KKM bir yıl daha devam etmeliydi
Kur korumalı mevduattan (KKM) çıkış süreci tartışma yarattı. Mevduatlar dövize yönelmeye başladı. İş dünyasında KKM'nin enflasyon beklentileri düzelene kadar sürmesi gerektiğini savunanlar var
Ekonomi yönetimi, Kur Korumalı Mevduat (KKM) çıkış adımları atmaya başlar başlamaz mevduatlarda döviz payı artışa geçti. Seçimler öncesi yüzde 37'lere kadar çekilen döviz mevduatlarının toplam mevduat içindeki payı yüzde 40'lara ulaştı. KKM uygulaması Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatı doğrultusunda faiz indirimine gidildiği 2021 sonunda yüzde 60'lara ulaşmıştı. KKM sayesinde dövize yöneliş durdurularak Liralaşma adımları atılmıştı. Geçen dönemde KKM'ye beklenenden fazla yöneliş olması ve döviz sıkışıklılığı yüzünden maliyeti yüksek olunca seçmelerin ardından bir çıkış stratejisi devreye kondu. Fakat temmuz zamları ve kurun serbest bırakılması ile birlikte enflasyonist beklentiler artınca işler karıştı. TL mevduatlara beklenen enflasyon seviyesinde bile faiz verilmeyince dövize yeniden yöneliş oldu. Merkez Bankası verilerine göre 25 Ağustos haftasında TL mevduatlarda 100 milyarlık bir çözülme yaşanırken, döviz tarafında (pariteden arındırılmış) 4.78 milyar liralık artış görüldü.
Böylece döviz tarafında son üç haftada 9.52 milyar dolarlık bir artış oldu.
PARALAR NEREYE GİDECEK?
Bloomberg Muhabiri Kerim Karakaya kaleme aldığı haberde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in yatırımcılarla yaptığı ilk görüşmede KKM'den çıkacaklarını taahhüt ettiğini kamuoyuna duyurmuştu. O dönem haber Bakanlık tarafından tekzip edilse de birkaç hafta sonra Merkez Bankası KKM'nin payının azaltılması için bankalara yönelik bir dizi düzenlemeyi devreye aldığını açıkladı. KKM'den çıkış süreci birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. Çünkü KKM'de küçük mudiden ziyade büyük döviz mevduatı olan kesimler de park etmişti. Bu kesimler KKM dönüşünde yukarıda görüleceği üzere TL yerine dövize kaymaya başladılar. Sohbet ettiğimiz bazı ihracatçılar da geçen dönemde birikimlerinin bir kısmını KKM'ye aktarmıştı. Çıkış süreci başlatıldığında TL mevduat faizlerinin beklenen enflasyonun altında kalması yüzünden bankalardaki dönüşleri karşılamak için Merkez Bankası rezervlerden bunu karşılamaya başladı. Bu yüzden dünyasından farklı yorumlar gelmeye başladı. Konuştuğumuz bazı ihracatçı başkanlar KKM'nin enflasyon beklentileri normalleşene kadar sürmesi yani bir yıl daha devam etmesi gerektiği görüşündeler.
DOLAR 34 TL OLMALI!
"KKM'den çıkan paralar sizce dövize akmaya devam mı edecek?" diye sorduğumuzda ise daha ziyade mal alımına konacağını ve "doldur boşalt" yapılacağını belirttiler. Bankaların enflasyon kadar faiz vermemesi yüzünden döviz dönüşümlü olanlarda ise dövize yöneliş olacağını öngören iş dünyasında bazı isimler KKM'yi saçma bulurken bazıları ise "Çok önemli bir icat oldu" diyenler de var. İhracatçılar şu anda dövizde oluşan baskı yüzünden pazar kaybı yaşandığını savunarak, dolar kurunun 34 TL olması gerektiğini ifade ediyorlar.
MERKEZ 'AŞIRILIKLARI' AZALTACAK
Merkez Bankası'nın şok faiz artışı yaptığı toplantının özet metnine baktığınızda, "Döviz kuru gelişmelerinin etkisiyle kur korumalı mevduat hesaplarının kur farkı ödemeleri nedeniyle finansal sisteme girişi gerçekleşen Türk lirası likidite yakından izlenmektedir. Mevcut piyasa koşulları ve önümüzdeki döneme ilişkin likidite projeksiyonları dikkate alınarak yapılan etki analizleri çerçevesinde gerekli adımlar atılmaktadır." denilirken, "Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemeler parasal aktarım mekanizmasını güçlendirecektir. Kurul, faiz artırımının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almaya devam edecektir. Bu kararlarla, temel politika aracı olan politika faizleri parasal, finansal koşullar ve beklentileri etkilerken, Türk lirası likidite ve tüketim talebindeki aşırılıkların dengelenmesi ve para politikasının etkinliğinin artırılması hedeflenmektedir." mesajı verildi. Bu kapsamda Liralaşma stratejisinden geri adım atılmamakla birlikte farklı bir yöntem izleneceği anlaşılıyor.
500 TL'LİK YETMEZ
Vaziyet böyleyken piyasada ciddi bir emisyon ihtiyacı ortaya çıkıyor. Yüksek enflasyonist ortamın daha 1.5 yıl süreceği dikkate alındığında 200 TL'lik banknotlar dahi yetersiz kalmaya başladı. Ekonomi yazarı Uğur Gürses sosyal medya platformu X'ten Merkez Bankası verilerine dayandırdığı bir tablo paylaşarak, "Ağustos sonunda tedavüldeki en büyük kupürün (200'lük TL) payı rekor seviyeye yüzde 65'e çıkarken, ikinci en büyük kupürün (100'lük TL) payı ise yüzde 28'e düşmüş. Her ikisinin payı ise yüzde 93! En büyük küpürün payı yüzde 50'yi geçince çoktan 500'lük ve 1000'lik küpürlerin çıkarılması gerekiyordu. Evet büyük küpürlü para basmak siyasi olarak 'kötü yönetim beratı'. Ama çıkarmayarak da sonuçlarından kaçamıyorsunuz. Benden söylemesi: Vatandaş cüzdanında avro-dolar taşımaya başlayınca 10 binlik çıkarmak zorunda kalırsınız." ifadelerini kullandı.
İş insanları ile sohbet ederken bu konuyu da sorduk. 500 TL'lik banknotun dahi yeterli gelmeyeceğini belirten iş insanları bin hatta iki bin TL'lik banknotlara ihtiyaç olduğunu savundular.
KAPALIÇARŞI'NIN ARABALARI
Piyasada en çok nakit dönen yer Kapalıçarşı. Çarşı kaynaklarımıza durumu sorduğumuzda hem altın fiyatları hem döviz fiyatları dikkate alındığında çok fazla TL efektife ihtiyaç olduğundan önceden çantalarla taşınan paralar epeydir tekerlekli çelik arabalarla taşınır hale gelmiş. Bu yüzden Çarşı'nın da talebi büyük banknot basılması şeklinde. Nitekim Uğur Gürses yine bir başka sosyal medya paylaşımında, "Uydurma para-ekonomi politikası uygulanmaya başlamadan önce 3.7 adet 200'lük banknotla aldığınız ürün için şimdi 12.6 adet 200'lük veriyorsunuz.
Seçimden önce 10 adet 200'lük vererek aldığınız ürün için ise 4 ay sonra şimdi 2.6 adet daha fazla çıkıyor cebinizden." ifadelerini kullandı. İş dünyası, "Eskiden Sovyet ülkelerine gittiğimizde adam cebinden tomarla para çıkarırdı. Ama hepi topu 100-200 dolar ederdi. Şimdi biz o hale geldik." diyorlar. Ben de epeydir bin değil belki ama 500 TL'lik banknot basılması gerektiğini savunuyorum. Hatta tarihi şahsiyet olarak 500 TL'ye Talat Paşa'nın portresinin basılması ve altına da Mithat Cemal Kuntay'ın ona atfen yazdığı şu dizelerin konmasını öneriyorum; "...en sonra eğildinse de kurşunla eğildin / altınlar akarken de züğürt ölmeyi bildin."