KKTC Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu'ndan Türkiye'yi hedef alan bakana tepki
Ertuğruloğlu, Kasulidis'in GKRY'nin yayın organlarından Ta Nea Gazetesine verdiği demeç hakkında yazılı açıklamada bulundu. "Kasulidis'in 'Ta Nea' gazetesine vermiş olduğu demeçle bilinen Rum hadsizliğini ve pişkinliğini sergilemeye devam ettiği çok net bir şekilde bir kez daha görülmüştür." dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Dışişleri Bakanı Yannis Kasulidis'in Türkiye'yi hedef alan açıklamalarına tepki göstererek, "Kasulidis'in 'Ta Nea' gazetesine vermiş olduğu demeçle bilinen Rum hadsizliğini ve pişkinliğini sergilemeye devam ettiği çok net bir şekilde bir kez daha görülmüştür." dedi.
Ertuğruloğlu, Kasulidis'in GKRY'nin yayın organlarından Ta Nea Gazetesine verdiği demeç hakkında yazılı açıklamada bulundu.
"Rum Dışişleri Bakanı Kasulidis'in "Ta Nea" gazetesine vermiş olduğu demeçle bilinen Rum hadsizliğini ve pişkinliğini sergilemeye devam ettiği çok net bir şekilde bir kez daha görülmüştür." ifadelerini kullanan Ertuğruloğlu, kendilerini sözde "Kıbrıs Cumhuriyeti" sanan bu "zavallıların" Türkiye'ye dil uzatması ve Kıbrıs Türkünü hiçe saymaya devam etmesinin asla kabul edilemeyeceğini vurguladı.
Ertuğruloğlu, garantörlüğünü kötüye kullanan ve Ada'da darbe gerçekleştiren Yunanistan yerine, ana vatan Türkiye'yi garantörlük hakkını kötüye kullanmakla suçlamanın hadsizliğin, pişkinliğin ve tarihi gerçekleri saptırma becerisinin en somut göstergesi olduğunun altını çizdi.
'ADIMLARIMIZIN ÖN KOŞUL OLARAK ALGILANMASI ASLA KABUL EDİLMEYECEKTİR'
Bakan Ertuğruloğlu, şunları kaydetti:
"(Kasulidis) Bunlar yetmezmiş gibi, İsrail-Türkiye doğal gaz boru hattının 'Kıbrıs' üzerinden geçmesine yönelik de Türkiye'ye ön koşul koyma gibi haddini aşan ve şımarıklığın ta kendisi olan tipik ve alışılagelmiş Rum mantalitesini bir kez daha sergilemiştir. Kıbrıs konusunda bir ön koşuldan bahsedilecekse bu, Rum tarafının tüm anlaşmalara ve gerçeklere rağmen, olmayan bir Kıbrıs ortaklığının temsilcisi olarak kabul edilmesi ve sözde 'Kıbrıs Cumhuriyeti' olarak tanınmasıdır. Bu ön koşul geçerli olduğu sürece, bunun yanlışlığına ve haksızlığına işaret eden adımlarımızın ön koşul olarak algılanması asla kabul edilmeyecektir."
Kasulidis'in, Türk tarafının, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelindeki iki devlet odaklı Kıbrıs politikasının değişime tabi bir duruş olmadığını kavraması gerektiğini vurgulayan Ertuğruloğlu, Ada'nın geleceğini şekillendirecek politika ve duruşun da bu olduğuna dikkati çekti.
