Kızıldeniz'deki eylemleriyle tanındılar: Yemen'deki Ensarullah hareketi nasıl ortaya çıktı? Husiler neyi savunuyor?
İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki saldırılarına Kızıldeniz'deki eylemleriyle yanıt veren Yemen'deki Ensarullah hareketi bütün dünyanın gündeminde yer aldı. Peki Husiler olarak adlandırılan Ensarullah hareketi nasıl ortaya çıktı?
1990'larda Yemen'in başkenti Sada'da ortaya çıkan ve daha sonra Ensarullah Cemaati adını alan Husiler, özellikle 2014'ten bu yana adından sıkça söz ettiriyor.
Husiler olarak adlandırılan Yemen'deki Ensarullah Hareketi nasıl ortaya çıktı?
YEMEN'DEKİ HUSİLER NASIL ORTAYA ÇIKTI?
Yemen’in kuzeyindeki Sada kentinde 1990'larda Mümin Gençler Hareketi olarak kurulan ve daha sonra Ensarullah Cemaati adını alan Husiler, ülkede devam eden iç savaşta Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana başta olmak üzere Yemen'in önemli bir kısmını elinde bulunduruyor.
Yemen'de, Şiiliğin Sünniliğe en yakın kolu sayılan ve bir zamanlar Yemen'i yöneten Zeydi mezhebine mensup kesim içinde şekillenmeye başlayan Husiler, siyasi bir hareket olarak 1992'de Hüseyin Bedreddin el-Husi tarafından kuruldu.
Hüseyin el-Husi, ruhani önderliğini babası Bedreddin el-Husi’nin yaptığı Mümin Gençler Cemaati’ni Ensarullah Hareketi adıyla siyasi ve silahlı bir harekete dönüştürdüğü 2004 yılına kadar yönetti.
Husiler ile Yemen hükümeti arasında ilk savaş, Yemen hükümetinin 2004'te Sada'daki sınırlı çatışmalarda 3 askerin öldürülmesinden Husileri sorumlu tutmasıyla çıktı ve 2010 yılında taraflar arasında varılan ateşkesle sona erdi.
Husilerin tüm faaliyetlerinin hareket noktası olarak kabul edilen Sada'da Husilere ait eğitim merkezleri ve askeri eğitim kampları bulunuyor.
Suudi Arabistan'ın başını çektiği koalisyonla çatışmalarını sürdüren Ensarullah hareketi, bugün ABD ve İsrail'in bölgedeki saldırganlığına karşı mücadele eden silahlı yapılardan birisi. HAMAS'a destek veren ve Filistin direnişini savunan Husiler, Kızıldeniz'de ABD ve diğer Batılı ülkelerin gemilerini hedef alıyor.
YEMEN'DEKİ HUSİLERİN KIZILDENİZ'DEKİ FAALİYETLERİ
İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki saldırılarına Kızıldeniz'de başta ABD ve İsrail olmak üzere Batı ülkelerinin gemilerini hedef alarak ve Kızıldeniz'de Batılıların ticaret yapmasını engelleyerek yanıt veren Yemen'deki Husiler, bu konuda ciddi başarılar elde etti.
BATILI ŞİRKETLER KIZILDENİZ'E GİREMEDİ
Husilerin eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi, Kızıldeniz'deki seferlerini durdurma kararı aldı.
ABD, küresel deniz ticareti güvenliğinin tehlikeye girdiği gerekçesiyle 18 Aralık'ta bir grup ülkenin katılımıyla Husi güçlere karşı "Refah Muhafızı Operasyonu" adında çok uluslu "deniz görev gücü" oluşturulduğunu duyurdu.
Kızıldeniz'de 31 Aralık'ta İsrail'le bağlantılı gemiyi ele geçirmeye çalışan Husilere ait 3 sürat teknesi ABD helikopterleri tarafından ateş altına alındı.
Husiler, 10 Ocak'ta da İsrail'e destek olduğu gerekçesiyle Kızıldeniz'de ABD'ye ait bir geminin füze ve kamikaze dronlarla hedef alındığını duyurdu.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 11 Ocak'ta ABD ve Japonya tarafından sunulan ve Husilerin Kızıldeniz'deki saldırılarının acilen sonlandırılmasını talep eden karar tasarısını kabul etti.
ABD VE İNGİLTERE'DEN YEMEN'E SALDIRI
ABD ve İngiltere, Kızıldeniz'de Yemen'e saldırı düzenledi. Yapılan saldırılarda Sana, Hudeyde, Taiz, Hacce, Sada illeri hedef alındı.
ABD ve İngiltere’nin saldırılarının hemen ardından Sana yönetimi karşılık verdiğini duyurdu. Ensarullah siyasi büro üyesi Ali el-Kahhum, X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, "Yemen'in yanıtı (ABD ve İngiltere'ye) gecikmedi. Yemen silahlı kuvvetleri, Kızıldeniz'deki ABD-İngiliz savaş gemileri ile askeri bölge ve üslerine güçlü bir şekilde karşılık veriyor." ifadelerine yer verdi.
Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan Süveyş Kanalı üzerinden küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12'si yapılıyor.