paylaştı.
Yargıtay'a göre Türkiye'deki ekonomik dalgalanmaların, olağan dışı ve öngörülemez gelişmeler sayılamayacağını ifade eden Yılmaz, bu gerekçeyle sözleşme uyarlaması talep edilmesinin, genellikle kabul görmediğini aktardı. Yılmaz, uyuşmazlıkların kiracılar kadar ev sahiplerini de mağdur edebildiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kiracıların uzun yıllar düşük bedelle oturduğu ve rayiç bedellerinin oldukça aşağısında kalan kira bedelleriyle karşılaşmak da mümkün. Ev sahiplerinin de mağdur olmaması için tarafların hakkaniyetli bir anlaşma ortamında buluşması önem arz ediyor.”