Kızını kurtarmak isteyen iranlı baba
Abdin Nasri, Sine'de yaşayan yoksul bir kişi. PKK/PJAK 15 yaşındaki kızını kaçırdı. Baba, kızına ulaşabilmek için Berze Berqir dağına tırmandı. Fakat sıcak hava ve susuzluğa daha fazla dayanamayarak kalp krizi geçirdi ve hayatını kaybetti.
Bölücü hareketlerin en sonunda emperyalizmin kara gücü haline dönüştüğünü bölgemizde yaşayarak gördük. PKK, bölücülüğü esas olarak ABD/İsrail'e dayanarak varlığını sürdürüyor. 24 Temmuz 2015'ten itibaren inişe geçen PKK, savaşmak için eleman devşirmede zorluklar yaşıyor. Uzun yıllardır Türkiye sınırları dışında yaşayan kadrolar yorgunluk, bıkkınlık, yılgınlık içinde ömür tüketiyor. PKK önderliğinin 1990 yıllarda Serxwebun dergisinde sıkça yayınladıkları, “2000 yılına varmadan bir parça vatan toprağına sahip olacağız.” tahlili fos çıktı. Örgüt çatışmalara gönderecek elemanları istediği oranda bulamayınca işi çocuk kaçırmaya vardırdı. Ülkemizde HDP aracılığıyla çocukları dağa kaçıran PKK, diğer ülkelerde de çocuk ve genç kaçırarak boşluğu doldurmaya çalışıyor. Ama bu nafile bir çaba ve başarıya ulaşma şansı yok.
Rudaw, Darkamazi, Basnews, Avatoday ve diğer Kürtçü haber siteleri aylardır PKK'nın genç ve çocuk kaçırma olaylarını konu ediniyor. Diyarbakır anneleri çocuklarını PKK'dan almak için yıllardır direniyor. Aynı durum İran, Irak, Suriye içinde geçerli. Eleman devşiremeyen örgüt çareyi genç ve çocuk kaçırmada buldu. Dört ülkede kaçırdığı evlatlarını PKK'nın elinden kurtaramayan anneler (babalar dahil tüm aileler) örgüte baş kaldırmaya başladı. Bu olgu örgütün ne hale düştüğünü gösteriyor.
PKK'nın tüm haber kanalları örgüte gönüllü katılımlardan bahsediyor ama kaçırılan çocuklarla ilgili tek bir cümle etmiyor. Hatta bu yöndeki eleştirileri PKK karşıtlığıyla açıklıyor. PKK'nın güç kaybettiği ve ABD/İsrail desteği olmasa örgütün tümden çözüleceği bilindiği için çocuk kaçırmalarının üstü örtülüyor.
İRAN'DA ÇOCUĞU KAÇIRILAN BABANIN ACI SONU
Batı İran'da PKK’ya bağlı PJAK güçlerince kaçırılan kızını arayan baba Abdin Nasri, Sine'de yaşayan yoksul bir kişi. 15 yaşındaki kızı PJAK güçlerince kaçırıldı. Haberin devamı şöyle: “Çocukları PKK tarafından kaçırılan tüm ebeveynler gibi Abidin Nasri de çocuğunun peşine düştü. Günlerce aramasına rağmen bir sonuç alamadı. Geçen perşembe günü kendisine kızının Sine’nin Kelaterzane’de olduğu söylendi. O da söylenen yere ulaşmak için Heware Berze Berqir denen dağa tırmanıyor. Fakat sıcak hava ve susuzluğa daha fazla dayanamayarak kalp krizi geçiriyor. Daha sonra cenazesi Berqir köyü sakinleri tarafından bulunuyor.” Olay üzerine Abdin Nasri’nin yakın akrabası şunları söylüyor: “Doğu Kürdistan halkı PKK ve PJAK’tan usandı. Çünkü onlar çocukları kaçırıyor ve Kuzey ve Batı Kürdistan’a geçiriyorlar. İnsanlar tanımadıkları bu yerlerde ölüyor. Aileler çocuklarının akıbeti hakkında hiçbir şey bilmiyor. Halka hayatı işkenceye çevirdiler.”
Avatoday sitesindeki haber PKK'ya öfkenin hangi aşamaya vardığını göstermesi açısından önemli. Ayrıca çocuklarını örgütten geri almak için başlattıkları direniş genişleyerek devam ediyor. Kelaterzan bölgesi halkı da bu konuda sesini medyaya duyurmak isteyerek şunları söylüyor: “PKK ve PJAK’ın bu gayri ahlaki ve insanlık dışı uygulamasının medyada yayınlanmasını istiyoruz. Çünkü çocuklarımız kaçırılıyor ve haklarında bize hiç bir bilgi verilmiyor.” diyerek tepkilerini dile getirdiler.
PKK TÜM ÖRGÜTLERE ŞİDDET UYGULUYOR
PKK dört ülkede kendisi dışındaki tüm örgütlere yönelik husumet beslediği ve şiddete başvurarak sindirmeye çalıştığı görülüyor. Türkiye bu konuda yeterince tecrübeye sahip. PKK'nın 1980 öncesi ve sonrası kendisi dışındaki Kürtçü örgütlere yönelik şiddet uyguladığını ve çoğunu bitirdiğini söyleyebiliriz.
PKK'nın çocuk kaçırma vukuatlarının olmadığı gün neredeyse yok gibi! Örgüte bağlı sözde gençlik hareketi "Ciwanên Şoreşger" Suriye'nin Tel Rifat kentinde, Fatime Rifet Hesen isimli 14 yaşındaki bir kız çocuğunu kaçırdı. Fatime yetimdi ve teyzesinin yanında kalıyordu. Kurban Bayramı'na yakın günlerde çocukları kaçırılan ailelere bayram zehir oldu. PKK ne insanların kutsallarına saygı duyuyor ve ne de ailelerin çektiği acıları dikkate alıyor.
Çocukları kaçırılan aileler yaptıkları açıklama ile PKK'yı kınayarak, uluslararası insan hakları ve çocuk hakları örgütlerine çağrıda bulunarak, “Rojava Kürdistanı Özerk Yönetimi ve Demokratik Suriye Güçleri’ne (HSD) baskı uygulamalarını çocuklarını geri döndürmelerini” talep etti.
Çocuk yaşta eline silah verilenlerin çoğunun çatışmalarda hayatlarını kaybetmelerinde acemiliklerinin de payı büyük. PKK'ıin kadroları, tecrübeli silahlı elemanları savaşmak istemiyor ve cepheye gitmemek için yollar arıyor. Çünkü çatışmalarda ölüm dışında seçenekleri bulunmuyor.
HALKA DÖNÜK SİNDİRME HAREKETLERİ
PKK'nın kısmi denetimindeki Şengal'de (Sincar) halka yönelik sindirme eylemlerinin artması üzerine halkta tepki başladı. Irak ordusunun harekatı sonrası mevzi kaybeden örgüt, TSK'nın operasyonları ile iyice bunalmış durumda. Pençe-Kilit Harekâtı’nın hedefindeki Gara, Metina, Avaşin-Basyan yenilgisinin ardından PKK alan hâkimiyetini bir bütün olarak kaybetmemek için rakiplerine yönelik cinayetleri arttırdı.
Bu konuda açıklamalarda bulunan Ezidi Xeyrî Zîban şunları söyledi: “Şengal’de işlenen cinayetlerden dolayı Şengal halkı kendi topraklarına dönüş yapmaktan korkuyor. Şengal’de özgürlük talep eden göstericiler ve aktivistler katlediliyor. Özellikle Ezidi aktivistlerin hayatları tehdit altındadır. Yakın bir zamanda Kürdistan Demokrat Partisi (PDK) kadrosu Ehmed Husên adındaki bir kişi Xanesor’da öldürüldü. İki gün önce, Cemîl Silêman adında başka bir kişi daha öldürüldü. Bu olaylar Şengal’de özgürlük isteyen herkesin katledilebileceğini gösteriyor.” dedi.
Aynı konuda konuşan Ezidi milletvekili Mehma Xelîl, “Şengal’de barış ve uzlaşma talep eden herkes katlediliyor. Bu tehlikeli gidişata bir çözüm bulunması gerekiyor.” diyerek bölgede PKK'nın saldığı korkuyu dile getiriyor.
Amerikan emperyalizmi, İsrail Siyonist devleti bölgede kaldığı müddetçe sorunlar bitmeyecektir. Emperyalizm bütünlüklü yapılara düşmandır. Üniter devlete, birleşik güçlü örgütlere, partilere kesinlikle iyi gözle bakmaz. Kendisiyle işbirliği içindeki örgütlerin bile çok parçalı olmasını ister.
Türkiye'de ise PKK hâlâ HDP/DBP ve destekçileri aracılığıyla ülke sathında faaliyetlerini devam ettiriyor. HDP ve onun yedeğindeki DBP'nin kapatılmaması örgütü moral olarak olumlu yönde etkiliyor. Peki, PKK hangi kanalla çocukları kaçırıyordu? Bunun yanıtı annelerin feryatlarında açıkça HDP denilerek veriliyor.
Eğer dört ülke el ele verirse ne PKK kalır ve ne de çocuklar kaçırılır. Oyalayıcı siyasetler ilk önce ülkemize zarar verir ve zararın neresinden dönülürse kardır.