Afetten çıktı yapay zeka bursu kazandı
Depremde evleri yıkılan ve babasını kaybeden Tutku Atahan, yaşadığı acıya rağmen İngiltere’de 'Yapay Zekâ ve Veri Analitiği' alanında burs kazandı. Cumhuriyet Kadınları Derneği Tutku’ya verdiği desteğin gururunu yaşıyor
Çukurova Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğrencisi Tutku Atahan, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremine Adana’da yakalanır. Genç kızın Hatay’da yaşayan ailesinin depremde evleri yıkılır. Annesi ve 2 kardeşi enkazdan kurtulurken maalesef babası kurtulamaz. Acılarına rağmen eğitimine odaklanan Tutku, bölümünden mezun olur, ardından yüksek lisansını yurt dışında yapmak için sınavlara hazırlanır, projeler geliştirir.
Sınavlarda ve proje çalışmalarında gösterdiği başarısı sonucu, İngiltere’nin Bradford Üniversitesi’ne, “Yapay Zekâ ve Veri Analitiği” alanında yüksek lisansa tam bursla kabul edilir. Türkiye’de bu bursu kazanan 5 öğrenciden biri olur.
Biz kendisini, Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin depremzede öğrencilere verdiği bursa yaptığı başvuruyla tanımıştık. Eğitiminde Tutku’ya karınca kararınca katkıda bulunmuştuk. Belki bir damla katkı sunduk, gururu okyanuslar kadar yaşıyoruz.
DEPREMDEN 2 GÜN ÖNCE EVDEYDİ
- Tebrikler Tutku! Nasılsın, neler hissediyorsun?
Mutluluk ve gurur hissediyorum. Size de çok teşekkür ediyorum. Depremde evimiz yıkıldı, babamı kaybettik, biliyorsunuz. Deprem sırasında ailemin yanında değildim, Adana’da okulumdaydım, evden ayrılalı 2 gün olmuştu. Depremden sonra büyük bir boşluğa düştüm. Kardeşlerimle ailemle ilgilenmekten uzun süre babamın mezarına bile gidemedim.
Ailemin büyük çocuğu olarak üzerimde büyük sorumluluk ve baskı hissettim. Her işe koşturmak zorundaydım, bir yerde okulu bırakmayı düşündüm, çünkü yetişemiyordum. Halbuki okulumu ve mesleğimi çok seviyordum.
Bilgisayar mühendisliği benim çocukluk hayalimdi. Babam bilgisayar tamircisiydi, atölyesi vardı. Çocukluğum o atölyede, bilgisayarlar arasında geçti. Bölümümü ilk tercihten kazandım, babam çok gururlanmıştı, okula başladığımı gördü, ama bitirdiğimi göremedi. Babama verdiğim sözü yerine getirdiğim için, kardeşlerime de daha iyi bir gelecek hazırlayabileceğim için mutluyum.
İNTERNETTE BURS ARAYIŞI
- İngiltere’deki bursu nasıl kazandın?
Depremden sonra bizi geçici olarak Bodrum’a gönderdiler. Kaldığımız otele Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği yetkilileri gelmişti, bizimle ilgilendiler. Kız kardeşimi okula kaydettirdiler, beni de staj yapmam için Koç Finans’a yönlendirdiler. Mülakatlara girdim, genel yetenek ve yabancı dil testlerinden geçtim, depremzede öğrenciler için açılan 6 aylık online staj programına kabul edildim. Orada yapay zekâ ile ilgili projelerde çalıştım.
Bir akşam Instagram’da gezinirken Antakya, Defne Rotary Kulübü’nün paylaşımına rastladım. İngiltere’de Bradford Üniversitesi’nin Türkiye’den 5 kız öğrenciye yüksek lisans bursu vereceğini yazıyordu. Üniversitenin web sitesine girdim, araştırdım, zorladım, şartları sağlıyordum. Mezuniyet ortalamam yetiyordu, İngilizce biliyordum, uluslararası dil yeterlilik sınavı, IELTS’ye girdim, ilk seferde geçtim.
Üniversite ile yaptığımız online mülakatlarda, yapay zekâ alanında çalıştığım projelerde geliştirdiğim modelleri sundum. Bütün bunlarla burs başvurusunda bulundum ve kabul aldım, ilk kabulü ben almışım. Diğer bursları Aksaray, Bursa ve İstanbul’dan öğrenciler kazanmışlar.
İNSAN KORKMAMALI YILMAMALI
- Kaderin cilvebaz olduğunu düşünüyor musun?
Üniversite için ailemden uzaklaştığımdan beri fiziksel ve duygusal yoğun dönemlerden geçtim. Ailemden uzak üniversite hayatı yeterince zorluydu, derken deprem oldu, evimiz, hayatımız yerle bir oldu. Kendimi bir anda bambaşka sorunların, sorumlulukların içinde buldum. Akrabalarımızdan yardım göremedik. Ailenin büyük çocuğu olarak her yere ve herkese ben koşturmaya başladım.
Konteynerin çatısı akar ben uğraşırım, tesisat bozuktur tamir ederim, kardeşlerimin sağlığı, eğitimi, konteynerimizin düzeni, hijyen, yiyecek, içecek, maddi, manevi ihtiyaçlar peşinde koşmaktan başlangıçta çok bunaldım. Babamın mezarına ilk ziyaretimi aylar sonra yapabildim. Orada kendimi kaybederim, sonra da toparlanamam diye korktum... Şimdi artık her şey daha düzenli, daha da yoluna girecek umuyorum. Acılarımız hafifleyecek, İngiltere’den döndükten sonra annem ve kardeşlerimle yeni bir hayat kuracağız.
Depremin ve kaybettiklerimizin ardından şunu düşünüyorum. İnsanın kadere karşı koyamadığı yerler vardır, bunların en başında ölüm ve yıkım gelir. Gene insanın, iradesiyle kaderi belirlediği yerler vardır. Bunun içinse yaşama sarılmak, çalışmak, azim, fedakârlık, sorumluluk gibi eylemler gerekir. Kader ne kadar cilveli olursa olsun, insanlar iradelerini ortaya koymaktan korkmamalı ve yılmamalı. Çünkü hayat bu irade sayesinde varlığını sürdürüyor ve gelişiyor.
KADINLAR VE TEKNOLOJİ
- Yapay zekâ ile ilgili ne düşünüyorsun?
Özellikle pandemiden sonra çok hızlı ilerleyen bir alan. Hızıyla baş döndürüyor, ulaşılamaz bir şey gibi görülüyor. Eli, kolu, ayağı olan robotlarla falan, biraz da korkutuyor. Tabii bunlar işin gösteriş kısmı, insan hayatını kolaylaştıran yönlerine bakmak lazım.
Örneğin hastalıkların tanısında, depremlerin öngörülmesinde, ChatGPT gibi dil modellemeleriyle insanlığa ciddi anlamda katkıları olacak. Hangi niyetle kullanıldığı da önemli, insanla çok iç içe, etik kurallarının, hukukunun iyi düzenlenmesi gerekiyor.
Ben işin bu kısmıyla bir de veri analiziyle ilgileniyorum. Modeller, anonimleştirilmiş verilerin analiz edilmesiyle geliştiriliyor. Örneğin hastanelerden toplanan MR sonuçları analiz edilerek kanserin erken teşhis edilebileceği ortaya çıkıyor. Belli veriler belli sonuçlara yaklaşıyorsa ihtimaller yükseliyor.
Bütün bu konulara ülkemizde, özellikle kadınlar tarafından ilgi gösterilmesi gerekiyor. Genelde kadınların, çalışma hayatında sayıları erkeklere daha yakınken, fen, matematik, mühendislik, teknoloji alanlarında yeri maalesef çok aşağılarda. Bunun yükselmesi gerekiyor.
ATATÜRK’ÜN TELGRAFI İZİNDE
- Yaşadıklarınla ve mücadelenle önemli bir rol modelsin, gençliğe mesajın ne olsun?
Eski başbakanlardan Sadi Irmak’ın Atatürk’le bir anısı varmış, ben de yeni öğrendim. 1923’te Sadi Irmak 19 yaşında bir öğrencidir. Üniversite panosunda “Avrupa’ya talebe yollanacaktır” ilanı görür, şansını dener, başvuru yapar ve kazanır. İsminin yanına “Berlin Üniversitesi” bizzat Atatürk tarafından yazılmıştır. Gitme zamanı, Sirkeci garında beklerken bir telgraf dağıtıcısının ismini çağırdığını duyar, “Mahmut Sadi, Mahmut Sadi, telgrafın var”. Telgraf Atatürk’tendir, içinde şu yazılıdır:
“Sizleri birer kıvılcım olarak gönderiyorum, alevler olarak geri dönmelisiniz.” Ben de son sözümü Atatürk’ten alıntılayarak söylemek istiyorum. Kıvılcım olarak gidiyorum alevler olarak geri döneceğim. Ailemi, ülkemi, dünyayı aydınlatacağım.