Kısmetse olmasın!
Beş yıl önce TV kanallarından yayınlanması yasaklanan "Evlenme" programları YouTube aracılığıyla tekrar yayınlanıyor. İlk bölümden itibaren binlerce kişiye ulaşan bu program artık daha kontrolsüz, daha ulaşılabilir hale gelmiş oldu.
Kadın ve erkeklerin ayrı evlerde yaşadığı, günün belli zamanını birlikte geçirip birbirlerini tanıyıp evliliğe doğru ilerlemesi, hedeflenen kriter. İnsanlık değerlerinin, aşkın, sevginin, samimiyetin, geleneksel yaklaşımların adeta yok sayıldığı, masa başında yazılmış birtakım metinlerle kurgulanmış. Program izlendikçe yapımcısının kasasını dolduran, yarışmacıların birbirini hırpaladığı, mahremiyetin hiçe sayıldığı, en insancıl eylem olan “aşk”ın ticari kaygılarla üzerinde tepinildiği, hiçleştirildiği bir ortam yaratılıyor.
Yengeç Sepeti sendromu gibi... Yengeçler kapalı bir ortamda bir arada yaşamak zorunda bırakılınca bir süre sonra kendilerini sokmaya başladıkları, yapılan deneylerle belirlenmiş!
Bu tip programların, ilerleyen zamanlarda böyle bir duruma yol açtığını izleyenlerin, başkalarının yaşamını röntgenleyerek ve o yaşamlar hakkında karar verip müdahale ederek söz sahibi olmalarına olanak verdiğini önceden gördük.
Toplumun geleceğinin yapı taşları olan aile kurumunu oluşturmak için kurulmuş değerler sistemini, yerle bir ediyor.
Kadını üretimden koparıyor. Erkeğe yakışıklı ve paralı tanımları yüklenerek, sadece bu rollere hapsediliyor. Denizde yat, karada kat, pahalı arabalar, mal ve mülk sahibi olma hayali ile gerçek perdelenip aile olma bilinci erozyona uğratılıyor.
Bütün bu kurgular üzerinden insan ve aile değerleri yıpratılıyor.
Gençlerin gelecek kaygılarına, düşlerine, hedeflerine derman olmayacak bir program. Kısmetse olmasın!