KKTC Cumhurbaşkanı Ulusal Kanal’dan dünyaya kararlılığını ilan etti: O yol yapılacak!
Pile-Yiğitler Yolu Projesi'ne devam edeceklerini vurgulayan Tatar, Birleşmiş Milletler (BM) ile görüştüklerini belirtti. Tatar BM'nin çifte standartlı tutumuna karşı duracakları mesajını verdi
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, dün akşam Ulusal Kanal’a özel açıklamalar yaptı. Yeşim Eryılmaz’ın sorularını yanıtlayan Tatar, KKTC gündemiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Limasol kentinde bulunan Köprülü Hacı İbrahim Ağa Camisi'ne 26 Ağustos’ta yapılan kundaklama saldırısıyla ilgili konuşan Tatar, “Bu camiye saldırı olayının üzücü tarafı, hiçbir zaman faili bulunamamıştır, yakalanamamıştır. Mahkemeye verilememiştir. Halbuki normal bir devlette şimdiye kadar daha önce yapılan saldırılardan dolayı suçlular mutlaka mahkemeye ve yargıya intikal ettirmeleri gerekmekteydi. Ancak Güney Kıbrıs'ta şu ana kadar olamamıştır, olmamıştır. Bu beni üzüyor.” ifadelerini kullandı.
Caminin Kıbrıs’taki Türk ve Müslümanlar için önemli olduğuna dikkat çeken Tatar, şöyle devam etti: “Bu davada yaptığım açıklamada bunun altını çizerek kendilerine şu mesajı ilettim. Mutlak surette bu suçluların yakalanması ve mahkemeye, yargıya intikal ettirmeleri. En büyük beklentimizdir. Şimdi bu cami bizler için çok değerlidir. Orada tarih var. Orada yüzyıllardır okunan dualar var. Orada bizlerin Müslümanlığı, İslam aleminin, Kıbrıs Türk halkı mücadelesi vardır Limasol'da. “
‘Hepimiz kardeşiz. Halklar barış için vardır’ gibi söylemlerle, başka yerlerde olan bütün bu yeni gelişmeleri izleyemiyorlar. Veya izlemeyi düşünmüyorlar. Çünkü işlerine gelmez.
“Benim camime saldıranlar da bir kez daha nelere alet olduklarını düşünmeleri lazım. Dolayısıyla o tarafın da buna göre tavır alması lazım. Kendilerinin üzerinde titredikleri değerlere böyle bir şey yapılsa ne gibi bir tutum içerisine girerler? Herhalde çok tepki gösterirler.”
‘HAKSIZLIĞIN BAŞINDA BM GÜVENLİK KONSEYİ VAR’
Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü’nün Pile-Yiğitler Yolu Projesi'ni engelleme girişimine de değinen Tatar, “Geçen hafta Dünya Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gerçeğiyle aslında bir kez daha yüzleşmiş olduk. Burada bir çifte standart var. Onlara göre buradaki esas devlet Kıbrıs Cumhuriyeti. 4 Mart 1964’te 186 nolu kararla, Türkleri silah zoruyla katlederek, devletin dışına atıp, burayı bir Yunan Cumhuriyeti'ne dönüştürmek isteyenlere karşı New York'ta alınan kararla ‘Kıbrıs meselesi halledilsin, Barış Gücü Kıbrıs'a gitsin’ denildi. Ama Barış Gücü kime gidip biat edecek? Kıbrıs Cumhuriyeti'ne. Yani Makarios'un Cumhurbaşkanı olduğu, Kıbrıs Türklerinin devletin dışına atıldığı devlete…” şeklinde konuştu.
Yol yapım çalışmasının kısa süre sonra yeniden başlayacağını aktaran Tatar şunları ekledi: “Pile-Yiğitler yol yapım çalışması inşallah yakında yeniden başlayacak. Müzakereler devam ediyor. O hadiselerden sonra iyi niyet çerçevesinde biz de bir süre askıya aldık ve bu işin netleşmesi için bir gayret içerisine girdik.
“Kıbrıs meselesinde başından beri büyük haksızlık yapanlar Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’dir. Bu beş büyük ülke ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Dünya beşten büyüktür’ demesi kalplerde yer bulmuştur. “Onlar Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıdıkları için diyorlar ki Kıbrıs Cumhuriyeti yol da yapılabilir, ara bölgede olsa da yapılabilir. Ara bölge evler de üniversite de AVM de yapabilir. Hep bunları yaptılar. Kuralları hiçe sayarak yaptılar. Ara bölgeyle ilgili mutabakat olmadan bir şey yapılmaması lazım diye düşünüyoruz.
‘PİLE’DEKİ TÜRKLERİ KUTLUYORUM’
Tatar açıklamalarına şöyle devam etti:
“İnsanlarımız Pile’den, İngiliz üsleri üzerinden geçip Beyarmudu’dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne gidiyorlar. Yıllardır Türklerin kolayca okuluna, hastanesine, iş yerine gitmesi için hiçbir tedbir alınmadı. Son yıllarda bu kapılarda trafik daha yoğunlaştı. Turistler gelip geçiyor. Rumlar, bizim çarşılarımız daha ucuz olduğu için alışveriş yapmaya geliyorlar. Bir saatte gidip bir saatte dönüyorlar. Tam bir cehennem. Yani diyorlar ki ‘siz Pile’de kalmayın. En iyisi siz kuzeye gidin. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne yerleşiniz.’ Bizim insanlarımızı da kutlamak istiyorum. Çünkü yıllardan beri büyük bir inat ve cesaretle köylerini terk etmemek için çok kararlı durdular ve terk etmediler. Orada çiftçilik, hayvancılık yapıyorlar.
‘GÜNEYLE ANLAŞMA VARSA BİZİMLE DE OLACAK’
“BM’nin Kıbrıs Cumhuriyeti'yle anlaşması var. Burada asker bulunduruyor Barış Gücü olarak. Ama Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'yle anlaşması yok ve biz yine bir yıl önce dedik ki ‘Artık biz yeni siyaset yürütüyoruz, iki devletli siyaset. Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa mutlak suretle iki devlet niteliğinde olacak.’ O bakımdan artık biz yeni bir anlayış geliştirdik. Nasıl Rum tarafıyla anlaşman var? Benimle de anlaşman olacak.
“Türkiye bu bölgenin en büyük, en güçlü ülkesi ve buranın garantörü. Şimdi Türkiye Cumhuriyetiyle bu konuları istişare ettikten sonra olay daha da netleşti. Ama biz şimdiye kadar hep iyi niyet, iyi niyet, iyi niyet… Neden uzlaşı olsun? Benim halkım rahat etsin. “Bu yolu yürümeye devam edeceğiz. Çünkü biz haklıyız. Biz halkımızın hakkını yedirtmeyiz. Kıbrıs’ı aşama aşama daha da güçlendireceğiz.”
‘FEDERASYONU GÖRÜŞMEYİZ’
Rum Yönetimi’nin iki devletli çözümü kabul etmesi gerektiğini ifade eden Tatar, KKTC’nin bir daha federasyonu görüşmeyeceğini de kaydetti. Tatar şu vurguları yaptı:
“Annan Planı çok büyük ve kapsamlı plandı. Avrupa Birliği, İngiltere, Amerika da önemsedi. Kıbrıs'ta yeni bir düzen yaratılsın dediler ama hepsi çuvalladı. Ne oldu? Onlar hayır dedi. Biz de o zaman ‘İki Devlet’ dedik. Artık bunlarla biz federasyon görüşmeyiz. İki devletlik noktasında artık yeni siyaset budur dememiz lazım diye düşünüyorum.”
‘RUSLARA YAPTIRIM UYGULAMAK İSTİYORLAR’
Tatar şöyle devam etti: “Güney Kıbrıs, Yunanistan'ın da desteğiyle, Türkiye'ye karşı daha güçlü bir pozisyona gelmek için Avrupa Birliği'ne girdi. Ukrayna savaşı hesaplarına gelmedi. Ukrayna-Rusya Savaşı'ndan sonra Batı bloku Kıbrıs Rum yönetimini Rusya’ya yaptırım için zorluyor. Böyle olunca Rusya'yla araları limoni oldu.”
“Şartların hala daha normalleşmediğini, burada bizler büyük bir Türklük mücadelesi verdiğimizi, Kıbrıs Türk halkının haklı geleceği için her türlü fedakarlık içerisinde, ana vatanımıza, Türkiye'mize, Türk insanına sonuna kadar bağlı olduğumuzu bir kez daha Ulusal Kanal’dan paylaşmak istiyorum. Onun için onların duaları, destekleri ve özellikle bu sosyal medya olayıyla ilgili olarak, her gün yazılan, çizilenler, hakaretler, yanlışlıklar konusunda destek olmalarını istiyorum. Türkiye anavatan. Türkiye garantör ülke. Avrupa Birliği'nin burada ne işi var? İngiltere’nin, Amerika’nın, Fransa'nın, Yunanistan’ın ne işi var?
‘TÜRK ASKERİ ÇEKİLSE KAN GÖVDEYİ GÖTÜRÜR’
“Biz Kıbrıs'a iki devletli çözüm dediğimizde onlara bir saygısızlık yapmıyoruz. Kendi devletimiz de barış, huzur ve güvenliğin devamı için burada. Türk askeri de barışın teminatı için burada. Türk askeri çekilirse burada kan gövdeyi götürür. Hiç tereddütsüz söylüyorum size. Eskiden bunu yaşadık. EOKA'cılar Kıbrıs'ı Yunanistan'ı yapmak için çok kan döktü. 1974’ten beri Mehmetçik kolordusu burada. O günden bugüne kimsenin burnu kanamamıştır.
‘BU DUYGULARLA GÖREV BAŞINDAYIM’
“Hiçbir zaman umudumuzu yitirmememiz lazım. En zor günleri de geçirmiş durumdayız. Millet olarak biz burada 30 Ağustos'u kutladık. Türk milletinin Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Osmanlı’nın küllerinden tekrar bir cumhuriyet kurduğunu, bu cumhuriyetin şimdi birinci yüzyılını tamamladığını, ikinci yüzyılına girdiğini unutmamalıyız.
“Daha güvenli ve sağlıklı bir gelecek bulabilmek için çalışıyoruz. Mademki çocuklarımızı, torunlarımızı çok seviyoruz, onları düşünerek buradaki varlığımızı sürdürmek, milli değerler, maneviyat, kültür, kendi öz kimliğimizle buradaki yaşamı devam ettirebilirsek büyük hizmetimiz olmuş olacak. Bu duygularla bu görev başındayım.”
‘RUSYA’DAN KEŞKE UÇUŞ OLSA’
Cumhurbaşkanı Tatar, Rusya’nın KKTC’nin başkenti Lefkoşa'da Rus vatandaşlarına yönelik konsolosluk hizmeti vermek üzere ofis açmasını da değerlendirdi. Tatar, Rusya’dan KKTC’ye doğrudan uçuş olması konusunda “Keşke olsa diyorum ama maalesef BM Güvenlik Konseyi kararlarına bağlı olarak çekiniyorlar.” ifadelerini kullandı. Yeni açılan Ercan Havalimanı ile ilgili de konuşan Tatar, şunları kaydetti:
“(Ofis hizmeti) İnşallah olur, bizim kurallarımıza göre. Biz bir devletiz. Bana göre başlamış. Çünkü çok Rus gelip gidiyor. Bu insanlar Güney’e geçemiyor. 20-25 bin civarı Rus var. 50 bin olduğu söyleniyor. Turistler var. İş adamları var. Gelen gidenler var. Hepsini sayamazsınız. Ama neticede burada yaşayanları okullardan biliyoruz. Bizim burada İngiliz okulları var. Bu İngiliz Okulları'na çok sayıda Rus çocuklar okullara gidiyorlar. Dolayısıyla bir yoğunluk oldu. Biz herkese açığız. Şimdi bu Ukrayna savaşı dolayısıyla Türkiye'nin siyasetini biz de burada izliyoruz. Onun yansımaları sonucu Ukraynalılar da var. Biz insanlığa açığız. İnsanlar gelip gidebiliyor. KKTC medeni, uygar, çağdaş, güvenli bir devlettir.
‘HER YERDEN İNSAN GELECEK’
“(Doğrudan uçuşlar) Şimdi ben keşke olsa diyorum ama maalesef BM Güvenlik Konseyi kararlarına bağlı olarak çekiniyorlar. KKTC tanınmamış bir devlet olduğu için çekiniyorlar. Ama ben öyle görüyorum ki dünyanın her yerinden, Türkiye üzerinden insanlar buraya geliyorlar. Yeter ki istesinler. Tabii Larnaka üzerinden de gelenler var. Güney Kıbrıs'a gidip buraya sınır geçmek için. Onu da her ne kadar da arzu etmeseler de seyahat özgürlüğü açısından engelleyemiyorlar. Ama bizim şu anda Ercan Havalimanımız var. Artık buraya çok daha fazla yolculuğun geleceğini düşünmekteyim.
“Bugün Kayseri'den direkt uçuş var. Diyarbakır'dan uçuş var. Trabzon'dan uçuş var. Gaziantep'ten direkt uçuş var. İzmir'den, Antalya'dan zaten var, Ankara'dan, İstanbul'dan da var. Şimdi Rize-Ordu Havalimanı'ndan bahsediliyor. Oradan da inşallah gelecek. Her yerden gelecek. Suudi Arabistan'dan Rize'ye geliyor. Rize'den buraya geliyor. Her yerden buraya öyle veya böyle Türkiye üzerinden ulaşım oluyor ve daha da olacak. KKTC daha da gelişecek düşüncesi içerisindeyim.”
HÜSEYİN KAFA O BÖLGEDE ÖLDÜRÜLDÜ
Tatar, 1988’de öldürülen Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) komutanının BM Barış Gücü’nün kontrolündeki bölgede öldürüldüğünü vurgulayarak şunları söyledi:
“Ulusal Kanal ekranlarından şunu ifade etmek istiyorum. 1988’de TMT’nin efsane komutanlarından Hüseyin Kafa, BM’nin kontrolündeki ara bölgede vurularak öldürdü. “İşte orası ara bölgeymiş, orada olmaması gerekirmiş. Hüseyin Kafa emekli olduktan sonra orada çiftçilik yapıyor diye gidip öldürdüler. Bu yol insanlar içindi. Bu yol inşallah yapılacak. Pile’den Yiğitler’e Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları içerisinde insanlarımız diledikleri gibi istedikleri yerlere gidebilirler.”
‘HALA MÜCAHİDİZ’
“Burada ambargo var. Yani biz hala mücahidiz. Neden mücahidiz? Çünkü biz itilip kakılmış, zamanında mezarlara gömülmüş ama pes etmemiş, Türkiye'nin desteğiyle burada halkımızla efsanevi direniş göstermiş, şehitler vererek, kadınımız, erkeğimiz, gencimiz, çoluk çocuğumuz bir direniş meşalesi ve azmiyle burada bir devlet kurma noktasında bunu da başarmışız. Şimdi Türk Devletleri Teşkilatı’nın gözlemci üyesiyiz. Bunun da mutluluğu içerisindeyiz.”
KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, geçen haftaki açıklamasında, Kafa'nın BM askerleri tarafından öldürüldüğünü söylemişti.